Hastaneden ayrılan İnan Kıraç saatler sonra vasilerine teslim edildi
Koç Holding Yönetim Kurulu Üyesi İpek Kıraç'ın babası İnan Kıraç'ın evliliğinin iptaline ilişkin açtığı ve 27 Mayıs'ta görülecek olan davaya sayılı günler kala hareketli gelişmeler yaşanıyor. Kıraç dün mahkemenini kendisine ve konutuna 1 ay boyunca yaklaşmama kararı verdiği Emine Alangoya ile birilikte vasilerinin onayı olmadan tedavi gördüğü Koç Üniversitesi Hastanesi'nden ayrıldı. Hal böyle olunca da İnan Kıraç'ın hastaneden kaçırıldığı - kaçtığı tartışmaları başladı. Gelin Forbes Türkiye 2025 listesine göre 500 milyon dolar servetiyle Türkiye'nin en zengin 100'üncü ismi olan İnan Kıraç'ın; evliliği, sağlık durumu ve aynı listede 3,2 milyar dolarlık servetiyle 6'ncı sırada olan kızı İpek Kıraç ile olan davadaki son gelişmeleri dünden bugüne mercek altına alalım.

İş insanı İnan Kıraç’ın kızı İpek Kıraç, 20 Aralık 2024’te Emine Alangoya ile evlenen babasının fiili ehliyetinin yerinde olmadığını iddia ederek evliliğin iptali istemiyle Anadolu 18’inci Aile Mahkemesi’nde dava açtı. Mahkeme, dava kapsamında İnan Kıraç’ın fiili ehliyetinin yerinde olup olmadığının belirlenmesi amacıyla Adli Tıp Kurumu’na sevk edilmesine karar verdi. Geçtiğimiz günlerde Adli Tıp Kurumu’na giden İnan Kıraç, Adli Tıp 10’uncu İhtisas Kurulu’nda heyet karşısına çıktı. Heyet, İnan Kıraç’a bir dizi nörolojik test yaptı. İnan Kıraç ile ilgili hazırlanan rapor mahkemeye gönderildi. Raporda, İnan Kıraç’ın fiili ehliyetinin yerinde olmadığının ve vasi tayin edilmesi gerektiğinin belirtilmesi üzerine Anadolu 18’inci Aile Mahkemesi, İnan Kıraç’ın fiili ehliyetinin kaldırılmasına karar vererek Avukat Atakan Yılmaz ve Avukat Mert Öztekin’i geçici vasi olarak atadı. Mahkeme ayrıca İnan Kıraç hakkında bir dizi tedbir kararı da alarak Kıraç’a ait taşınırlar ile banka hesaplarının yanı sıra şirketlerdeki hisseleri ile varsa fon ve hisse senetlerine de vesayet tedbir şerhi konulmasına karar verdi.
Eşi için 1 ay uzaklaştırma kararı
İnan Kıraç’ın vasisi olarak atanan Avukat Atakan Yılmaz ve Avukat Mert Öztekin, Anadolu 2’nci Aile Mahkemesi’ne başvurarak Kıraç’ın eşi Emine Kıraç (Alangoya) hakkında dün 1 ay uzaklaştırma kararı aldırdı. Aile Mahkemesi, kararın Anadolu 2’nci Sulh Hukuk Mahkemesi’ne ve Koç Üniversitesi Hastanesi’ne gönderilmesine hükmetti.
Vasi onayı olmadan hastaneden çıkamaz
Anadolu 2’nci Sulh Hukuk Mahkemesi’nce Koç Üniversitesi’ne iletilmek üzere İstanbul İl Sağlık Müdürlüğü’ne gönderdiği yazıda İnan Kıraç’ın demans hastası olduğu, bu hastalığı nedeniyle herhangi bir ilaç tedavisi almadığı ve bilinmeyen hastalıklarının tespit edilmesi için Koç Üniversitesi Hastanesi’nde check-up muayenesinin yapılmasına karar verildiği belirtildi. Kıraç’ın tüm işlemlerinin vasilerinin talimatı ve onayıyla yapılmasının gerektiği, tedavisinin yarıda kesilmesinin kendi isteği veya yakınlarının isteğiyle taburcu olmasının, vasilerinin yazılı onayı ve talimatı olmadan hastaneden taburcu olmasının mümkün olmadığı ifade edildi.
1981 yılından bu yana Galatasaray Eğitim Vakfı’nın başkanlığını yürüten İnan Kıraç, görevini dün Muharrem Yılmaz’a devretti. Kıraç, yönetim kurulu kararıyla onursal başkan”ilan edildi.
Koç Üniversitesi Hastanesi’nde mahkeme kararıyla tedavi sürecinde bulunan İnan Kıraç, dün verilen bu kararların ardından dışarıdan gelen kişilerle temasa geçti. İddialara göre Kıraç, kendi rızasıyla hastaneden çıkarak dışarıda bekleyen bir otomobile binerek hastaneden ayrıldı. Ancak vasilerin hastane yönetimine daha önceden bildirdiği kesin talimatlara rağmen bu çıkışın gerçekleşmesi hukuki açıdan suç sayıldı. Kıraç’ın hastaneden çıkarılmasında eşi Emine Kıraç’a (Alagonya) yakın kişilerin rol oynadığı öne sürülürken olaya ilişkin soruşturma başlatıldı. İddiaya göre Emine Alangoya, Yalova'ya kadar gidip İstanbul'a döndü ve İnan Kıraç'ı Vaniköy'deki yalısına bıraktı.
Hastaneden açıklama
İş insanı İnan Kıraç'ın kaçırıldığı yönündeki iddialarla ilgili tedavi gördüğü hastaneden yapılan açıklamada şöyle denildi: "Sayın İnan Kıraç, 21 Mayıs 2025 tarihinde vasilerinin talebi üzerine hastanemize yatırılarak genel check-up muayenesine alınmıştır. 22 Mayıs 2025 tarihinde tüm tetkik ve muayene işlemleri tamamlanan Sayın Kıraç, vasileri hastanede hazır bulundukları sırada, taburculuk işlemleri henüz tamamlanmadan, refakatinde yardımcısı ve şoförü ile birlikte hastaneden vasilerinin izni olmaksızın ayrılmıştır. Sayın Kıraç'ın, kimliği belirsiz kişiler tarafından hastaneden kaçırıldığı yönündeki iddialar asılsız olup, durumu kamuoyunun bilgisine sunarız."
Davanın ve olayların geçmişi
İnan Kıraç, Koç Holding’in kurucusu ve patronu Vehbi Koç’un kızlarından Suna Kıraç ile vefatına kadar yani 53 yıl evli kaldı. Suna Kıraç’ın Koç Holding’i kontrol eden hisselerini tek başına ortak kızları İpek Kıraç’a miras olarak bırakması üzerine İnan Kıraç kendi kızına karşı dava açtı ve mirasın bu bölümünden de pay istedi. Bu davayla birlikte baba kızın arası açıldı, İnan Kıraç kızını evlatlıktan reddetti ve bütün mal varlığını kurduğu yeni bir vakfın üzerine geçirdi.
Bu vakfın yönetimine de uzun yıllar Koç Holding’de Koç Ailesi'nin özel finans işlerine bakan Emine Alangoya’yı geçirdi. Alangoya’nın daha önceki evliliklerinden olan çocukları da vakıf yönetiminde çeşitli görevler üstlendi. İnan Kıraç geçen yılın sonunda (20 Aralık 2024) uzun zamandır birlikte olduğu Emine Alangoya ile evlendi. Kimseye haber verilmeden, Büyükçekmece Belediyesi'nde yapılan bu evlilik öncesi İnan Kıraç, Yeditepe Üniversitesi Tıp Fakültesi'nden bir de "Akli melekeleri yerindedir" raporu aldı.
İpek Kıraç'tan iki dava
Evlilik haberinin duyulması sonrası kızı İpek Kıraç iki ayrı dava açtı. Bunların her ikisinde de İnan Kıraç’ın akli melekelerinin yerinde olmadığı, imza atmaması gerektiği öne sürüldü. Davalardan birinde İpek Kıraç babasına vasi atanmasını, diğerinde de yaptığı evliliğin geçersiz sayılmasını talep etti.
İpek Kıraç, babasının evliliği hakkında yaptığı açıklamada "bu kararı zor aldığını, ancak annesi Suna Kıraç'ın maddi ve manevi mirasını korumak için mecbur kaldığını" söyledi. Babasının “muhakeme kaybı ve akıl sağlığı sorunu” yaşadığını savunan İpek Kıraç, isim vermeden "Annem Suna Kıraç’ın 2020’de vefatı sonrası babamın hayatına giren bazı şahıslar, babamın akli melekelerinin zayıflamasını acımasızca istismar etmekte olup adeta babamın yaşamını tüm açılardan istila etmişlerdir" dedi. İpek Kıraç, babasının yaptığı evliliğinin "sevgi ve iyi niyet temelli olmadığının aşikâr olduğunu, babasının bu evliliğin bilincinde bile olmadığına inandığını" dile getirdi.
Dava kapsamında hazırlanan Adli Tıp Kurumu raporunda, Kıraç'ın fiili ehliyetinin yerinde olmadığı ve vasi tayin edilmesi gerektiği belirtilmişti. Mahkeme, Adli Tıp Kurumu raporuna göre fiili ehliyetinin olmadığı tespit edilen Kıraç'a, Avukat Atakan Yılmaz ve Avukat Mert Öztekin'i geçici olarak vasi atamıştı. Öte yandan Anadolu Sulh Hukuk Mahkemesinde ise vasinin belirlenmesi için açılan dava sürüyor.
Suna Kıraç kimdir?
1941’de Ankara’da doğan Suna Kıraç, Arnavutköy Amerikan Kız Koleji’nden mezun oldu ve Boğaziçi Üniversitesi’nde Bankacılık ve Finansman konularında eğitim aldı. İş hayatına, 1960’da Koç Holding’in kurucusu Vehbi Koç’un yardımcılığını yaparak başladı. 1970’de Personel ve İdare Departmanı Başkan Yardımcılığı, 1980’de ise Koç Holding Yönetim Kurulu Başkan Vekilliği görevini üstlendi. Suna Kıraç, gerek iş gerek toplumsal hayatta Türkiye’nin sanayi, eğitim, kültür ve sanat alanlarında gelişmesine önemli katkılar sundu.

Koç Üniversitesi, Koç Okulu ve Türkiye Eğitim Gönüllüleri Vakfı'nın kuruluşuna öncülük etti. T.C. Bakanlar Kurulu'nun 23 Eylül 1997 tarihli kararı ile ülkemize eğitim, sağlık ve sosyal hizmet alanlarında yaptıkları katkılar dolayısıyla 27 Ekim 1997’de T.C. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel tarafından Devlet Üstün Hizmet Madalyası ile ödüllendirildi.
1 Temmuz 1999'da, üstün yöneticilik ve liderlik vasıfları ile Koç Holding'e, iş dünyasına ve Türk çocuklarının eğitimine katkılarından dolayı London Business School tarafından "Onur Üyeliği" ile ödüllendirildi. 13 Mart 2001'de, Akdeniz Medeniyetleri Araştırma Enstitüsü'nün kuruluşu çalışmaları ve Eğitim Gönüllüleri Vakfı'nın eğitim binası yapımındaki çabaları nedeniyle Türk Üniversiteli Kadınlar Derneği, Antalya Şubesi tarafından "Yılın Kadını" seçildi. 7 Kasım 2001'de Gönüllü Kuruluşlar Ulusal Kadın Sağlığı Komisyonu KASACOM tarafından Millenyum Gönüllüleri Üstün Hizmet Ödülü'ne layık görüldü.
2006 yılında yayımlanan, tüm geliri TEGV’na bağışlanan ve editörlüğünü Rıdvan Akar’ın yaptığı “Ömrümden Uzun İdeallerim Var” adlı kitabı yılın en çok satan kitaplarından biri oldu.
Vehbi Koç Vakfı Yönetim Kurulu Üyeliği, Suna ve İnan Kıraç Vakfı Yönetim Kurulu Başkanlığı, Koç Üniversitesi, Türk Eğitim Vakfı, Türkiye Aile Planlaması Vakfı ve Robert Koleji Mütevelli Heyeti Üyeliği, Eğitim Gönüllüleri Vakfı Kurucu Üyeliği ve Yönetim Kurulu Başkanlığı görevlerinde bulunan Suna Kıraç, 15 Eylül 2020’de vefat etti.
İnan Kıraç kimdir?
Eskişehir doğumlu olan (1937) İnan Kıraç, Galatasaray Lisesi’ni bitirdikten sonra Londra’da City College of Business’ta ekonomi öğrenimi gördü. 1961 yılında Koç Holding şirketlerinden Ormak AŞ’de çalışmaya başlayarak iş hayatına atıldı. 1966 yılında Fiat kamyonları üreticisi Otoyol AŞ’ye genel müdür olarak atandı. 1970 yılında, Türkiye’de üretilen Fiat otomobillerinin pazarlama ve dağıtım şirketi Tofaş Oto Ticaret’in genel müdürü oldu. 1973 yılında Koç Holding’de Tofaş Grubu koordinatörlüğüne, 1980’de Tofaş’tan sorumlu başkan yardımcılığına getirildi. Bu görevi 1987 yılına kadar sürdürdükten sonra Koç Holding İdare Komitesi üyesi ve Otomotiv Grubu başkanı oldu. 1993 ve 1994 yıllarında Otomotiv Grubu başkanlığının yanı sıra Koç Holding Yönetim Kurulu Üyeliği ve İdare Komitesi Başkanlığı görevlerini üstlendi. 1994 yılında Koç Topluluğu’nun en üst görevi olan Yürütme Kurulu Başkanlığı'na getirildi. Mart 1998’de emekli olarak yakın çalışma arkadaşlarıyla birlikte Kıraça Şirketler Topluluğu’nu kurdu.
İnan Kıraç 2000 yılında eşi Suna Kıraç’la birlikte Antalya’da, bölgenin en etkin kültür kurumlarından biri olan AKMED ve Kaleiçi Müzesi'ni kurdu. TEGV’in kurucularından olan İnan Kıraç, 2001 yılında Antalya’da Suna-İnan Kıraç Eğitim Parkı’nın, 2006 yılında da Eskişehir’de TEGV Ali Numan Kıraç Etkinlik Merkezi’nin kuruluşunu üstlendi.
2003 yılında eşi Suna Kıraç ve kızı İpek Kıraç’la birlikte, kültür-sanat, eğitim ve sağlık alanlarında faaliyet gösteren Suna ve İnan Kıraç Vakfı’nı kurdu. Vakfa bağlı Pera Müzesi 2005 yılında ziyarete açıldı. Aynı yıl, Boğaziçi Üniversitesi Vakfı’yla (BÜVAK) ortaklaşa çalışan ve daha sonra Koç Üniversitesi’ne bağlanan Nörodejenerasyon Araştırma Laboratuvarı kuruldu. İstanbul’un Bizans, Osmanlı ve Cumhuriyet dönemlerine yönelik araştırmalar yapmak amacıyla kurulan İstanbul Araştırmaları Enstitüsü ise 2007 yılında faaliyete geçti.
Suna ve İnan Kıraç’a kültürel değerlerin korunmasına katkıları nedeniyle 2008 yılında Skalite Ödülü, 2009 yılında da Pera Müzesi’ni ve İstanbul Araştırmaları Enstitüsü’nü açarak İstanbul’a yaptıkları katkılar nedeniyle İstanbul Turizm Onur Ödülü ve Pera Müzesi’ni kurmaları nedeniyle Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Akademi Özel Ödülü aldı.

Başkanı olduğu Galatasaray Eğitim Vakfı’nın 1981 yılında kuruluşuna öncülük eden İnan Kıraç, Galatasaray Lisesi mezunlarını ve sevenlerini harekete geçirerek kurumun Cumhuriyet tarihindeki en modern yapısına kavuşmasını sağladı. Siyasi, mali, idari ve diplomatik girişimlerle Galatasaray Üniversitesi’nin kurulmasına ve Galatasaray İlköğretim Okulu’nun açılmasına önderlik etti. Türk-Fransız ilişkilerinde üstlendiği önemli roller nedeniyle Fransa Cumhurbaşkanlığı tarafından 14 Aralık 1997 tarihinde Légion d’honneur nişanının “Officier” rütbesine, 2 Aralık 2011 tarihinde de Légion d’honneur nişanının “Commandeur” rütbesine layık bulundu. Ayrıca İstanbul Üniversitesi, Galatasaray Üniversitesi ve Süleyman Demirel Üniversitesi tarafından fahri doktor ünvanlarıyla ödüllendirildi.
Eğitim, sağlık ve spor alanlarında faaliyet gösteren çeşitli vakıf ve derneklerin yönetiminde de görev alan İnan Kıraç, İstanbul’da annesi Semiha Kıraç adına bir ilköğretim okulu yaptırdı. Eskişehir’de bulunan, ailesine ait evi ve babası Ali Numan Kıraç’ın çalışma binasını ağabeyi Can Kıraç’la birlikte restore ettirerek, müze ve kütüphane olarak kullanılmak üzere Osmangazi Üniversitesi Ziraat Fakültesi’nin hizmetine sundu.
İpek Kıraç kimdir?
Suna Kıraç ile İnan Kıraç’ın kızı ve Vehbi Koç ile Sadberk Koç’un dördüncü torunu olan İpek Kıraç 1984'te İstanbul'da doğdu. İstek Vakfı İlkokulu’nu bitirdikten sonra girdiği VKV Koç Özel Lisesi’nden 2002 yılında mezun oldu. Annesi Suna Kıraç’ın ALS (amyotrofik lateral skleroz) hastalığına yakalanması nedeniyle üniversitede biyoloji okumaya karar verdi. ABD’deki Brown Üniversitesi’nde sürdürdüğü biyoloji öğrenimini 2007 yılında tamamladı. Bu sırada Harvard Üniversitesi’nde dünyanın sayılı ALS araştırma merkezlerinden birini yöneten Dr. Robert Brown’ın yanında bir ay süreyle ALS eğitimi gördü. Kıraç, 2011 yılında Brown Üniversitesi’nden kamu sağlığı alanında yüksek lisans derecesi aldı.
İpek Kıraç aslında Elazığlı bir ailenin kızı, o da bunu sonradan öğrendi. Sosyal Hizmetler Kurumu’nun ona verdiği isim “Kader” idi, onun kaderini ise küçücük bir bebekken evlat edinilmek değiştirdi. Vehbi Koç’un kızı Suna Kıraç ve eşi İnan Kıraç tarafından evlat edinildi, adı İpek oldu.
İpek Kıraç 2003 yılında annesi Suna Kıraç ve babası İnan Kıraç’la birlikte Suna ve İnan Kıraç Vakfı’nı kurdu. Vakıf 2005 yılında, ALS, Parkinson, Alzheimer, Huntington gibi nörolojik hastalıkların araştırılması için Boğaziçi Üniversitesi Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümü bünyesinde Nörodejenerasyon Araştırma Laboratuvarı’nın (NDAL) kuruluşuna öncülük etti. Türkiye’de bir devlet üniversitesi ile özel bir vakıf arasındaki ilk akademik işbirliği örneğini oluşturan ve günümüzde Koç Üniversitesi’ne bağlı olan laboratuvar, sadece Türkiye’de değil uluslararası çevrelerde de genetik ve kompleks hastalıkların moleküler tanısında uzman bir merkez olarak kabul görmektedir.
Türkiye’nin en genç milyarderi: Forbes Türkiye 2025 listesine göre 3,2 milyar dolarlık serveti ile İpek Kıraç, Türkiye’nin en zengin altıncı iş insanı olsa da ailesinin en zengin ismi.
2012 yılında profesyonel çalışma hayatına atılan İpek Kıraç, babası İnan Kıraç ve Claude Nahum’un 1998 yılında kurmuş olduğu Kıraça Holding’e bağlı Sirena Marine Denizcilik ve Ticaret AŞ’nin CEO’luğunu üstlendi. Türkiye’nin seri yat üretimi yapan ilk şirketi olan Sirena Marine, 2006’dan bu yana 300'ün üzerinde yat üretmenin yanı sıra tanınmış yat tasarımcılarını yerel üretim tecrübesiyle birleştirerek dünya markaları geliştirmektedir.

Suna ve İnan Kıraç Vakfı ve VKV yönetim kurulu üyeliklerinin yanı sıra TEGV’in ve Galatasaray Eğitim Vakfı’nın mütevelli heyeti üyesi olan İpek Kıraç, Koç Holding ve Sirena Marine AŞ Yönetim Kurulu üyeliklerinin yanında Karsan Sanayi AŞ, Temel Ticaret ve Yatırım AŞ, Zer Merkezi Hizmetler AŞ ve Moment Eğitim Araştırma Sağlık Hizmetleri ve Ticaret AŞ’de de yönetim kurulu üyeliğini sürdürmektedir.
TEGV’in 2004 yılında Beykoz Anadoluhisarı’nda açılan öğrenim birimine İpek Kıraç’ın adı verilmiştir.
"Haberler" Kategorisinden Daha Fazla İçerik
Yazarlar
Çok Okunanlar
-
forbes.com.tr
Dünyanın en zengin 10 insanı (Ocak 2025)
-
-
-
-
forbes.com.tr
En zengin Türklerin sıralaması nasıl değişti?