İSO İkinci 500 listesi açıklandı: Sanayide satışlar zayıfladı, kârlar geriledi
İstanbul Sanayi Odası (İSO), Türkiye’nin “İkinci 500 Büyük Sanayi Kuruluşu-2024” araştırmasının sonuçlarını kamuoyuyla paylaştı. İSO Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan, yüksek maliyetler ve zorlu finansman koşullarına rağmen üretim, ihracat ve istihdamın sürdüğünü belirterek “Sanayimizin, zorlu faaliyet koşullarına karşın üretimini güçlü şekilde sürdürmesi takdire şayandır” dedi.
Bahçıvan, geçtiğimiz haftalarda açıklanan “İSO 500” listesinin ardından tamamlanan “İkinci 500” araştırmasının da sanayinin içinden geçtiği zorlu süreci yansıttığını vurguladı. 2024 yılı verilerine göre ikinci 500 şirketi, üretimden satışlarda zayıf bir performans sergilerken, maliyetlerdeki artış ve faiz oranlarının yükselmesi nedeniyle kârlılıkta ciddi bir aşınma yaşadı.
Satışlar enflasyona paralel artarken kârlar eridi
Bahçıvan, İSO İkinci 500’ün üretimden satışlarının üretici enflasyonuyla paralel seyrederek reelde yalnızca binde 1’lik bir düşüş gösterdiğini belirtti. Bu performans, İSO 500’ün yüzde 3,4’lük reel daralmasına göre daha olumlu bir tablo çizdi. Ancak İSO İkinci 500 şirketlerinin son üç yıldır reel olarak satış kaybı yaşadığı da dikkat çekti.
İhracat tarafında ise şirketler, yüzde 6,2’lik bir artışla pozitif ayrıştı. Aynı zamanda istihdamda da istikrarlı büyüme eğilimi altıncı yılına taşındı.
Faaliyet giderleri ve finansman yükü rekor seviyeye çıktı
Araştırmaya göre, şirketlerin satış maliyetleri ve faaliyet giderleri 2024’te uzun yıllardır görülmeyen seviyelere ulaştı. Yükselen faiz oranları nedeniyle artan finansman ihtiyacı da mali borçları yukarı taşıdı. Bu gelişmeler sonucunda finansman giderlerinin faaliyet kârına oranı yüzde 45’ten yüzde 81’e yükseldi.
Bahçıvan, bu tabloya karşın Ar-Ge eğilimindeki artışı ve düşük teknoloji yoğunluklu sektörlerden orta düzeyli teknolojiye doğru yaşanan geçişi umut verici olarak değerlendirdi.
Zorlayıcı makroekonomik ortamın etkileri
Bahçıvan, 2024 yılı boyunca sanayi sektörünü etkileyen dış koşullar arasında artan küresel ekonomik ve ticari kutuplaşma ile Avrupa imalat sanayindeki krizleri öne çıkardı. Türkiye’de ise enflasyonla mücadele kapsamında uygulanan ekonomi programının özellikle yılın ikinci çeyreğinden itibaren daha sıkı hale gelmesi, iç tüketimde ivme kaybı ve finansman maliyetlerinde artışa yol açtı.
Krediye erişime daha duyarlı olan KOBİ’lerin bu ortamdan daha fazla etkilendiğini kaydeden Bahçıvan, yine de sanayicilerin üretmeye, ihracat yapmaya ve istihdam yaratmaya devam ederek ekonomiye destek verdiğini vurguladı. “Yaşadıkları sıkıntılara rağmen sanayi sektörlerimizin göstermiş olduğu bu performans takdire şayandır” ifadelerini kullandı.