;
Arama

Macron’un yeni bir başbakanı var ama sorunları aynı

Fransa Cumhurbaşkanı Macron, 73 yaşındaki Fracois Bayrou’yu yeni başbakan olarak atadı. Deneyimli siyasetçi uzlaşmacı olarak biliniyor. Ancak analistler bütçe açığı konusunda ilerleme kaydedilmesini beklemiyor.

16 Aralık 2024, 10:29 Güncelleme: 16 Aralık 2024, 15:51

Fransa'nın yeni başbakanı merkezci Francois Bayrou 1990'larda eğitim bakanıyken, özel okullara yönelik sübvansiyonları artırma planı ülke çapında protestolara yol açtı. Kısa sürede bu planından vazgeçti ve dört yıl daha görevde kaldı. Otuz yıl sonra, Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un bu yılki dördüncü başbakanı olarak atandı. Bayrou’nun ilk görevlerinden biri 2025 bütçesini geçirmek olacak ve bölünmüş bir parlamentoda ile karşı karşıya kalacak.

“Zorluklar Barnier dönemiyle aynı”


Barnier ve kabinesinin görevden alınması (Fransa parlamentosu 1962'den bu yana ilk kez bir hükümeti görevden almak için oy kullandı) bu adımı destekleyenleri bile şaşkına çevirdi. Şimdilik, hükümet fonların ayakta tutmak için partiler arası destek var ancak daha sonra gelecek yıl için bir bütçe üzerindeki zorlu çalışma başlayacak. Sorbonne Üniversitesi profesörlerinden Arnaud Benedetti Reuters'a verdiği demeçte “Zorluklar Michel Barnier dönemindekilerle aynı. En azından güvensizlik önergesi kısa vadede olası görünmüyor” dedi. 

Macron'un yardımcılarından biri Bayrou'nun “İnsanları bir araya getirebilecek en uzlaşmacı aday” olduğunu söyledi. Sosyalistler ise Bayrou'nun daha fazlasını temsil ettiğini düşünüyor. Kariyer sahibi bir siyasetçi olan 73 yaşındaki Bayrou, Macron 2017'de siyasi manzarayı yeniden şekillendirene kadar merkezciliğin meşalesini taşıyordu. Bayrou geçmişte Fransa'nın artan borç yığınının yarattığı riskler konusunda sert konuşmalar yapmıştı. Cuma günü de aynı şeyi yaptı ve ülkenin borcunun mali olduğu kadar “ahlaki bir sorun” olduğunu söyledi. Barnier'e “Durumun ciddiyeti konusundaki uyarılarınızı duyuyorum ve katılıyorum” dedi. Ancak ister sendikalarla, ister milletvekilleriyle, isterse de Fransa'daki sayısız güçlü çıkar gruplarıyla olsun, barışı korumaya büyük önem veriyor.

Barnier ile aynı kaderi paylaşabilir mi?


Ancak birbiriyle savaşan üç grubun hakim olduğu bir Ulusal Meclis'te barışı korumak neredeyse imkansız. Milletvekillerinin 2025 bütçe tasarısına karşı çıkmaları Barnier'nin düşüşüne yol açtı ve sol kanat liderler, Bayrou'nun da özel anayasal yetkilerini kullanarak bütçeyi parlamentoda oylama yapılmadan geçirmesi halinde onu devirmeye çalışabileceklerini söylüyorlar. JP Morgan'dan Raphael Brun-Aguerre bir notunda, “Muhalefet partilerinin taleplerini yerine getirmek mali açıdan maliyetli olabilir ve bunun sonucunda gelecek yıl mali konsolidasyonun derecesi sınırlı olabilir” dedi.

Aşırı sağın bütçedeki kırmızı çizgileri


Macron hafta boyunca merkez sağ Cumhuriyetçilerden Komünistlere kadar parti liderleriyle görüşmeler yaptı. Tüm 'Cumhuriyetçi güçleri' birleşmeye çağırdı ancak Sosyalist Parti'nin kendi saflarından bir başbakan atama çağrılarına direnmeyi tercih etti ve Euro bölgesinin ikinci büyük ekonomisini liberalleştiren ve emeklilik sistemini mali açıdan daha sağlam bir zemine oturtan reformları geri alma riskini almak istemedi. Yine de Cumhurbaşkanı'nın 2023 emeklilik reformu muhaliflerinin hedefinde olmaya devam edecek. Aşırı sağcı Ulusal Birlik’in lideri Jordan Bardella, Bayrou'nun seçilmesinden kısa bir süre sonra gazetecilere yaptığı açıklamada “Kırmızı çizgilerimiz devam ediyor” dedi. Bu kırmızı çizgiler arasında emekli maaşlarının 2025 yılı boyunca enflasyona endekslenmesi de yer alıyor.

Bu hafta yapılan bir kamuoyu yoklaması, seçmenlerin yüzde 35-38'inin 2027'de yapılacak bir sonraki cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Bardella'nın lideri Marine Le Pen'i desteklemeyi planladığını gösterdi. Bu aşırı sağcı lider için daha önce görülmemiş bir seviye ve onu liderliğe taşıyor. Dahası, Bayrou'nun siyasi rakipleri yoluna çıkmasa bile önünde başka büyük zorluklar da var. Bütçe açığını 2024 yılı için öngörülen yüzde 6,1'den aşağı çekerken, protesto eğilimli sendikaları uzak tutması, Ukrayna için askeri harcamaları arttırması ve zor durumdaki sanayi sektörünü desteklemenin yollarını bulması gerekecek. Barnier, zenginler ve büyük şirketler için vergi artışlarının yanı sıra emeklilik ödemelerinde planlanan artışın sınırlandırılmasıyla bütçe açığını azaltma sözü vermişti. Ancak hükümetinin devrilmesiyle birlikte bu önlemler rafa kalktı. 


"Dünya" Kategorisinden Daha Fazla İçerik

  • Rus rublesi 2025'e damga vurdu: Dünyanın en çok değer kazanan para birimi oldu

    Rus rublesi 2025'e damga vurdu: Dünyanın en çok değer kazanan para birimi oldu

  • ABD: Hiçbir büyük ticaret ortağı döviz kurunu manipüle etmedi

    ABD: Hiçbir büyük ticaret ortağı döviz kurunu manipüle etmedi

  • Trump'ın Harvard'a uyguladığı yabancı öğrenci yasağına yargı freni

    Trump'ın Harvard'a uyguladığı yabancı öğrenci yasağına yargı freni

  • Man Group beş gün ofise geçiyor

    Man Group beş gün ofise geçiyor

  • Trump ile Musk arasında gerginlik artıyor

    Trump ile Musk arasında gerginlik artıyor

  • Fed'in ikinci adamı Trump'ın önerdiği isim oldu

    Fed'in ikinci adamı Trump'ın önerdiği isim oldu

Yazarlar

Çok Okunanlar

  • forbes.com.tr

    Dünyanın en zengin 10 insanı (Ocak 2025)


  • Nilgün Balcı Çavdar, Erkan Kızılocak, Cem Cemal Pekin, Nuray Tarhan

    En zengin 100 Türk


  • Nilgün Balcı Çavdar, Cem Cemal Pekin, Erkan Kızılocak

    Dolar milyarderi Türkler


  • Dünyanın en zengin 10 kişisi (Kasım 2024)


  • forbes.com.tr

    En zengin Türklerin sıralaması nasıl değişti?