Çin ekonomisi ivme kaybediyor
Çin Ulusal İstatistik Bürosu’nun (NBS) verilerine göre, dünyanın ikinci büyük ekonomisi üçüncü çeyrekte geçen yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 4,8 büyüdü. Bu oran, ikinci çeyrekte kaydedilen yüzde 5,2’lik artışın altında kaldı. Çeyreklik bazda ise büyüme yüzde 1,1 olarak gerçekleşti. Bu rakam piyasa tahminlerini aşsa da ekonomideki genel yavaşlamanın sürdüğüne işaret ediyor.
Ekonomideki bu tablo, Çin Komünist Partisi’nin 2026–2030 dönemini kapsayan yeni beş yıllık kalkınma planını görüştüğü kritik döneme denk geldi. Uzmanlar, zayıf iç talep nedeniyle hükümetin ekonomik teşvik adımlarını artırmak zorunda kalabileceğini belirtiyor.
Perakende zayıf kaldı, sanayi direnç gösterdi
Haziran itibarıyla perakende satışlar yıllık yüzde 3 artarken, sanayi üretimi yüzde 6,5 ile beklentilerin üzerinde büyüdü. Buna rağmen sabit varlık yatırımlarında yüzde 0,5’lik gerileme yaşandı. Bu durum, yatırımcıların hâlâ temkinli davrandığını ve güven eksikliğinin sürdüğünü gösteriyor.
Çin Merkez Bankası (PBOC), para politikasında değişikliğe gitmeyerek bir yıllık kredi faiz oranını yüzde 3 seviyesinde sabit tuttu. Banka, ekonomik verilerdeki kırılganlığa rağmen agresif bir genişlemeye gitmekten kaçınıyor.
Asya piyasaları karışık tepki verdi
Verilerin açıklanmasının ardından Asya borsalarında yön bulmak zorlaştı. Hong Kong Hang Seng Endeksi yüzde 2 artarken, Çin CSI 300 Endeksi yüzde 0,74 yükseldi. Japonya’da Nikkei 225 yüzde 1,6 ve Topix yüzde 1,43 değer kazandı. Güney Kore’de Kospi yüzde 0,36, Kosdaq ise yüzde 1,13 yükselirken; Avustralya ASX 200 yüzde 0,1 geriledi.
Uzmanlar: İç talepte toparlanma zayıf
ING Bank Çin Başekonomisti Lynn Song, büyümenin ağırlıklı olarak dış ticarete dayandığını belirterek, iç talepteki zayıflığın sürdüğüne dikkat çekti. Song, “Veriler hedefin yakalanabileceğini gösterse de perakende satışlardaki yavaşlama ve yatırımlardaki düşüş ekonomik kırılganlığı artırıyor” dedi.
Song ayrıca yıl sonuna kadar yeni bir faiz indiriminin olası görünmediğini ancak gelecek hafta düzenlenecek Xi–Trump zirvesinin para politikasının yönü üzerinde belirleyici olabileceğini ifade etti.
Yapısal sorunlar ekonomiyi baskılıyor
Ekonomistler, Çin’in temel sorununun uzun süredir ihracata dayalı büyüme modeline bağımlılık olduğunu vurguluyor. Tüketici güvenindeki zayıflık, deflasyonist baskılar ve gayrimenkul sektöründeki borç krizi, büyüme hedeflerini tehdit eden başlıca unsurlar arasında yer alıyor.
Pekin’in yeni beş yıllık planında “iç talebi güçlendirme, teknolojiye yatırım ve yeşil dönüşüm” konularının öncelikli olması bekleniyor. Ancak analistler, Çin’in hem ABD ile süregelen ticaret gerilimini hem de finansal kırılganlıkları aynı anda yönetmesinin kolay olmayacağı görüşünde.