ABD Temsilciler Meclisi'nde “kripto haftası” başlıyor

ABD Temsilciler Meclisi, 14 Temmuz ile başlayan haftayı resmen “kripto haftası” ilan etti. Bu kapsamda, ABD’yi küresel kripto merkezine dönüştürme hedefi doğrultusunda üç önemli yasa tasarısı Temsilciler Meclisi gündemine taşınıyor. Görüşülecek tasarılar arasında CLARITY, GENIUS ve Anti-CBDC düzenlemeleri yer alıyor.

ABD Başkanı Donald Trump’ın kripto sektörüne olumlu yaklaşımı ve ekonomi yönetiminde kripto yanlısı isimlerin yer alması, düzenleme çalışmalarına ivme kazandırmış durumda. Kongre, hızla büyüyen dijital varlık ekosistemine yönelik net ve kapsamlı bir yasal çerçeve oluşturmak için harekete geçti.

Cumhuriyetçi kanat, bu tasarıların hem tüketicileri korumak hem de finansal istikrarı sağlamak açısından kritik öneme sahip olduğunu belirterek, “kripto haftası” boyunca Meclis’ten geçmeleri için yoğun lobi faaliyetleri yürütüyor.

GENIUS: Sabitcoin piyasası için şeffaflık hedefi

“ABD Sabitcoinleri için Ulusal İnovasyonun Yönlendirilmesi ve Kurulması Yasa Tasarısı” adıyla bilinen GENIUS tasarısı, sabitcoin piyasasına yönelik federal düzeyde bir düzenleme getirmeyi amaçlıyor. Tasarıyla birlikte, sabitcoin ihraç eden şirketlerin faaliyetlerinin hem federal hem eyalet otoriteleri tarafından denetlenmesi öngörülüyor.

Tasarıda, sabitcoinlerin ABD doları veya kısa vadeli devlet tahvilleri gibi güçlü varlıklarla bire bir desteklenmesi gerektiği belirtiliyor. Böylece piyasada hem şeffaflık hem de hesap verebilirlik sağlanması hedefleniyor.

Geçtiğimiz ay Senato’da 68'e karşı 30 oyla kabul edilen tasarının yasalaşması için Temsilciler Meclisi'nden de geçmesi gerekiyor. GENIUS, sabitcoinlerin finansal sistemde daha güvenli ve istikrarlı şekilde yer almasının önünü açabilir.

CLARITY: Kripto sektöründe düzenleyici belirsizlikler giderilecek

“Dijital Varlık Piyasası Netlik Yasa Tasarısı” ya da kısa adıyla CLARITY, dijital varlık sektöründeki yasal boşlukları ve belirsizlikleri ortadan kaldırmayı amaçlıyor. Tasarı, dijital varlıkların hangi koşullarda menkul kıymet ya da emtia sayılacağı gibi temel düzenleme alanlarında net kurallar getirmeyi planlıyor.

Bu yasal netlik sayesinde hem yatırımcıların korunması hem de ABD merkezli kripto şirketlerinin faaliyetlerini büyütmesi teşvik edilecek. Cumhuriyetçiler, bu tasarıyı inovasyonu destekleyen bir adım olarak değerlendirirken; Demokratlar, daha sıkı denetim mekanizmalarının da tasarıya entegre edilmesini talep ediyor.

Anti-CBDC: Merkez bankası dijital paralarına fren

“Anti-CBDC” yasa tasarısı, ABD Merkez Bankası’nın (Fed) bireylere doğrudan ya da dolaylı şekilde merkez bankası dijital para birimi (CBDC) sunmasını yasaklamayı hedefliyor. Tasarıyı destekleyenler, CBDC’lerin bireylerin harcama alışkanlıklarını izlemek için kullanılabileceğini ve finansal mahremiyetin tehdit altında olduğunu savunuyor.

Anti-CBDC tasarısında, finansal gizlilik anayasal bir hak olarak tanımlanıyor. Bu çerçevede, CBDC’lerin kişisel mali kararların, siyasi bağışların ya da özel harcamaların denetlenmesi aracı haline gelmesinin önüne geçilmesi amaçlanıyor.

Kripto savunucuları tasarıya güçlü destek verirken, bazı Demokrat üyeler CBDC’nin finansal sistemdeki rolünün tamamen dışlanmasının dijital inovasyonu geriletebileceği uyarısında bulunuyor.

Cumhuriyetçiler, “kripto süper gücü” vizyonunu öne çıkarıyor

Üç yasa tasarısı da Cumhuriyetçi Kongre üyeleri tarafından sunulmuş durumda. Parti içindeki kripto yanlısı isimler, bu düzenlemeleri ABD’yi “gezegenin kripto başkenti” ve “Bitcoin süper gücü” yapma yolunda stratejik birer adım olarak görüyor.

Tasarıların Meclis’te ne derece destek bulacağı merak konusu. Demokratlar arasında bu düzenlemelere kısmen destek veren isimler olsa da, daha sıkı gözetim ve denetim mekanizmaları talep edenler ile Cumhuriyetçiler arasındaki müzakereler sonucunda nasıl bir uzlaşıya varılacağı henüz belirsiz.

Meclis gündeminde bu hafta gerçekleşecek oylamalar, ABD’nin kripto regülasyonu konusundaki geleceğini büyük ölçüde şekillendirecek. Kabul edilmesi halinde tasarılar, ABD’yi dijital varlıklar konusunda küresel ölçekte öncü bir ülke haline getirebilir. Aksi durumda, regülasyon yarışında Çin gibi rakip ülkeler karşısında ABD’nin geride kalabileceği uyarıları yapılıyor.