Lüks hisselerinde kazananlarla kaybedenler arasındaki uçurum genişliyor
Avrupa’nın lüks tüketim hisseleri için bu bilanço sezonu, kazananlarla kaybedenler arasındaki giderek büyüyen uçurumu açıkça ortaya koyacak. Sektör, İngiliz trençkot üreticisi Burberry’nin güçlü kazançlarıyla umut verici bir başlangıç yaptı; hisse senedi yüzde 9 kadar yükseldi. Cartier’nin sahibi Richemont’un beklenenden iyi satış rakamları da bu tabloyu destekledi. Ancak yakında açıklanacak olan LVMH Moët Hennessy Louis Vuitton, Kering ve Salvatore Ferragamo raporları daha az umut verici görünüyor.
Bu şirketlerin satışları, zaten zayıf olan tahminlerin altında kalırsa, hisselerdeki bu yılki düşüş derinleşebilir. Söz konusu düşüş şu ana kadar yaklaşık 175 milyar euro (205 milyar dolar) piyasa değerini silmiş durumda. Lüks tüketim hisselerinin görünümü, bu şirketlerin borsadaki ağırlığı nedeniyle Avrupa’da duraksayan hisse senedi rallisi açısından kritik önem taşıyor. Ancak yatırımcılar artık hangi hisselere yatırım yapacaklarına daha seçici yaklaşmak zorunda.
Bu fark, Çin'deki zayıf talep, markaların farklı algılanması, zayıflayan dolar ve yüksek değerlemelerin şirketleri farklı şekillerde etkilemesiyle giderek büyüyor. Bu sezon, performans gösterenlerle geri kalanları belirlemede kritik olacak. Analistler, gelir büyümesi konusunda oldukça geniş bir yelpaze bekliyor.
DWS kıdemli portföy yöneticisi Stefan-Guenter Bauknecht, “Bu sektör için ‘tek dalga tüm tekneleri kaldırır’ durumu olmayacak. Gerçekten kategoriye ve markanın o kategoride nasıl algılandığına bağlı. Ve VIP müşteriler kesinlikle fark yaratıyor” dedi.
LVMH ve Hermès arasındaki görülen fark
Sektördeki bu ayrışmanın çarpıcı örneklerinden biri, LVMH ile Fransız rakibi Hermès International arasındaki fark. Analist tahminlerine göre LVMH’nin Ana Moda & Deri Ürünleri bölümünün ikinci çeyrek satışları yüzde 7,8 düşmüş olabilir. Hermès ise en üst düzey ürünleri satarak nasıl başarılı olunabileceğinin bir örneği olarak görülüyor. Deri ürünler bölümünde yüzde 12 gelir artışı bekleniyor.
Louis Vuitton ve Tiffany & Co.’nun sahibi LVMH, son iki yılda piyasa değerinin yaklaşık yarısını kaybetti ve Avrupa’nın en büyük şirketi unvanını yitirdi. Yatırımcılar, Çin’deki benzeri görülmemiş talep çöküşü konusunda giderek daha fazla endişeleniyor. Hermès hisseleri ise genel sektör gerilemesine karşı dirençli duruyor. 2020 sonundan bu yana yüzde 160 değer kazanan hisse, bu yıl yatay seyrederken, Goldman Sachs’ın lüks hisseler sepeti yüzde 7 düşüş yaşadı.
“Satış dalgası sonrası alım fırsatları oluşabilir”
BlackRock Temel Hisse Senetleri Avrupa, Orta Doğu ve Afrika Baş Yatırım Sorumlusu Helen Jewell ise mevcut ekonomik koşullarda fiyatlandırma gücünün hayati önemde olduğunu söylüyor. Jewell, “Yatırımcılar için asıl zorluk, güçlü marka algısına sahip olduğunu düşündüğümüz bazı isimlerin aslında bunu taşımadıklarının ortaya çıkmasıydı” dedi. Sektördeki satış dalgası sonrası bazı alım fırsatları oluşabileceğini, ancak seçici olunması gerektiğini de ekledi.
Sektör genelinde, durum 2021-2023 arasındaki parlak dönemle kıyaslandığında oldukça farklı. O zamanlar, pandemi sonrası harcama çılgınlığıyla kar patlaması yaşayan lüks markaların hisseleri yatırımcılar tarafından adeta kapışılıyordu. Ancak Çin’in durgun ekonomisi, pahalı çantalar ve saatlere olan talebi baltalarken, yatırımcılar artık tüketiciyi etkileyebilen markaların hisselerini alıyor, diğerlerini satıyor.
Bu yılın kazananları arasında, Burberry hisseleri yüzde 30’dan fazla değer kazandı. İngiliz moda markası, dönüşüm planıyla ivme kazanıyor ve dış giyim ürünleriyle yeni müşteriler çekiyor. Buna karşın bazı yatırımcılara göre birçok hissenin bu yılki düşüşüne rağmen lüks hisselerin genel değerlemeleri hala çok yüksek.