Rusya ve ABD normalleşme sürecinde ikinci toplantı İstanbul'da yapılacak

Lavrov, ABD ile ilişkilerin normalleşmesi sürecinin devamı niteliğindeki ikinci toplantı için İstanbul’un seçildiğini belirtti. Ancak toplantının tarihi hakkında net bir bilgi vermedi. Öte yandan Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in kendisinden ve Savunma Bakanı Andrey Belousov’dan Ukrayna konusundaki diplomatik temaslara ilişkin kapsamlı bir brifing talep ettiğini aktardı.

Gündemde üç kritik başlık var

Lavrov, toplantının üç temel konu etrafında şekilleneceğini ifade etti. Bunlar:

• Enerji altyapısını hedef alan saldırılara karşı moratoryum uygulanması,

• Ukrayna'daki çatışmaya çözüm aranması,

• Karadeniz Tahıl Girişimi’nin yeniden başlatılması.

Ayrıca iki ülke arasındaki diplomatik ilişkileri zorlaştıran unsurların giderilmesi de önemli bir gündem maddesi olacak. Lavrov Washington ve Moskova’daki büyükelçiliklerin faaliyetlerinin uzun süredir engellendiğini ve bu konuda ilerleme sağlanması gerektiğini vurguladı.

Büyükelçilik krizi Obama dönemine uzanıyor

Lavrov’a göre, iki ülke arasındaki diplomatik sorunların kökeni yalnızca son yıllara dayanmıyor. Bu problemlerin 2009-2017 yıllarında görev yapan Barack Obama yönetiminden beri devam ettiğini belirtti. Moskova ve Washington'un bu konular üzerinde çözüm odaklı çalıştığını ifade eden Lavrov, sürecin sadece yüz yüze toplantılarla sınırlı olmadığını, telefon ve video konferanslarla da sürdüğünü dile getirdi.

İstanbul’daki ilk toplantının ardından ilerleme kaydedildi

Rus ve ABD’li yetkililer daha önce 27 Şubat'ta ABD'nin İstanbul Başkonsolosluğu rezidansında bir araya geldi. O toplantıda büyükelçiliklerin işleyişini iyileştirmek ve diplomatik ilişkileri canlandırmak için görüşmeler yapıldı. Lavrov, bu temasların ardından taraflar arasında gözle görülür bir ilerleme sağlandığını ve ABD’nin diplomatik misyonların faaliyetlerini kolaylaştırma konusunda daha kararlı bir tutum sergilediğini söyledi.

Rusya’nın duyurduğu ikinci İstanbul toplantısı iki ülke arasındaki ilişkilerin geleceği açısından kritik bir dönüm noktası olarak değerlendiriliyor. Görüşmelerin yalnızca bölgesel krizlere değil, aynı zamanda diplomatik temsilciliklerin işleyişine dair somut adımlara da odaklanması bekleniyor.