Apple, Siri davasında uzlaşma sağladı: 95 milyon dolar ödeyecek
Davacılar Siri'nin kullanıcı rızası olmaksızın ses kayıtlarını topladığını ve bu kayıtların reklam verenlerle paylaşıldığını öne sürüyor. Baş davacı Fumiko Lopez, kendisinin ve kızının gizlice kayda alındığını ve sonrasında hedefli reklamlarla karşılaştıklarını iddia ediyor. Örneğin, "Air Jordan" gibi ürünlerden bahsettikten sonra bu markayla ilgili reklamlar gördüklerini belirtiyor.
Apple ise herhangi bir yanlış yapmayı reddediyor ve Siri’nin yalnızca “Hey Siri” komutuyla aktive olduğunu savunuyor. Ayrıca, Ekim 2019'dan önce toplanan tüm bireysel Siri ses kayıtlarının kalıcı olarak silindiğini doğrulayacaklarını söylüyor.
Toplu davanın detayları
Kuzey Kaliforniya'da görülen toplu davada, Siri özellikli cihazları 2014-2019 yıllarında kullanan ABD’li tüketicilere cihaz başına 20 dolara kadar ödeme yapılması planlanıyor. Davayı yürüten avukatlar, toplam anlaşma tutarının yaklaşık yüzde 30’unu (30 milyon dolar) alacak.
Apple'ın bu anlaşmayla suçlamaları reddetmenin yanı sıra potansiyel olarak çok daha büyük bir tazminat riskiyle karşı karşıya kalma ihtimalini bertaraf ettiği ifade ediliyor.
Geçmişteki davalar
Apple’ın son yıllarda toplu davalarla sık sık karşı karşıya kalması dikkat çekiyor. Ocak 2024’te ABD’de iPhone’ları kasıtlı olarak yavaşlattığı gerekçesiyle 500 milyon dolarlık bir dava sonucunda tazminat ödemeyi kabul etti. Mart 2024’te ise İngiltere’de açılan bir davada 490 milyon dolar ödemeyi kabul etti.
Bu davalar, 2024 mali yılının son çeyreğinde 94,9 milyar dolar gelir elde eden teknoloji şirketi için büyük finansal zararlar yaratmasa da şirketin itibarını korumak adına önemli adımlar atmaya devam ettiğini gösteriyor.
Gelecek dönem için gözler Apple ve rakiplerinde
Apple’a yönelik bu davaların diğer teknoloji şirketlerine yönelik benzer iddiaları da tetiklediği görülüyor. Aynı hukuk firmasının Google’a karşı açtığı kullanıcıların cihazlar üzerinden gizlice dinlendiği iddiasıyla açılan dava da aynı mahkemede görülmeye devam ediyor.
Apple, mahkemeyle uzlaşmayı kabul ederek yasal risklerini azaltmaya çalışsa da veri gizliliği konusunda şirketlerin karşı karşıya kaldığı baskının giderek arttığı açık.
