Türkiye nadir toprak elementlerinde stratejik üretim zinciri kuruyor
Eskişehir Beylikova sahasındak, nadir toprak elementleri rezervi, Çin’in ardından dünyanın en büyük ikinci potansiyel kaynağı olarak öne çıkıyor.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, Türkiye’nin enerji ve sanayi alanında dışa bağımlılığını azaltmak için kritik öneme sahip nadir toprak elementlerinin (NTE) ekonomiye kazandırılması yönündeki çalışmalarını hızlandırdı.
Bakanlık açıklamasına göre, Türkiye Enerji, Nükleer ve Maden Araştırma Kurumu (TENMAK) bünyesinde faaliyet gösteren Nadir Toprak Elementleri Araştırma Enstitüsü (NATEN), cevherden uç ürüne kadar yerli üretim zincirini kurmak amacıyla Ar-Ge faaliyetlerini sürdürüyor.
Cevherden mıknatısa kadar yerli üretim
2018’de kurulan ve 2020’den itibaren TENMAK çatısı altında faaliyet gösteren NATEN, Türkiye’nin ilk NTE Cevher Zenginleştirme ve Saflaştırma Laboratuvarını kurdu.
Enstitü, özellikle enerji ve savunma sanayisinin ihtiyacı olan kalıcı mıknatıslar üzerinde yoğunlaşıyor. Bu kapsamda kurulan Yerli Kalıcı Mıknatıs Üretim ve Ar-Ge Sistemi, külçe, şerit ve toz mıknatıs üretiminden sinterleme ve manyetik alan uygulamalarına kadar geniş bir üretim sürecini kapsıyor.
NATEN Başkanı Belma Soydaş Sözer, kurumun hedefini şöyle özetledi: “Eskişehir Beylikova’daki sahamızdan elde edilen kaynağı uç ürüne kadar üretmek, diğer yandan atıklardan nadir elementleri geri kazanarak bu alanda döngüsel ekonomi modeli kurmak istiyoruz.”
Beylikova, küresel denklemi değiştirebilir
Kuveyt Türk Yatırım’ın “Nadir Elementler ve Türkiye’nin Beylikova Keşfi” başlıklı raporuna göre, Beylikova sahası yaklaşık 694 milyon ton cevher potansiyeliyle dünya ölçeğinde dikkat çekiyor. Bu büyüklük, Türkiye’yi Çin’in ardından dünyanın ikinci büyük nadir toprak elementi kaynağı konumuna taşıyabilir.
Cevherde yer alan 17 elementten 11’inin teknoloji sanayisi açısından kritik öneme sahip olduğu belirtiliyor. Özellikle neodimyum, seryum ve praseodim, yüksek güçlü mıknatısların üretiminde kullanılıyor.
Rapora göre, Beylikova’daki cevherin ortalama yüzde 1,8 toplam nadir toprak oksit (TREO) içerdiği varsayımı doğrulanırsa, Türkiye yaklaşık 12,5 milyon ton REO (Nadir Toprak Oksit Eşdeğeri) potansiyeline ulaşabilir. Bu da ülkeyi küresel sıralamada üçüncü sıraya taşıyabilir.
Kritik teknolojilerde yerli ham madde
Nadir elementler, elektrikli araç motorlarından rüzgâr türbinlerine, akıllı telefonlardan savunma sistemlerine kadar modern teknolojinin temel bileşenleri arasında yer alıyor.
NATEN’in geliştirdiği altyapı sayesinde Türkiye, bu alanlarda dışa bağımlılığı azaltma ve yüksek katma değerli üretim kapasitesi oluşturmayı hedefliyor.
Beylikova sahasının jeopolitik önemi de dikkat çekiyor. Çin hâlen küresel NTE arzının yüzde 70’ini kontrol ederken, Türkiye’nin Beylikova rezervi, arz çeşitlendirmesi arayan Batılı ülkeler için potansiyel yeni bir tedarik merkezi olarak öne çıkıyor.
Küresel pazar milyarlarca dolarlık büyüklüğe ulaştı
Küresel nadir toprak elementleri pazarının büyüklüğü 2024 itibarıyla 4 ila 12 milyar dolar arasında tahmin ediliyor. Uzun vadede bu pazarın 2033’e kadar 30 ila 37 milyar dolar bandına çıkması bekleniyor.
Ancak asıl ekonomik potansiyel, bu elementlerin yer aldığı yüksek katma değerli uç ürünlerde. Örneğin elektrikli araç motorları, rüzgâr türbinleri, akıllı telefonlar ve savunma sistemleri. Bu sektörlerin toplam ekonomik etkisinin yüz milyarlarca dolara ulaştığı tahmin ediliyor.