Kearney: Türkiye’ye ilgi sürüyor ama riskler sınırlayıcı

Kearney’in Küresel İş Politikaları Konseyi tarafından hazırlanan rapora göre, küresel yatırımcılar artık daha dikkatli ve stratejik hareket ediyor. Jeopolitik gerilimler ve ekonomik belirsizliklerin gölgesinde yatırım kararlarında; düzenleyici verimlilik, ekonomik performans ve teknolojik gelişmişlik gibi kriterler öne çıkıyor.

Gelişmiş ekonomiler yine ön planda

ABD, doğrudan yabancı yatırımcılar açısından 13. kez üst üste en güvenilir ülke seçildi. Bu konumunu güçlü inovasyon altyapısı ve dirençli ekonomisi sayesinde koruyor. Kanada, altyapı avantajlarıyla ikinci sırada yer alırken; Birleşik Krallık, Almanya ve Japonya da ilk 5’te kendine yer buldu. İlk 25’te yer alan ülkelerin 19’unun gelişmiş ekonomiler olması yatırımcıların “güvenli limanlara” yöneldiğini gösteriyor.

Gelişen pazarlarda seçici ilgi

Çin (6.), BAE (9.) ve Suudi Arabistan (13.) gibi ülkeler güçlü kalmaya devam ederken bu yıl ana endekste yalnızca 6 gelişmekte olan ülke yer aldı. Geçen yıl bu sayı 8’di. Polonya ve Arjantin’in listeden düşmesi bu ülkelerdeki politik ve ekonomik risklere olan hassasiyetin arttığını ortaya koyuyor. Regülasyon belirsizlikleri ve altyapı sorunları Latin Amerika ve Asya Pasifik gibi bölgelerde yatırım çekmeyi zorlaştırıyor.

Türkiye orta sıralarda ama istikrarlı

Türkiye, Gelişen Pazarlar Endeksi’nde geçen yıla göre iki sıra yükselerek 14. sıraya yerleşti. Küresel ilk 25’e giremese de bölgesel olarak yatırımcıların ilgisini koruyor. Türkiye’nin stratejik konumu, büyük iç pazarı ve çeşitlenmiş ekonomisi olumlu özellikler olarak öne çıkıyor. Ancak yüksek enflasyon, kur istikrarsızlığı ve düzenleyici çerçevedeki eksiklikler, yatırımcılar açısından risk teşkil ediyor.

Yatırımlar için makroekonomik istikrar şart

Kearney İstanbul Ofisi Kıdemli Yöneticisi Emin Özuğur, Türkiye’nin yatırım potansiyelinin hâlâ güçlü olduğunu ancak bazı yapısal sorunların yatırım kararlarını sınırladığını belirtiyor. Özuğur’a göre:

“Son 5 yılda Türkiye’ye yıllık ortalama 12,4 milyar dolar doğrudan yabancı yatırım girişi oldu. Ancak 2024’te enflasyon yüzde 65’i aştı, kur oynaklığı gelişmekte olan ülke ortalamasının 2,7 katına ulaştı. Dijital altyapı harcamalarının GSYH’ye oranı ise yüzde 1,6 seviyesinde; bu da OECD ortalamasının (yüzde 2,8) oldukça altında. Türkiye’nin yatırım çekim gücünü artırması için makroekonomik istikrarın sağlanması ve dijital dönüşümün hızlandırılması gerekiyor.”

Yatırımcılar için yeni öncelikler

Rapora göre, yatırımcılar artık hukuki düzenlemelerin verimliliğine ve ülke içi ekonomik performansa daha fazla önem veriyor. Pazar büyüklüğü ve vergi kolaylıkları da dikkate alınan unsurlar arasında yer alıyor. Bu da yatırımcıların hem fırsatlara hem de operasyonel kolaylıklara birlikte baktığını gösteriyor.

Küresel riskler ve beklentiler değişiyor

Rapora göre yatırımcıların yüzde 38’i önümüzdeki dönemde emtia fiyatlarının artacağını, yüzde 35’i ise küresel gerilimlerin yoğunlaşacağını düşünüyor. Bu beklentiler, sermaye akışlarının yönünü ve yatırım kararlarının kriterlerini yeniden şekillendiriyor. Artık öngörülebilirlik, ölçeklenebilirlik ve küresel pazarlara erişim sunan ülkeler yatırımcıların önceliği hâline gelmiş durumda.