Kurgusal keşifler: Sahne ışıkları altında bir tatil
Film sahneleri artık yalnızca izlenmiyor, seyircinin başrolde olduğu macera dolu bir yolculuğa dönüşüyor. “Yüzüklerin Efendisi”nin kalbinde, Hobbiton’da kahvaltı etmek, “Star Wars”da galaksiler arası gidip gelirken Luke’un evinde yıldızlara karşı uyumak artık mümkün. James Bond’un Londra’da MI6 merkezinden başlayıp Venedik kanallarına uzanan kovalamacasına dahil olup akşam 007’ye özel smokininizle özel partilere katılmanız da öyle… Dünyanın dört bir yanında düzenlenen tematik film turları, bugün klasik seyahat anlayışının ötesine geçerek hızla yükselen bir trend. Katılımcılar kişiye özel yazılmış senaryolarla kurgu ve gerçeğin iç içe geçtiği bir deneyimin aktif parçası olmak istiyor.
Bu yükseliş, “set-jetting” kavramının popülerleşmesiyle yakından ilişkili. Set-jetting, film veya dizi çekim alanlarını ifade eden “set” ile özel jetleriyle sık seyahat eden ve lüks yaşamı benimseyenleri tanımlayan “jet-setting” kelimelerinin birleşiminden doğmuş. İlgi çekici bir trend ismi olmayı da başarmış. Bugün pek çok kişi için sinema evrenlerinin içinde yaşanan kişiselleştirilmiş deneyimler özel jetle uçmaktan daha ‘havalı’. Üstelik bu dönüşüm, seyahat alışkanlıklarının yanı sıra sinema sektörünün yaratıcı süreçlerini, teknoloji devlerinin yatırım alanlarını hatta kültürel mirasın sunuluş biçimini bile şekillendiriyor.