İsrail basını yazdı: Netanyahu Trump'ı nasıl ikna etti?

Başlangıçta sadece Fordo’yu hedeflemeyi planlayan Trump, Netanyahu ve Dermer’in ısrarıyla Natanz ve İsfahan’ı da vurdu. İsrail ve ABD kaynaklarına göre, operasyon kararı haftalık diplomatik temasların ardından geldi.
ABD Başkanı Donald Trump’ın, İran’ın nükleer tesislerine yönelik son saldırıda yer alma kararı, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve Stratejik İşler Bakanı Ron Dermer’in bir haftalık yoğun diplomasi trafiğiyle şekillendi. Jerusalem Post’un haberine göre, İsrailli yetkililer Trump’ın saldırı kararı almasında İsrail’in sahadaki başarılarının büyük etkisi olduğunu belirtti.
Bir İsrailli yetkiliye göre, dört gün önce gerçekleşen bir telefon görüşmesinde Trump, Netanyahu’ya “Saldırı başlatmaya karar verdim” dedi. Bu görüşme, İsrail’in yaklaşık bir buçuk haftadır İran’daki nükleer tesislere düzenlediği operasyonların ardından geldi. Aynı kaynaklar, Trump’ın fikrini değiştirmesinin temel nedeninin İsrail’in elde ettiği askeri sonuçlar olduğunu belirtiyor.
Üç tesis de vuruldu: İsrail yönlendirdi, ABD tamamladı
Trump, başlangıçta yalnızca Fordo’daki uranyum zenginleştirme tesisini hedef almak istiyordu. Ancak İsrail basınında yer alan bilgilere göre Netanyahu ve Dermer, ABD Başkanı’nı İsfahan’ı da vurmaya ikna etti. İsrail, zaten bu iki tesise yönelik saldırıları bir hafta içinde gerçekleştirmişti.
İsrailli bir yetkili, ABD’nin İsrail’in ulaşmakta zorlandığı bazı noktalara saldırdığını söyledi. Özellikle İsfahan’daki dağ yamacına gizlenmiş zenginleştirilmiş uranyum depoları ve nükleer altyapının hedef alındığı belirtildi.
Perşembe günü Trump-Netanyahu görüşmesine ek olarak, ABD Başkan Yardımcısı JD Vance, Savunma Bakanı Pete Hegseth ve diğer üst düzey yetkililer ile İsrail tarafında Netanyahu, Dermer, Savunma Bakanı Israel Katz ve Genelkurmay Başkanı Eyal Zamir arasında operasyon sonrası bir koordinasyon toplantısı yapıldı. Bu görüşmede ABD’nin İsrail’den bazı operasyonel taleplerde bulunduğu ifade edildi.
İsrail kaynaklarına göre, istihbarat desteğini sağlayan İsrail, saldırının başarısında belirleyici rol oynadı.
Operasyon öncesi ‘görüş ayrılığı’ taktiği
Saldırıdan bir gün önce Netanyahu, kabinesinden bazı isimlerle güvenlik toplantısı yaptı. Toplantıda ABD’nin İran’a saldırısının beklendiği bilgisi paylaşıldı. Görüşmeler, ABD operasyonu başlayana kadar sürdü.
İsrail ve ABD, saldırı öncesinde İran’ı yanıltmak amacıyla iki ülke arasında görüş ayrılığı varmış gibi bir izlenim yaratmayı tercih etti. Bir İsrailli yetkiliye göre: “İran saldırının geleceğini bilse bile, bunu önlemek için yapabileceği bir şey yoktu.”
İsrail Ulusal Güvenlik Danışmanı Tzachi Hanegbi, saldırının sürpriz olmadığını belirterek, “Haberdardık” dedi. İsrailli yetkililer, İran’ın nükleer programının büyük kısmının yok edildiğini ya da ağır hasar aldığını aktardı. Ancak bazı ikincil tesislerin hâlâ hedefte olduğu ifade edildi.
Hanegbi, İsrail’in “hedef listesinin yüzde 100’üne ulaşma yolunda olduğunu” kaydetti.
Odağını balistik füzelere kaydırıyor
Saldırının ardından İsrail, İran’ın balistik füze programına odaklandı. Hanegbi’ye göre İran, bazı üretim tesislerini kaybetse de, bu tesisleri hızla yeniden kurabilecek kapasiteye sahip.
Üst düzey bir İsrailli yetkili, Netanyahu ve Dermer’in ABD yönetimini ikna etmek için yoğun çaba harcadığını, Trump’ın da nihayetinde bu kararını Amerikan çıkarlarına dayanarak verdiğini belirtti.
Yetkili “Trump, İran’ın nükleer silah sahibi olmayacağını ilan etti ve İsrail ile birlikte bu hedefe yönelik büyük bir adım attı" diye konuştu.