Rus hükümeti 51 milyar dolar borcu olan demiryollarını kurtarma planını görüşüyor
Rusya hükümeti, ülkenin en büyük ticari işvereni olan ve 4 trilyon rublelik (50,8 milyar dolar) borç yükü altında bulunan Rus Demiryolları’nı (RZD) desteklemek için farklı formüller üzerinde çalışıyor. Konuya yakın kaynaklardan alınan bilgilere göre yaklaşık 700 bin kişiyi istihdam eden devlete ait şirket, Rusya'nın savaş ekonomisindeki keskin yavaşlama nedeniyle gelir kaybı yaşarken, son yirmi yılın en yüksek faiz oranları borç maliyetlerini artırdı.
Konunun hassasiyeti nedeniyle isimlerinin açıklanmasını istemeyen iki kaynak, Moskova yönetiminin çoğunluğu kamu bankalarına olan borçlarla başa çıkabilmesi için demiryollarına yardım yollarını tartıştığını belirtti. Kaynaklar, masadaki seçenekler arasında kargo fiyatlarının artırılması, sübvansiyonların yükseltilmesi, vergi indirimleri ve hatta Ulusal Refah Fonu'ndan kaynak aktarılmasının bulunduğunu ifade etti.
Hükümet aralık ayında tekrar toplanacak
Rus yetkililerin kasım ayı sonunda durumu görüşmek üzere bir araya geldiği ve aralık ayında yeniden toplanmayı planladığı bildirildi. Rus Demiryolları, Rus hükümeti ve Ulaştırma Bakanlığı ise konuya ilişkin yorum taleplerine yanıt vermedi.
Henüz hükümet düzeyinde resmi olarak tartışılmamış olsa da, Rus Demiryolları tarafından ödenen faiz oranlarının yüzde 9 ile sınırlandırılması veya borçların hisseye dönüştürülmesi gibi radikal fikirlerin de gündemde olduğu belirtildi. Bu hamle, kamu bankalarının şirketten pay alması anlamına geliyor. Kaynaklardan biri, önerilerden birinin şirketin 400 milyar rublelik borcunun hisseye dönüştürülmesi olduğunu aktardı. Kaynaklar bu önlemleri, ABD ve Çin'den sonra dünyanın en uzun üçüncü demiryolu ağını işleten şirketi "kurtarma girişimi" olarak nitelendirdi.
Borç yükü altı ayda hızla arttı
Rus Demiryolları, 2024 yılı için uluslararası standartlara göre 3,3 trilyon ruble gelir ve 2,8 trilyon ruble gider açıkladı. Ancak şirketin 2025 yılının ilk altı ayına ilişkin finansal tabloları, 30 Haziran itibarıyla 1,8 trilyon rublelik kısa vadeli borçlar da dahil olmak üzere toplam 3,3 trilyon ruble net borca işaret etti. Borcun sadece altı ay içinde yaklaşık 0,7 trilyon ruble artış göstermesinin nedenleri ise belirsizliğini koruyor.
Pasifik'ten Karadeniz ve Baltık denizlerine kadar dünyanın en geniş coğrafyasında yolcu, petrol ve kargo taşıyan şirket, uzun süredir Rus ekonomisinin sağlığının bir göstergesi olarak kabul ediliyor. Şirketin yaşadığı mali sıkıntılar, devlet ağırlıklı savaş ekonomisinin karşılaştığı zorlukları da gözler önüne seriyor. Ukrayna'daki savaş dördüncü yılına yaklaşırken ve askeri harcamalar rekor seviyeye ulaşmışken, kamu bankalarına borçlanan "batamayacak kadar büyük" şirketlerin yükü nihayetinde devletin omuzlarına biniyor.
Rusya ekonomisinde soğuma sinyalleri
Vladimir Putin'in 2000-2008 yılları arasındaki ilk iki başkanlık döneminde Rusya ekonomisi 200 milyar doların altından 1,7 trilyon dolara yükselmişti. Ancak bugün Rusya'nın 2,2 trilyon dolarlık nominal gayrisafi yurt içi hasılası, Kırım'ın ilhakından önceki yıl olan 2013 ile hemen hemen aynı seviyede bulunuyor. Ekonominin bu yıl keskin bir şekilde yavaşlaması bekleniyor.
Hükümet, GSYH büyümesinin 2023'teki yüzde 4,1 ve 2024'teki yüzde 4,3 seviyelerinden yüzde 1,0'e gerileyeceğini öngörüyor. Uluslararası Para Fonu (IMF) ise 2025 büyüme tahminini yüzde 0,9'dan yüzde 0,6'ya düşürdü.
Batı dünyası, Kremlin'i Ukrayna politikasını değiştirmeye zorlamak amacıyla Rus ekonomisini hedef aldığını belirtirken, Putin Rusya'nın dış baskılara asla boyun eğmeyeceğini vurguluyor. Rus yetkililer de ekonominin savaşın amaçlarına kıyasla ikincil planda olduğunu savunuyor. Putin, binlerce yaptırıma rağmen ekonominin beklenenden iyi performans gösterdiğini ve Batılı devletlerin aksine ülkenin büyük ölçüde borçsuz olduğunu ifade etse de, yatırımlardaki sorunları ve yüksek faiz oranlarının yarattığı baskıyı kabul ediyor.
Ülkenin en büyük bankası Sberbank'tan üst düzey bir yönetici ise Rus ekonomisinin "sürekli bir soğuma" yaşadığını, gelecek yıl büyümenin yüzde 1 civarında beklendiğini ve ticari faaliyetlerin dört ila beş çeyrek boyunca zayıf kalacağını dile getirdi.