İşinizi ve ailenizi ölümden sonra da koruyun
Bir insanın hayattaki emeği sadece servet değil; aynı zamanda birikmiş bir itibardır, deneyimdir, ilişkidir, vizyondur.
Ancak çoğu zaman bu paha biçilmez birikim, sahibinin ölümünden sonra ya miras kavgalarına kurban gider ya da yıllarını verdiği iş imparatorluğu birkaç ay içinde felce uğrar. Çünkü öncesinde yeterince düşünülmemiş, gerekli hazırlıklar yapılmamıştır.
Bizde ölüm sonrası hazırlık hâlâ bir tabu. Düşünmesi bile uğursuzluk sayılır.
Oysa geride bıraktıklarımız için asıl sorumluluğumuz, yaşarken değil öldükten sonra başlar. Zamansız ölümlere her gün tanık olurken, ardımızda karmaşa ve husumetler bırakmak kader değil, ihmaldir.
Vasiyet, Sadece Mal Paylaşımı Değil; Yaşarken Verilen Son Emirdir
Vasiyet yazmak hâlâ ben dahil birçokları için “ben daha ölmedim” tepkisiyle karşılık bulan, ürkütücü bir eylem.
Oysa vasiyet bir ölüm çağrısı değil; hayatın son sorumluluğudur.
İş dünyasında bu daha da kritik. Türkiye’de birçok aile şirketi, ikinci kuşağa geçerken parçalanıyor. Çünkü patron, giderken yerine kimi koyacağını, kalan varlığın nasıl yönetileceğini açıkça belirlememiştir.
Halefiyet, ölümden sonra değil, hayattayken planlanır. Eğer yönetişim, mülkiyet, vizyon aktarımı önceden kurgulanmazsa, kurduğunuz yapı sizinle birlikte mezara gider.
Tapuyu verip ortada kalmayın
Bu ilke sadece iş dünyası için değil, şahsi hayat için de geçerlidir.
Tapular, yetkiler, hesap erişimleri… Hepsini hayattayken verirseniz, yaşlandığınızda bir bakarsınız ki elinizde hiçbir şey kalmamış.
Ve daha kötüsü, size dönüp bakan da kalmamış.
Londra’daki avukatım bana basit ama altın değerinde bir öneri verdi:
“Tüm banka hesaplarını, sosyal medya şifrelerini, mülk bilgilerini, elektrik-su-doğalgaz aboneliklerini, borç-alacak dökümlerini, vasiyetinizi ve miras planlamanızı tek dosyada toplayın.
Bu dosya, sizden sonra açılmak üzere güvenli bir yere konulsun.”
Bu kadar basit bir önlem, ölüm sonrası oluşacak kaosun önüne geçebilir.
Çocuklarınızın üzerinde doğuştan hak yok
Toplumda hâlâ “çocuklar doğuştan hak sahibidir” inancı yaygın.
Hayır. Sizin kazandığınız, sizin malınızdır.
İsterseniz harcarsınız, isterseniz bağışlarsınız, isterseniz hiçbirine bırakmazsınız.
Ama işte bu yüzden: Hayattayken niyetinizi net şekilde belirlemeniz, kime neyi neden bıraktığınızı açıklamanız gerekir.
Bana sorarsanız çocuklara bırakılacak miras ölçülü olmalı. Çünkü çalışmadan gelen servet, çoğu zaman karakter değil şımarıklık üretir.
Yazılmamış her vasiyet, kavgaya açık bırakılmış bir kapıdır.
Ve o kapıdan eş girer, çocuklar girer, kardeş girer, kuzen girer. Sadece malınızı değil, hatıranızı da parçalara ayırabilirler.
Unutmayın: Türkiye’de miras hukuku, takdir hakkınızı sınırlıyor. O yüzden sağlığınızda bu hakkı sonuna kadar kullanmanız gerekir.
Hazırlayın ama dağıtmayın: Kontrollü geçiş en doğru yol
Hayattayken mal dağıtmak cazip ya da pratik görünebilir. Ancak bu çoğu zaman, özellikle Türkiye’de, böyle bir yola girmek ölümcül bir hata olabilir.
Evlilikler bozulabilir, çocuklar ölebilir ya da hiç beklemediğiniz şekilde sizi sırtınızdan bıçaklayabilir.
Ortaklar değişebilir. En acısı da, her şeyin sahibi zannettikleriniz, mal mülkünüzü aldıktan sonra sizi yalnız bırakabilir.
Bu nedenle dağıtmak değil, hazırlamak gerekir:
• Vasiyetinizi noterle birlikte hazırlayın.
• Şirketiniz için halefiyet planı oluşturun.
• Yönetim kurulu yapısını gözden geçirin.
• Kime neyi neden bıraktığınızı açıklayan bir mektup bırakın.
Bunlar sadece teknik değil, etik belgelerdir. Sizin sesiniz, pusulanız ve varlığınız olur.
Geride huzur bırakmak da bir miras türü
Birçok insan servet bırakır. Çok azı huzur bırakır.
Şirketinizin yüzde kaçını kime devredeceğiniz, eşinize ya da çocuklarınıza ne kadar pay ayıracağınız önemli.
Ama ondan da önemlisi: Geride kalanlar sizin yokluğunuzda kavga mı edecek, yoksa el ele mi tutuşacak?
Vicdanla, akılla ve adaletle yazılmış bir vasiyet; sadece mal değil, düzen, huzur ve ahlaki pusula da bırakır.
Mezar taşınız sessiz olabilir ama yazılı vasiyetiniz, geride kalanlara hâlâ yol gösterir.
Son söz:
Hayat sizin, emek sizin, mülk sizin.
Ama miras, arkanızdan gelecek huzur ya da çatışma demektir.
O yüzden… Sessizliğiniz bile düzen olsun. Sizden sonrasının yol haritası.
Yoksa geride kalanlara tek mirasınız “benden sonra tufan” olur.
• Türkiye’de noter onaylı vasiyet bırakma oranı: yüzde 1’in altında
• 2024’te açılan miras davalarının yüzde 78’i kardeşler arasında
• Aile şirketlerinin yüzde 65’i ikinci kuşağa geçemeden kapanıyor
• Halefiyet planlaması yapan şirket oranı: yüzde 12