Çin-ABD gerilimi Türkiye için yeni ticaret fırsatları doğurabilir
ABD ile Çin arasındaki ticari ve jeopolitik gerginlik küresel tedarik zincirlerini yeniden şekillendiriyor. Amerika’nın Çin mallarına yönelik yaptırımları, Çinli üreticileri alternatif ihracat pazarları aramaya yönlendirirken, Reis Makina Genel Müdürü Başar Demircan, bu sürecin Türkiye açısından hem rekabet hem de yatırım fırsatları barındırdığını söyledi.
“Çin üretim fazlasını yeni pazarlara yönlendirecek”
Demircan, Çin’in üretim fazlası mallarına yeni ihracat kanalları bulmak zorunda kalacağını belirterek, “Amerika ile Çin arasındaki gerilim, Çin mallarının ABD’ye ihracatında sıkıntı yaratacaktır. Bu durumda Çin’in üretim fazlasını yönlendireceği yeni pazarlar arayışı kaçınılmaz hale gelecek. Türkiye de bu pazarlardan biri olabilir"değerlendirmesini yaptı.
Bu olasılığın Türkiye açısından iki yönlü bir etkisi olabileceğini söyleyen Demircan, “Çin malları daha düşük maliyetle tüketiciye ulaşabilir, bu da yerli üretici üzerinde ciddi rekabet baskısı yaratabilir"dedi.
“Yatırım iklimi doğru planlanırsa Türkiye avantaj sağlar”
Ancak Demircan, süreci yalnızca rekabet açısından değil, fırsat yönüyle de değerlendirdi. Çinli üreticilerin Türkiye’yi stratejik üretim üssü olarak görebileceğini belirterek, “Eğer yatırım iklimi doğru planlanırsa, Çinli firmalar üretimlerinin bir kısmını Türkiye’ye kaydırabilir. Bu da hem istihdam hem de üretim açısından uzun vadede kazanç sağlayabilir"ifadelerini kullandı.
Bu tür yatırımların sermaye girişi ve teknoloji transferi açısından da ülke ekonomisine katkı sağlayabileceğini vurgulayan Demircan, sürecin dengeli yönetilmesi gerektiğini belirtti.
“Türk üreticisinin üretim gücü korunmalı”
Demircan, Çinli üreticilerin Türkiye pazarına yönelmesinin olası avantajlarını kabul etmekle birlikte, yerli sanayinin korunmasının önemine de dikkat çekti. “Bu fırsatlardan yararlanırken Türk üreticisinin üretim gücünü korumak gerekiyor. Aksi halde kısa vadeli kazançlar uzun vadede yerli üretimi zayıflatabilir"değerlendirmesini yaptı.
Demircan’a göre, Türkiye’nin doğru yatırım stratejisiyle hem üretim hem de ihracat açısından yeni bir büyüme dalgası yakalaması mümkün.
