Uluslararası Enerji Ajansı (IEA), merakla beklenen "Kömür 2025" raporunu yayımladı. Rapora göre, dünya genelinde kömür talebi bu yıl yüzde 0,5 artış kaydederek 8,85 milyar tona yükseldi ve rekor kırdı.
Bu artışta, büyük pazarlardaki tüketim alışkanlıklarında yaşanan sapmalar etkili oldu. Özellikle Amerika Birleşik Devletleri'nde (ABD) yüksek seyreden doğal gaz fiyatları ve kömür santrallerinin kapatılmasını yavaşlatan politikalar, ülkede 15 yıldır devam eden "kömür tüketimindeki düşüş" trendini tersine çevirdi ve tüketimi artırdı.
Benzer bir tablo Avrupa'da da gözlendi. Avrupa Birliği'nde (AB) son iki yıldır keskin düşüş gösteren kömür tüketiminin, bu yıl hafif bir artış kaydetmesi bekleniyor. Dünyanın en büyük kömür tüketicisi Çin'de ise talebin 2024 yılına göre genel olarak yatay bir seyir izleyeceği tahmin ediliyor.
Elektrik üretiminde kömürün payı 2026'da azalacak
Rapor, 2025'teki bu zirveye rağmen uzun vadeli projeksiyonlarda düşüşe işaret ediyor. Küresel kömür talebinin 2030'a kadar yavaşlaması ve 2023'teki seviyelere geri dönmesi bekleniyor. Bu düşüşün arkasındaki temel itici güç ise bugün toplam kömür tüketiminin üçte ikisini oluşturan elektrik/enerji sektöründeki dönüşüm olacak.
Dünya genelinde yenilenebilir enerji kapasitesinin hızla artması, nükleer enerjinin istikrarlı büyümesi ve piyasaya büyük miktarda sıvılaştırılmış doğal gaz (LNG) arzının girmesiyle dengeler değişiyor. Bu gelişmeler ışığında, kömürden elektrik üretiminin 2026 yılından itibaren düşüşe geçmesi bekleniyor. Ancak sanayi sektöründeki kömür talebinin, elektrik sektörüne kıyasla daha dirençli kalacağı ve seviyesini koruyacağı öngörülüyor.
Büyümenin lokomotifi Hindistan olacak
Kömür tüketiminde bölgesel ayrışmalar da raporda dikkat çeken başlıklar arasında yer aldı. Tüketimde 2030'a kadar en büyük artışın Hindistan kaynaklı olması bekleniyor. Hindistan'da talebin yıllık ortalama yüzde 3 artacağı, bunun da toplamda 200 milyon tonun üzerinde bir artışa tekabül edeceği hesaplanıyor. Benzer şekilde Güneydoğu Asya ülkelerinde de kömür tüketiminin 2030'a kadar yıllık bazda yüzde 4'ün üzerinde artacağı tahmin ediliyor.
Küresel kullanımın yarısından fazlasını tek başına gerçekleştiren Çin ise farklı bir yol haritası izliyor. Yenilenebilir enerji kapasitesini hızla artıran Pekin yönetimi, 2030 yılına kadar yurt içi kömür tüketimini zirveye ulaştırıp, sonrasında düşüş trendine sokmayı hedefliyor.
"Geleceği etkileyecek belirsizlikler masada"
Rapora ilişkin değerlendirmelerde bulunan IEA Enerji Piyasaları ve Güvenliği Direktörü Keisuke Sadamori, bu yıl bazı kritik pazarlarda alışılmadık eğilimler görülmesine rağmen, gelecek yıllara ilişkin ana senaryolarının değişmediğini vurguladı. Sadamori, "Küresel kömür talebinin 2030'a kadar yatay seyrettikten sonra düşüşe geçmesini bekliyoruz" ifadesini kullandı.
Bununla birlikte sürecin risklerine de değinen Sadamori, şu uyarılarda bulundu:
"Bu belirsizlikler, özellikle de ekonomik büyüme ve politika tercihlerinden enerji piyasası dinamiklerine ve hava koşullarına kadar gelişmelerin küresel tabloya büyük etkisi olmaya devam eden Çin'de yoğunlaşıyor. Daha genel olarak, elektrik talebindeki büyüme eğilimleri ve yenilenebilir enerji kaynaklarının dünya çapında entegrasyon hızı kömürün gidişatını etkileyebilir."