"Efe Çakarel" ile ilgili içerikler

İzmir’de doğup büyüyen Efe Çakarel, gençliğinde Türkiye Matematik Milli Takımı’nda yer aldı. Cenevre’de Avrupa Matematik Şampiyonası’nda Avrupa üçüncüsü olduktan sonra tam bursla  Massachusetts Teknoloji Enstitüsü'nde (MIT) mühendislik eğitimi aldı. MIT’deki ilk yılı Netscape’in, yani ilk browser’ın ortaya çıktığı, yavaş yavaş herkesin “internet” diye bir olayı tanımaya başladığı yıldı. Ve bu enerjinin en yoğun şekilde hissedildiği yer MIT Bilgisayar Mühendisliği Fakültesi'ydi. 1976 doğumlu Çakarel'in bilgisayar ve internetle olan macerası böyle başladı. MIT ve sonrasında da tüm hızıyla devam etti. Yüksek lisansını Stanford Üniversitesi MBA programında tamamladı.

Siyasete atılmaktan son anda vazgeçti

Stanford’da okuduğu iki yılın arasındaki 2004 yazı; Türkiye’nin Avrupa Birliği ile müzakerelerinin başlamasına Parlamento’da oy verilecekti. Konuya olan yakın ilgisinden dolayı Avrupa Parlamentosu Başkan Yardımcısı Alejo Vidal Quadras’ın danışmanı olarak o yazı Parlemento’da geçirdi. O dönemde Alejo’ya politikaya atılmak istediğini söyledi. Ancak beklemediği bir cevap aldı. Politikayı kariyer hedefi olarak belirlemememisi, önce iş hayatında kendisini geliştirip başarıya ulaşması gerektiği ve 15-20 yıl sonra politikaya atılarak tüm bilgi, birikim ve tecrübelerimi o aşamada ülkesine katmasını daha faydalı olacağı tavsiyesini aldı. Bu sözler bir bakıma hayatını değiştirdi. Efe Çakarel o gün Alejo ile o akşam yemeğini yemeseydi, belki bugün Mubi olmayacaktı.

Çakarel kariyerine bir süre Wall Street’te finans sektöründe çalışarak başladı. 2007 yılında, sinema tutkusunu teknolojiyle birleştirerek, bağımsız ve kült filmleri öne çıkaran dijital platform Mubi’yi kurdu. İlk etapta The Auteurs adıyla kurulan platform, zamanla dünya çapında milyonlarca kullanıcıya ulaşarak editöryel seçkiyle küratörlük yapan ilk sinema streaming servisi haline geldi.

Mubi nedir, nasıl kuruldu? 

Mubi seçilmiş filmlerin çevrimiçi akışını abonelik tabanlı bir yayın ile sunan OTT servisi. Gerçek zamanlı veri akışı sağlayan Mubi'de filmlerden oluşan bir veritabanı ve eleştirilerin yer aldığı The Notebook isimli e-dergi de bulunuyor. Mubi'nin rakiplerine göre en büyük özelliği kullanıcılarına her gün yeni bir film sunması. Eklenen her film ise izlenebilmek için 30 gün boyunca Mubi üzerinde kalıyor. Şu anda 200 ülkedeki kullanıcılara açık olan film servisi, Türkiye'de de kullanılabiliyor. Bilgisayar, oyun konsolu, tablet ve akıllı telefonlarda film izlenebilmesine imkan veriyor.)

İlhamını Tokyo’da bir kafede aldı

Dijital film platformu MUBI’nin kurucusu Efe Çakarel, girişim hikayesini 2014'te verdiği bir röportajda anlattı. Çakarel, Stanford Üniversitesi’nde eğitimi sırasında Silikon Vadisi'nin girişimcilik ruhundan fazlasıyla etkilendiğini belirterek, “Google, eBay, YouTube ve Facebook’un doğduğu bu ortam, doğru zamanlamayla fikirlerin gerçeğe dönüşebildiği benzersiz bir enerjiye sahipti” dedi.

MUBI fikrinin çıkış noktası ise oldukça dikkat çekici. Çakarel, 2007 yılında Tokyo’da bir kafede otururken Wong Kar-wai’nin “In the Mood for Love” adlı filmini çevrim içi izlemek istediğini, ancak Japonya gibi büyük bir pazarda dahi böyle bir hizmetin bulunmadığını fark ettiğini anlattı. Bu deneyimin ardından 60 milyar dolarlık ev eğlencesi pazarının gelecekte dijital ortama kayacağını öngördü ve iş planını o kafede yazmaya başladı.

Bir ay gibi kısa bir sürede Palo Alto’da MUBI’yi kuran Çakarel, o dönemde içerik odaklı dijital platformların henüz öne çıkmadığını vurgulayarak şunları söyledi: “Ne sunduğumuzun çok önemli olduğuna inanıyorduk. İnsanların içerikle etkileşime geçmesi gerekiyordu. Sevilen ve kendi enerjisiyle büyüyen bir yapı kurmalıydık.”

MUBI’nin hedefi ise netti: Dünyaca bilinen ancak yaygın olarak erişilemeyen art house ve bağımsız filmleri sinemaseverlerle buluşturmak. Çakarel, bu fikrin alışılmış girişimcilik kalıplarının dışında olduğunu belirtse de, “Çok net bir boşluğu dolduracağından emindim” diyerek, MUBI’yi hayata geçirme sürecini özetledi.

Bağımsız sinemanın unicorn'u

2008’de kurulan ve 2015’te halka açılan MUBİ, son yıllarda yalnızca dijital yayıncılıkla sınırlı kalmayarak bağımsız filmlerin sinema salonlarında dağıtımına da odaklandı. Şirketin 20 milyon kayıtlı kullanıcısı bulunuyor; ABD’de abonelik ücreti 14,99 dolar Türkiye'de ise 169 Türk lirası. Mubi, Birleşik Krallık, ABD, Kanada, Almanya ve Latin Amerika’da sinema dağıtımı yaparken, bu yıl İtalya pazarına da giriş yaptı. Bugün itibarıyla 15 ülkede 400’ün üzerinde çalışanı bulunuyor.

Efe Çakarel, 2021 yılında Variety dergisinin medya ve eğlence sektöründe en etkili 500 kişiyi bir araya getirdiği klasik haline gelen Variety 500 listesinde yer aldı. 

Bağımsız sinemanın küresel yükselişine öncülük eden Mubi, Sequoia Capital’dan 100 milyon dolarlık yeni yatırım alarak 1 milyar dolar değerlemeye ulaştı. Kurucu Efe Çakarel, bu adımı “Mubi’yi sinemada kültürel bir harekete dönüştürme vizyonunun bir parçası” olarak değerlendirdi.

Efe Çakarel Mubi için finansmanı nasıl sağladı?

MUBI bugün Sequoia Capital’dan aldığı 100 milyon dolarlık yatırım ile 1 milyar dolar değerlemeye ulaştı. Şirketin kurucusu Efe Çakarel ise MUBI’nin ilk finansman sürecini anlattığı bir röportajda, girişimin temellerinin 2007 yılında Silikon Vadisi’nde, Palo Alto’da atıldığını belirtti.

Çakarel, o dönemde güçlü bir fikre sahip olduklarını ve bu fikrin; anlatmadan dahi kendini gösterebildiğini vurgulayarak, “İnanın, böyle bir noktaya geleceğimizi o gün hissediyordum. Doğru yolda olduğunuzu, fikrinizin kendini anlatmasıyla anlarsınız” ifadelerini kullandı.

Bu vizyonla yola çıkan MUBI, ilk adımlarını yatırımcılarının desteğiyle attı. Çakarel, hem maddi hem de manevi katkılarıyla platformun büyümesine ortak olan ilk isimleri şöyle sıraladı: Türkiye’den Chantier Film’in sahibi Metin ve Nedim Anter, Ayşecan Özyeğin Oktay, Aydın Senkut (Felicis Ventures), Ege Tanör, Özgür Önder, Dağlar Çizmeci, Ali Akay, Can Serter, Cem Tüfekçi, Umur Özal ve Ahmet Faralyalı. Çakarel, bu erken dönem yatırımcılarının MUBI ile birlikte büyüdüğünü ve platformun bugün geldiği noktada önemli pay sahibi olduklarını vurguladı.

Efe Çakarel, bugün (2025) yatırım sürecine dair yaptığı açıklamada Sequoia’dan Andrew Reed’in yatırım teklifini doğum gününde, kurşun kalemle yazılmış bir kâğıt parçasıyla sunduğunu belirterek, “Bu, asla unutmayacağım bir andı” dedi. Çakarel ayrıca, 2021’de Mubi’nin ilk kurumsal yatırım turuna liderlik eden Summit Partners ekibine de teşekkür etti: “O zaman bu başarıların hiçbiri görünür değildi. Her adımda olağanüstü ortaklar oldular.”

Mubi CEO’su Çakarel, Mubi’nin Netflix ya da Apple ile rekabet etme hedefinde olmadığını vurgulayarak, “Biz tamamen farklı bir iş yapıyoruz. Amacımız, klasik ve çağdaş büyük sinemayı yüceltmek” ifadelerini kullandı.

Sequoia dışında Summit Partners ve Çinli milyarder Zhang Xin’in de yatırımcıları arasında bulunduğu Mubi, bu yatırım sayesinde ilk özgün yapımı olan Kelly Reichardt imzalı The Mastermind, Paolo Sorrentino’nun La Grazia ve Jim Jarmusch’un Father, Mother, Sister, Brother filmlerini bu yıl gösterime sunmayı planlıyor.