Özel sermayede 1 trilyon dolarlık bekleme: Yüksek faiz, belirsizlik ve tarifeler M\&A piyasasını durdurdu
PricewaterhouseCoopers’ın (PwC) 2025 yılı ortasına ilişkin analizine göre, özel sermaye şirketleri ellerinde tutmaya devam ettikleri yaklaşık 1 trilyon dolarlık satılamamış varlıkla karşı karşıya. Bu tutar, normal piyasa koşullarında yatırımcılara iade edilmesi gereken bir büyüklüğü temsil ediyor. Ancak ABD’deki yüksek faiz oranları, Donald Trump yönetiminin dalgalı gümrük tarifesi politikaları ve küresel jeopolitik belirsizlikler şirket değerlemelerini düşürdü ve portföy şirketlerinin beklenenden daha uzun süre elde tutulmasına yol açtı.
PwC ABD özel sermaye lideri Josh Smigel, basınla paylaştığı değerlendirmede “Tipik bir birleşme-satın alma döngüsünde bu 1 trilyon dolar çoktan piyasaya dönmüş olurdu” ifadelerini kullandı. PwC’ye göre özel sermaye firmaları şu anda 30 bin şirkette 3 trilyon dolarlık yatırımı yönetiyor ve bu yatırımların yüzde 30’u beş yıldan uzun süredir portföylerde tutuluyor. Bu oran, özel sermaye fonlarının geleneksel kârlılık zamanlamasının oldukça üzerinde.
Sınırlı ortaklar sabırsızlanıyor
PwC ABD anlaşma platformu lideri Kevin Desai, bu yavaşlamanın sınırlı ortaklarda (LP) sabırsızlığa neden olduğunu vurguladı. LP’ler, dünya çapında trilyonlarca dolarlık sermaye yöneten büyük yatırımcılar olarak özel sermaye fonlarından düzenli getiri bekliyor. Ancak PwC’nin Mayıs 2025 Pulse Araştırması’na göre, katılımcıların yüzde 30’u tarifeler nedeniyle işlemleri durdurduğunu veya yeniden değerlendirmeye aldığını belirtti.
PwC’ye göre 2025’in ilk beş ayında dünya genelinde toplam değeri 567 milyar dolar olan 4.535 birleşme ve satın alma işlemi gerçekleşti. Bu sayı, geçen yıla kıyasla hemen hemen sabit kaldı ve 2025 için öngörülen “Trump sonrası birleşme rallisi” umutlarını boşa çıkardı.
Yüksek faizler ve daralan alan
Geçmişte, özel sermaye firmaları düşük faizli borçlanmalarla ve uygun piyasa koşulları sayesinde hedef getiri oranlarına kolayca ulaşabiliyordu. Ancak artık varlıklar daha pahalıya alınmış durumda ve sabit duran bu yatırımlardan kâr elde edebilmek için daha yaratıcı yöntemlere başvurulması gerekiyor. PwC’nin sektör liderlerinden Liz Crego’ya göre, firmalar bazı şirketleri bölerek daha değerli kısımları ayrı varlık olarak satmaya yöneliyor.
PwC’nin çalışmasına göre, sermayelerini “onarılması gereken” şirketlere yönlendiren yöneticilerin yüzde 57’si bu yatırımların değer kaybettiğini veya sabit kaldığını belirtti.
Çapraz sınır işlemler geriliyor, Çin baskı altında
Belirsizliklerin bir başka etkisi de sınır ötesi işlemlerde görüldü. PwC verilerine göre bu tür işlemlerin toplam içindeki payı 2021’deki yüzde 18,7 seviyesinden yüzde 16,9’a geriledi. Özellikle Çin bağlantılı anlaşmalar daha fazla incelemeye ve stratejik yeniden değerlendirmeye maruz kalıyor.
Halka arz ve SPAC’lerde sınırlı canlanma
Nisan ayındaki tarifeye bağlı şoklara rağmen, mayıs ve haziran aylarında halka arz piyasası toparlanma sinyalleri verdi. Mayıs sonuna kadar 31 geleneksel halka arz ile toplamda 11 milyar dolar fon toplandı. Nasdaq’ta 18,4 milyar dolarlık değerlemeyle işlem görmeye başlayan Chime gibi fintech şirketleri bu toparlanmada öncülük ediyor. Ayrıca halka açık kabuk şirketler olan SPAC’lerin sayısı da 50’yi geçti.
Yılın ikinci yarısı için temkinli iyimserlik
PwC, yılın ikinci yarısında birleşme ve satın alma faaliyetlerinin yeniden hız kazanabileceğini öngörüyor. Ancak bunun için ABD’deki resesyon riskinin ortadan kalkması, faizlerin düşmesi ve Washington’un gümrük tarifeleri konusunda netlik sağlaması gerekiyor.
Smigel, “İster 2025’in ikinci yarısında ister 2026’da olsun, toparlanma için iyimser olmak adına nedenler var” değerlendirmesini yaptı.
"Para - Yatırım" Kategorisinden Daha Fazla İçerik
-
Pasifik Holding Yönetim Kurulu Başkanı Fatih Erdoğan: Savaş, Orta Koridor’un önemini artırdı
Erkan Kızılocak / Kıdemli Editör
-
ABD’den büyük bankalara sermaye kolaylığı: Hazine tahvili işlemleri için kaldıraç kuralı gevşetiliyor
-
-
-
-