;
Arama

Allianz iklim raporu: Gayrimenkulde yüzde 40 değer kaybı riski

Allianz’ın 2025 İklim Krizi ve Kurumsal Değerleme Raporu’na göre, döngüsel ekonomiye geçiş süreci, ani politika değişiklikleri, teknolojik yenilikler ve piyasa davranışları gibi riskleri beraberinde getiriyor. Özellikle gayrimenkul ve ağır sanayi sektörleri kırılgan bir döneme girerken, sağlık ve teknoloji sektörleri dayanıklılıklarıyla öne çıkıyor.

26 Mart 2025, 11:25

Allianz, iklim krizinin çok yönlü etkilerini ele aldığı İklim Krizi ve Kurumsal Değerleme Raporu 2025’i yayımladı.

Şirketin yaptığı açıklamaya göre, yatırımcılar hem sürdürülebilir ekonomiye geçişten hem de iklim olaylarının artan fiziksel etkilerinden kaynaklanan risklerle yüzleşiyor.

Raporda, döngüsel ekonomiye geçiş sürecinde ani politika değişiklikleri, teknolojik yenilikler ve değişen piyasa davranışlarının yatırımcılar için önemli risk unsurları olduğu vurgulandı.

Fiziksel riskler arasında aşırı hava olayları, deniz seviyelerinin yükselmesi, uzun süreli kuraklıklar ve üretkenlik kayıplarının yıkıcı etkileri sıralandı. Bu faktörlerin bir araya gelmesi, varlıkların değerini hızla düşürerek şirketlerin dayanıklılığını azaltıyor ve iş sürekliliğini tehdit ediyor.

Özellikle gayrimenkul, otomotiv, tarım ve ağır sanayi sektörleri, sıkı enerji standartları, hızlı teknolojik değişimler ve düzenlemeler nedeniyle giderek daha savunmasız hale geliyor.

Buna karşın, teknoloji ve sağlık sektörleri hem ABD’de hem de Avrupa’da tüm iklim geçiş senaryolarına karşı güçlü bir dayanıklılık sergiliyor. Enerji sektörü ise artan operasyonel maliyetler ve sıkı düzenlemeler nedeniyle risk altında.

Avrupa’da yapılan değerlendirmelerde, gayrimenkul sektöründe şirket değerlemelerinde yüzde 40’a varan kayıplar öngörülüyor. Bu tablo, iş dünyasının sadece kârlılık değil, aynı zamanda güvenlik ve sürdürülebilirlik açısından da yeniden yapılanması gerektiğine işaret ediyor.

Kapsamlı risk analizi direnç kazandırıyor

Allianz’ın raporuna göre, iklim krizinin etkisinin artmasıyla birlikte yatırımcıların uzun vadeli portföy değerini korumak için proaktif risk yönetimi uygulamaları hayati önem taşıyor. Kapsamlı senaryo analizleri ile oluşturulan stratejilerin erken benimsenmesi, varlık kaybı riskini en aza indirebilir.

Yatırımcılar portföylerini iklim politikalarına ve değişen piyasa dinamiklerine göre hızla konumlandırarak, olası kayıpları sınırlayabilir ve yeşil ekonominin sunduğu fırsatlardan faydalanabilir.

Özellikle "Net Sıfır 2050" senaryosu, kısa vadede değer kayıplarına yol açsa da uzun vadede ekonomik dayanıklılık sağlıyor. Sağlık ve zorunlu tüketim malları sektörleri de uzun vadede dirençlerini artırarak daha sağlam bir konumda yer alacak sektörler olarak ön plana çıkıyor.


"Sürdürülebilirlik" Kategorisinden Daha Fazla İçerik

  • Ziraat Bankası’ndan rekor sendikasyon kredisi: 1,75 milyar dolar

    Ziraat Bankası’ndan rekor sendikasyon kredisi: 1,75 milyar dolar

  • L’Oréal’in 200 milyon euro’luk fonları Türk sivil toplum kuruluşlarını bekliyor

    L’Oréal’in 200 milyon euro’luk fonları Türk sivil toplum kuruluşlarını bekliyor

  • Alışan Lojistik ve Hankook yeşil iş birliğine imza attı

    Hasan Kuş / Editör
    Alışan Lojistik ve Hankook yeşil iş birliğine imza attı

  • Zirai don etkisi: Yaz meyvesi tehlikede

    Zirai don etkisi: Yaz meyvesi tehlikede

  • Yeni veri merkezleri dünyanın en kurak bölgelerinden su alacak

    Yeni veri merkezleri dünyanın en kurak bölgelerinden su alacak

  • Karbon yakalamada büyük şirketlerin yöneldiği yeni yöntem

    Karbon yakalamada büyük şirketlerin yöneldiği yeni yöntem

Yazarlar

Çok Okunanlar

  • forbes.com.tr

    Dünyanın en zengin 10 insanı (Ocak 2025)


  • Dünyanın en zengin 10 kişisi (Kasım 2024)


  • forbes.com.tr

    En zengin Türklerin sıralaması nasıl değişti?


  • Nilgün Balcı Çavdar, Cem Cemal Pekin, Erkan Kızılocak

    Dolar milyarderi Türkler


  • Türk Milyarderler