TÜSİAD üretken yapay zeka raporunu yayımladı: Dönüşüm için dört temel alan vurgusu
TÜSİAD Dijital Stratejiler ve Yeni Teknolojiler Çalışma Grubu ile Bain & Company iş birliğinde hazırlanan “Üretken Yapay Zekaya Hazır Olmak: Yetenek, Liderlik ve Kültürel Dönüşüme Dair Perspektifler” başlıklı rapor TÜSİAD Genel Merkezi'nde tanıtıldı.
Raporda, üretken yapay zekanın (ÜYZ) Türkiye’deki iş dünyası üzerindeki etkileri, 135’in üzerinde üst düzey yöneticiyle yapılan anketler ve derinlemesine görüşmelerle analiz edildi. Bulgular; teknoloji yatırımlarının tek başına yeterli olmadığı, liderlik, organizasyon yapıları, yetenek yönetimi ve çalışma kültürünün eş zamanlı dönüşüm gerektirdiği yönünde.
Açılış konuşmasını yapan TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Turan, yapay zekanın yalnızca teknolojik değil, aynı zamanda kültürel bir dönüşüm olduğunu vurguladı. “Yapay zekanın üretken gücünden güvenli, etik ve kapsayıcı bir şekilde faydalanabilmek, sadece teknolojik altyapılarla değil, insana ve sürekli öğrenmeye yapılan yatırımlarla mümkün olabilir. Değişimi kabul etmek ve yönetmek artık yeterli değil; kurumlarımızın kültürünü yapay zeka ile birlikte öğrenen, sorgulayan, yenilikçi ve esnek bir yapıya dönüştürebilmeliyiz.”

TÜSİAD Yönetim Kurulu Üyesi ve Dijital Türkiye Yuvarlak Masası Başkanı Perihan İnci ise “Yaratıcılık, analiz ve karar alma süreçlerini dönüştüren bu ileri teknoloji, sektör fark etmeksizin köklü bir paradigma değişimini beraberinde getiriyor. Yapay zekadan sağlanacak verim, ülkelerin bu dönüşüme ne kadar hızlı ayak uydurabildiklerine ve iş gücünün bu teknolojilere ne ölçüde uyum sağlayabildiğine bağlı olacak” sözleriyle dönüşümün merkezine insanı yerleştirdiklerini belirtti.
Bain & Company Ortağı Armando Guastella, Türkiye'nin potansiyeline dikkat çektiği konuşmasında, “Türkiye, dijital olarak etkileşimde bulunan bir nüfus ve canlı bir girişimcilik ekosistemiyle bu alanda liderlik etmeye uygun bir konumda. Eğer iş dünyası cesurca hareket eder ve amaca yönelik olarak ölçeklenirse, Türkiye ekosistemi gerçek bir fırsata sahip olacaktır” dedi.
Stratejik vizyonla teknik hazırlık örtüşmüyor
Türkiye'deki CEO’lar arasında üretken yapay zekaya yönelik güçlü bir ilgi olduğunu ortaya koyan raporda, CEO’ların yüzde 88’i ÜYZ’nin sektörleri dönüştüreceğini düşünürken CTO’ların yalnızca yüzde 30’u kurumlarının bu alanda net bir yol haritasına sahip olduğunu belirtiyor.

Yöneticilerin yüzde 95’i üretken yapay zekanın çalışan verimliliğini artırabileceğini düşünüyor ancak bu potansiyelin hayata geçirilmesi büyük ölçüde bireysel çabalara dayanıyor. Uygulamalar ise hâlâ bilgi teknolojileri (%48) ve müşteri hizmetleri (%42) gibi destek fonksiyonlarında yoğunlaşırken satış ve ürün geliştirme gibi ana iş birimlerine entegrasyon sınırlı.
ÜYZ'yi stratejik öncelik haline getiren şirketlerin çoğu kültürel hazırlık ve değişim yönetimi konusunda kararlı adımlar atıarken birçok organizasyon halen "bekle-gör" yaklaşımında. Bu alanda karşılaşılan en temel güçlüklerden biri yetenek arzının sınırlı olması. CTO ve CIO’lar için en kritik önceliklerden biri nitelikli ÜYZ yeteneklerine sahip insan kaynağına erişimi artırmak.
Yöneticilerle yapılan görüşmelere göre ÜYZ yetkinliklerinin çoğu şirkette küçük ve teknik ekiplerle sınırlı kalıyor. Geniş çaplı benimsemeyle psikolojik direnci kıracak farkındalığın artması ve eğitimlerle hız kazanması gerekiyor.
Dönüşüm için dört temel eksen
Rapora göre üretken yapay zekaya geçişte başarıya ulaşmak isteyen kurumların şu dört alana odaklanması gerekiyor:
1. Değer odaklı önceliklendirme: ÜYZ yatırımlarının etkili olması için kurumlar, değer yaratma potansiyeli en yüksek kullanım alanlarını net şekilde tanımlamalı. Bu alanlar, yalnızca teknik uygunluk değil, aynı zamanda iş sonuçlarına katkı üzerinden değerlendirilmeli. Araştırmalar, toplam etkinin büyük oranda sınırlı sayıdaki uygulamadan geldiğini gösteriyor. Dolayısıyla geniş ve dağınık uygulama portföyleri yerine birkaç yüksek öncelikli alana odaklanmak başarı için daha anlamlı bir yaklaşım.
2. İş yapış biçimlerinin yeniden tasarımı: ÜYZ’nin gerçek potansiyeli iş yapış biçimlerinin bu teknolojiye göre yeniden tasarlanmasıyla ortaya çıkıyor. Şirketler, ÜYZ destekli yeni çalışma modellerini tanımlamalı; karar alma, üretkenlik ve hizmet sunumu gibi alanlarda veri odaklılık ve hız kazandıran iş akışlarını benimsemeli. Bu adım, dönüşümün organizasyon genelinde benimsenmesini ve somut çıktılara ulaşılmasını sağlıyor.
3. Yetkinliklerin ve rollerin yeniden tanımlanması: ÜYZ dönüşümünün başarısı, yalnızca teknik ekiplerin değil, organizasyonun tamamının bu dönüşüme hazır hale getirilmesiyle mümkün. Kurumlar, çalışan rollerini yeniden tanımlayarak yetkinlik haritalarını geleceğe uygun hale getirmeli ve fonksiyon bazlı eğitim programlarıyla bu boşlukları kapatmalı. Yetenek yönetimi artık sadece işe alım süreciyle sınırlı olmamalı; dönüşen ihtiyaçlara yanıt verecek bir gelişim mimarisine dönüşmeli.
4. Geleceğe hazır organizasyon yapısının inşası: ÜYZ’nin ileriye dönük kurumsal etkisini sürdürülebilir kılmak için şirketlerin yönetişim modellerini, organizasyon yapılarını ve yetenek stratejilerini bugünden geleceğe yönelik şekilde yapılandırması gerekiyor. Bu noktada “gelecekten geriye planlama” yaklaşımı öne çıkıyor: Şirketler, iki - üç yıl içerisinde yaratmak istedikleri etki alanlarını netleştirmeli ve bu vizyona hizmet edecek adımları bugünden devreye almalı. Ölçeklenebilirlik, esneklik ve etik uyum, bu tasarımın temel unsurları arasında yer almalı.
Küresel eğilimler ve Türkiye’nin konumu
Raporda, yapay zekanın küresel ekonomiye 2030 yılına kadar yaklaşık 19,9 trilyon dolarlık katkı sağlamasının beklendiği belirtiliyor. Aynı zamanda, işletmelere yönelik yapay zeka çözümlerine yapılan her 1 dolarlık yatırımın, 4,60 dolar ekonomik katkı sağladığı tahmin ediliyor.
Türkiye’nin 2019 - 2024 dönemindeki toplam yapay zeka yatırımı 0,5 milyar dolar seviyesindeyken aynı dönemde küresel yatırımlar 725 milyar doları aştı. Bu farkın kapatılabilmesi için teknoloji geliştirme, nitelikli insan kaynağı ve uluslararası iş birliklerine odaklanılması gerekiyor. Ulusal Yapay Zeka Stratejisi ve AB ile uyumlu regülasyonlara da yer verilen çalışmada, Türkçe büyük dil modellerinin geliştirilmesi, akademik yetkinliğin artırılması ve uluslararası yeteneklerin çekilmesi öncelikli alanlar arasında.
Eğitim ve kültürel hazırlık
MEF Üniversitesi iş birliğiyle hazırlanan “İşte Yapay Zeka” çevrimiçi eğitim serisinin erişime açılışının duyurulduğu tanıtım toplantısında, QNB Türkiye, Siemens Türkiye, Alarko Holding ve Koç Holding’den üst düzey yöneticilerin katıldığı bir panel oturumu da gerçekleştirildi.
Panelde, üretken yapay zeka çağında kurum kültürünün dönüşümünün yalnızca teknoloji ekiplerine bırakılmaması; insan kaynakları, liderlik ve tüm organizasyonun bu sürece dahil edilmesi gerektiğinin üstünde duruldu.