;
Arama

Buffett’ın yatırım stratejisi neden rakipsiz?

Dünyanın en tanınmış yatırımcılarından biri olan Warren Buffett, yalnızca Berkshire Hathaway'in CEO'su olarak değil aynı zamanda yatırım dünyasında yaptığı keskin gözlemler ve cesur öngörülerle de efsaneleşmiş bir isim. 1965'ten 2024'e kadar uzanan kariyerinde Buffett, sermaye piyasalarının ritmini anlayan az sayıda kişiden biri olarak tanınıyor.

22 Ocak 2025, 12:23 Güncelleme: 23 Ocak 2025, 08:28

2007 yılında Buffett, yatırım dünyasını derinden sarsan bir iddiada bulundu: Bir S&P 500 endeks fonuna yatırım yaparak, 10 yıl boyunca herhangi bir hedge fonu yöneticisinden daha yüksek getiri elde edebileceğini söyledi. Bu iddiasını güçlendirmek adına 1 milyon dolarlık bir bahse de açık olduğunu duyurdu.

Bu meydan okumayı kabul eden tek isim hedge fon yöneticisi Ted Seides oldu. Ancak daha 10 yıl bile dolmadan Seides pes etti ve Buffett’ın haklı olduğunu kabul etti. Buffett ise o zamandan beri sürekli olarak sıradan yatırımcılar için en iyi seçeneğin S&P 500 endeks fonlarına yatırım yapmak olduğunu vurguluyor. Peki, Buffett’ın bu yaklaşımının arkasında yatan nedenler neler?

Geçilmesi zor performans

Buffett’ın S&P 500’ü tavsiye etmesinin en önemli nedenlerinden biri çok az yatırımcının bu endeksi geçebilecek performans sergileyebilmesi. Yüksek getirilerle tanınan bazı fon yöneticileri olsa da fon ücretleri ve diğer masraflar çoğu zaman bireysel yatırımcıların getirilerini endeksin altında bırakıyor.

Visual Capitalist’in 2001’den bu yana topladığı verilere göre, yatırım fonlarının büyük çoğunluğu S&P 500’ün performansına yaklaşamıyor. Araştırmalar profesyonel fon yöneticilerinin bile çoğu zaman endeksten geri kaldığını gösteriyor. Hal böyleyken bireysel yatırımcıların endeksi geçme şansı daha da düşük görünüyor.

Düşük maliyet, yüksek getiri

Buffett, fon yöneticilerini doğrudan eleştirmekten kaçınsa da talep ettikleri yüksek ücretlere karşı net bir duruş sergiliyor. Özellikle özel sermaye ve hedge fonlarının reel getirileri bu ücretler nedeniyle genellikle düşük kalıyor.

Öte yandan bir Vanguard S&P 500 Endeks Fonu gibi ürünler yıllık yalnızca yüzde 0,03 gider oranına sahip. Bu, 1 milyon dolarlık bir portföyde yıllık sadece 300 dolar masraf demek. Yatırım maliyetlerinin bu denli düşük olması uzun vadeli getirilerde ciddi fark yaratıyor.

Çeşitlendirilmiş ama dengeli bir portföy

S&P 500 Endeks fonuna yatırım yapmak ABD borsalarının en büyük 500 şirketinin hisselerine ortak olmak anlamına geliyor. Bu çeşitlendirme bireysel hisse risklerini minimize ederken yatırımcılara daha stabil bir yol haritası sunuyor. Ancak endeks fonlarının da dikkat edilmesi gereken noktaları var. S&P 500, piyasa değeri ağırlıklı bir endeks olduğundan ilk 10 hisse senedi tüm endeksin yüzde 37’sini oluşturuyor. Bu durum, endeksin performansını büyük ölçüde birkaç hisseye bağımlı hale getiriyor.


"Ekonomi" Kategorisinden Daha Fazla İçerik

  • Elektrik tüketiminde tüm zamanların zirvesi görüldü

    Elektrik tüketiminde tüm zamanların zirvesi görüldü

  • TCMB’den mart sonrası ilk indirim: Süreç nasıl devam edecek?

    Eren Taşar
    TCMB’den mart sonrası ilk indirim: Süreç nasıl devam edecek?

  • İngiltere'de otomobil ve hafif araç üretimi dibi gördü

    İngiltere'de otomobil ve hafif araç üretimi dibi gördü

  • Goldman Sachs ve BNY Mellon’dan blok zinciri ortaklığı

    Goldman Sachs ve BNY Mellon’dan blok zinciri ortaklığı

  • Türkiye’deki ÖTV düzenlemesi Tesla’ya yeni bir darbe vurdu

    Türkiye’deki ÖTV düzenlemesi Tesla’ya yeni bir darbe vurdu

  • AB ve ABD yüzde 15 gümrük vergisinde anlaşacak mı?

    AB ve ABD yüzde 15 gümrük vergisinde anlaşacak mı?

Yazarlar

Çok Okunanlar

  • Vantilatörle uyumanın etkileri: Bilim ne diyor?


  • En zengin 100 Türk


  • forbes.com.tr

    Dünyanın en zengin 10 insanı (Ocak 2025)


  • Dolar milyarderi Türkler


  • 2025 Forbes 39. Dünya Milyarderler Listesi