Almanya yeni tesisleriyle gazı başka yerden getirmeye çalışıyor

Rusya 2022'de Ukrayna'yı işgal ettiğinde Almanya, Rusya'dan gelen doğal gaza olan bağımlılığının enerji güvenliğini tehlikeye attığını fark etti. Fabrikalarını çalıştırmak ve evleri ısıtmak için ihtiyaç duyduğu alternatif enerji kaynaklarını getirecek limanları yoktu. Üç yıldan sonra şimdi dört limanı var.

En sonuncusu mayıs ayı sonlarında Energy Endurance adlı tankerin Wilhelmshaven liman kentinde kıyıya yakın bir yere yanaşıp yükünü boşaltmaya başlamasıyla faaliyete geçti: Amerika Birleşik Devletleri'nin Körfez Kıyısı'ndan gelen sıvılaştırılmış doğal gaz.

Açılışı izleyenler arasında, 400 milyon euroya mal olduğu tahmin edilen terminalin Alman hükümetinin talebi üzerine inşa edilmesine yardımcı olan ve şu anda işleten Hollanda'daki yeşil enerji şirketi TES'in CEO'su Marco Alverà da vardı. Alverà ve meslektaşları yıllardır Wilhelmshaven'ı gözlüyorlardı ve başlangıçta ülkenin 2045 yılına kadar iklim nötrlüğü hedefine ulaşmasına yardımcı olmak için yenilenebilir hidrojenle yapılan daha temiz bir yakıt türünün ithalatına odaklanmayı planlıyorlardı.

Ancak Rusya'nın Batı Avrupa'ya gönderdiği doğalgazın büyük bir kısmını kesmesinin ardından Almanya, daha fazla rüzgar türbini ve güneş enerjisi çiftliği inşa ederken bile enerji ihtiyacının yaklaşık yüzde 20'sini oluşturan doğalgaz için daha fazla kaynağa ihtiyacı olduğunu fark etti.

Rusya’nın etkisini azaltmak için LNG tesislerine yöneldiler

Wilhelmshaven'daki yeni terminal, Rusya'nın bölge üzerindeki etkisini azaltmak amacıyla sıvılaştırılmış doğal gaz tesisleri kurmak için Avrupa genelinde yürütülen benzer çabalardan biri. LNG’nin cazibesi, özel gemilerle taşınabilmesi için gazı soğutarak sıvı hale getirmek için gerekli tesislere sahip olan ABD, Katar, Avustralya’dan getirilebilmesinden kaynaklanıyor. Bir araştırma şirketi olan Kpler'de analist olan Laura Page, 2022 yazından bu yana Avrupa'nın LNG alma kapasitesini yılda yaklaşık yüzde 30 veya 60 milyon metrik ton artırdığını söyledi. Page, “Bu artışın büyük bir kısmı Almanya'da gerçekleşti” dedi.

İthalatın yaklaşık yarısı ABD’den

LNG  2024 yılında Avrupa'nın gaz arzının yaklaşık yüzde 40'ını oluşturarak 2020 yılına kıyasla neredeyse iki katına çıktı. İthalatın yarısına yakını Amerika Birleşik Devletleri'nden geldi. Avrupa'nın genel doğal gaz tüketimi düşüyor ancak LNG birçok enerji ihtiyacını karşılıyor ve çeşitli kaynaklardan satın alınabiliyor, bu da gelecek yıllarda, özellikle Brüksel'in 2024'te bloğun boru hattı ve LNG ithalatının yaklaşık yüzde 20'sini oluşturan Rus gazının tüketimini daha da azaltma taahhütlerini yerine getirmesi halinde, bu gaza olan bağımlılığın artabileceği anlamına geliyor.

Avrupa enerji kurumu Enerji Düzenleyicileri İşbirliği Ajansı tarafından yakın zamanda yapılan bir çalışmada, “Rus olmayan kaynaklardan elde edilen LNG’nin esnek ve coğrafi olarak çeşitlendirilmiş bir tedarik kaynağı olarak giderek daha önemli bir rol oynaması bekleniyor” denildi.

Hollandalı şirket TES, enerji güvenliğini destekleyecek bir fırsat gördü ve Alman hükümetinin bir L.N.G. terminali inşa etmesine yardımcı olmayı kabul etti. Diğer yeni terminaller gibi bu terminalin merkezinde de Excelsior adı verilen ve soğuk sıvıyı gaz haline getirerek ısıtan yüzer bir gemi bulunuyor. Bu terminalden çıkan borular, şirketin geliştirmek istediği 360 dönümlük bir arazide ulusal şebekeye giriyor.

Alverà'nın planlarına göre mevcut terminal yerini, altı geminin yanaşabileceği 600 milyon euroluk bir iskeleye bağlı, milyarlarca euroluk kalıcı bir enerji kompleksine bırakacak. Alverà'nın yatırımcılara kademeli olarak satmayı umduğu bu merkez, birkaç kat daha fazla LNG işleme kapasitesine sahip olacak ve zamanla gazı daha ucuza işleyebilecek.

“ABD ile ticaret açığını kapatabilir”

ABD'den Wilhelmshaven'a yapılan büyük LNG sevkiyatları da milyarlarca dolar gelir yaratma ve Avrupa Birliği ile Avrupa'nın daha fazla Amerikan enerji ürünü satın almasını isteyen ABD Başkanı Donald Trump arasındaki ticaret açığını kapatmaya yardımcı olma potansiyeline sahip. İtalya'da büyük bir gaz şirketi olan Snam'ın eski CEO'su olarak bu ülkede LNG terminalleri kurma deneyimine sahip olan Alverà, “Eğer Avrupa Trump ile daha fazla LNG konusunda bir ticaret anlaşması yapma konusunda ciddiyse, Almanya'nın en iyi limanlarından birine sahip olan Wilhelmshaven, Avrupa'da önemli ölçüde genişletilebilecek tek yer” dedi.

Alverà'nın muhtemelen merkezi hidrojen gibi daha temiz yakıtlarla çalışacak şekilde donatması gerekecek ancak yakıtların gelişi beklenenden daha geç olacak çünkü henüz ticari miktarlarda mevcut değiller ve Almanya'nın Şansölye Friedrich Merz yönetimindeki yeni hükümeti enerji tedariki konusunda daha pragmatik bir yaklaşım benimsiyor gibi görünüyor.

Alman enerji şirketi E.On'a ait bölgesel bir kamu hizmeti olan Westenergie'nin eski genel müdürü olan yeni enerji bakanı Katherina Reiche, Almanya'nın inşa ettiği çok sayıda rüzgar ve güneş enerjisi çiftliği aracılığıyla enerji üretmek için yeterli esinti veya güneş olmadığında ışıkların açık kalmasını sağlamak için en az 20 gigawatt gaz yakıtlı elektrik üretim tesisi inşa edilmesi çağrısında bulundu.