Giving Pledge neden artık daha az çekici?
Giving Pledge 2010 yılında Warren Buffett ile Bill ve Melinda Gates’in öncülüğünde başlatıldı. Dünya genelindeki milyarderleri servetlerinin en az yarısını bağışlamaya teşvik etmeyi amaçlıyordu. 15 yıl sonra Buffett 94 yaşında, Gates çifti boşanmış ve yeni üyelerin sayısı düşüşte. Ancak yine de girişime inanan ve katkı sunan çok sayıda isim bulunuyor.
Örneğin Marie Dageville, 2020’ye kadar bağışçılık hakkında hiçbir bilgiye sahip değildi. Snowflake yazılım şirketinin halka arzıyla eşi Benoit Dageville’le birlikte bir anda milyarder olduktan sonra, Marie kendini tam zamanlı hayırseverliğe adadı. Aile, her yıl yaklaşık 30 milyon dolar bağışlıyor. Marie’nin liderliğinde başlatılan 500 milyon dolarlık “The Beginnings Fund” girişimi, Sahra Altı Afrika’da 300 bin anne ve bebek ölümünü önlemeyi hedefliyor.
Giving Pledge, başlangıçta yalnızca Amerikalı milyarderleri kapsarken bugün 30 ülkeden 245 üyeye sahip. Ancak bu rakam, Forbes’un 2024 listesinde yer alan 3.028 milyarder içinde sadece yüzde 8’lik bir dilime karşılık geliyor. Girişime olan ilgi son yıllarda azalıyor: 2023’te yalnızca 7, 2024’te ise sadece 4 yeni bağışçı katıldı.
Girişim, Gates Vakfı'na bağlı bağımsız bir yapı olarak faaliyet gösteriyor. Üyelerin ne kadar bağış yaptığı ya da taahhütlerini tam olarak yerine getirip getirmediği konusunda net bir şeffaflık bulunmuyor. Buna rağmen birçok kişi, platformun hayırseverler arasında bilgi paylaşımı ve iş birliği açısından değerli olduğunu düşünüyor.
Kurucular, değişen ilişkiler ve yeni öncelikler
Kurucu üçlü arasındaki ilişkiler de zamanla değişti. Melinda French Gates ve Bill Gates 2021'de boşandı. French Gates, Gates Vakfı’ndan 2024’te ayrıldıktan sonra kadın ve kız çocukları odaklı bağımsız çalışmalar yürütüyor. Warren Buffett ise yaş ve özel nedenlerle son yıllardaki yıllık toplantılara katılmıyor.
Röportaj veren üyeler, Giving Pledge’e katılma konusunda başlangıçta çekimser olduklarını ama sonunda kamuya açık bir taahhüdün olumlu etkisini kabul ettiklerini belirtiyor. Hindistan’dan Rohini Nilekani, “Hindistan’da servet yaratımı ancak zenginler bu servetin emanetçisi olursa anlam kazanır" diyor.
Farklı ülkelerden farklı hikâyeler
Haberde öne çıkan beş bağışçının hikâyesi şöyle:
Bill ve Joyce Cummings (ABD): Boston merkezli emlak servetlerini bağışladılar. Veterinerlik ve hemşirelik okullarına, yaşlı merkezlerine destek sağladılar.
Marie ve Benoit Dageville (ABD/Fransa): İklim adaleti, küresel sağlık ve eşitlik odaklı fonlar oluşturuyorlar. Patchwork Collective ile sistematik bağış yapıyorlar.
Badr Jafar ve Razan Al Mubarak (BAE): İslami bağış sistemlerine şeffaflık ve dijital platformlarla katkı sağlıyorlar. Her üç yılda bir bağışlarını kamuya açıklama sözü verdiler.
Rohini ve Nandan Nilekani (Hindistan): Eğitim ve dijital çağda sivil toplumun güçlenmesi üzerine odaklanıyorlar. Gençlerin ruh sağlığı konusunda yeni tehditlere dikkat çekiyorlar.
Tahir (Endonezya): Hristiyan inancından esinle mülteciler, afet mağdurları ve sağlık projelerine odaklanıyor. UNICEF ve UNHCR ile doğrudan iş birlikleri kuruyor.
Hayırseverliğin geleceği ve ortak endişeler
Görüşülen bağışçılar, iş birliği, öğrenme ve başarısızlıklardan ders çıkarma süreçlerinin önemli olduğuna dikkat çekiyor. Rohini Nilekani, “Başarısızlıkları da paylaşmamız gerek. Ancak o zaman kolektif olarak daha etkili olabiliriz" diyor.
Giving Pledge üyeleri, yardımlarını doğrudan etkili projelere yönlendirme, kendi bağış sistemlerini kurma ve kamuoyuyla bağışlarını şeffaf şekilde paylaşma yönünde adımlar atmaya devam ediyor.
