Gıda takviyesi pazarı çift haneli büyümeyi sürdürüyor
Bugün bir eczaneye ya da büyük bir marketin sağlık raflarına uğradığınızda onlarca ürün dikkatinizi çekiyor: multivitaminler, kolajen kapsülleri, D vitamini tabletleri… 10 yıl önce bu kadar yaygın değillerdi. Oysa şimdi neredeyse her yaş grubunun gündelik rutini hâline geldiler. Gıda takviyeleri artık sadece sağlığa değil, ekonomiye de katkı sağlayan ciddi bir sektör. 2013 yılında yürürlüğe giren çerçeve mevzuatla birlikte net bir tanıma kavuşan bu ürün grubu, düzenlemeyle büyüyen nadir sektörlerden biri haline geldi. Gıda Takviyesi ve Beslenme Derneği (GTBD) Başkanı Samet Serttaş’a göre sektör 2013-2025 yılları arasında çift hanelerde büyüyerek 750 milyon dolara ulaştı.
Mevzuatla gelen disiplin, bilimle şekillenen pazar
“Gıda takviyesi sektörü Türkiye’de 2013 yılına kadar gri bir alanda ilerliyordu. Tanım yoktu, denetim zayıftı, ürünlerin çoğu ithaldi” diyor Samet Serttaş. Ancak aynı yıl Tarım ve Orman Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı ve Ticaret Bakanlığı’nın ortak çalışmasıyla yürürlüğe giren düzenlemeler, sektöre ilk kez net bir çerçeve sundu.
Yeni mevzuat, ürün onay süreçlerini zorunlu kıldı. Üreticilerden ürün bileşenlerine, analiz sonuçlarına ve etiket bilgilerinden oluşan kapsamlı bir dosya talep edilmeye başlandı. Bu dosyalar, akademisyenler ve kamu temsilcilerinden oluşan bilim kurulları tarafından değerlendiriliyor. Bugüne kadar 330’dan fazla bileşenin kullanım sınırları bilimsel olarak belirlendi.
Gıda takviyelerini “Gıdanın geleceği en üst nokta” olarak tanımlayan Samet Serttaş, bilimi sürecin merkezine koyarak standartları inşa ettiklerini vurguluyor. Bitkisel içerikler içinse ikinci bir bilim kurulu devreye alındığını da ekliyor. Türkiye’nin zengin bitki çeşitliliğini katma değere dönüştürmek için hangi bitkinin, hangi bölümünün, hangi dozda kullanılabileceği belirlendi. Bu sistem, sadece iç pazarı değil, bitkisel hammadde ihracatını da yüksek katma değerli hale getirdi.
Tanım netleşti, güven arttı
Gıda takviyeleri artık uluslararası tanımlara paralel şekilde, “besleyici ve fizyolojik etkileri olan, dozajlı formlarda sunulan, tedavi amacı taşımayan ve gıdanın yerini almayan ürünler” olarak tanımlanıyor. Yani bu ürünler kapsül, tablet gibi formlarda sunuluyor ve “ilaç” değil, “gıda” olarak değerlendiriliyor. Sağlık beyanları da Sağlık Bakanlığı tarafından önceden tanımlanmış cümlelerle sınırlı. Örneğin bir ürün “bağışıklık sistemini destekler” diyebiliyor; ama asla “hastalığı tedavi eder” gibi ifadeler kullanılamıyor. “Kötü oyuncular sistem dışına itildi. Güven, yerini buldu” diyor Serttaş.
Yerli üreticiyle güçlenen ekosistem
Bugün Türkiye’de faaliyet gösteren 200’e yakın gıda takviyesi üretim tesisi var. Sektör büyük ölçüde yerli oyuncularla büyüyor. “Yerli üretici güçlendikçe Türkiye büyüyor. Bu sadece sağlık değil, ekonomi politikasıdır” diyen Serttaş’a göre bu tablo, hem Türkiye’nin tarım ve gıda alanındaki yüksek katma değerli üretim hedeflerine hizmet ediyor hem de ihracat potansiyelini artırıyor.
“Potansiyelin hâlâ gerisindeyiz”
GTBD tarafından XSight iş birliğiyle gerçekleştirilen araştırma sonuçlarına göre sektörün farkındalığı ve güveni her geçen gün artıyor. Katılımcıların yüzde 49’u gıda takviyesini doğru şekilde “gıdadır” diye tanımlıyor. 2023’te yüzde 53 olan güven oranı, 2024’te yüzde 59’a yükselmiş durumda. Araştırma sonuçlarına göre en çok bilinen içerikler yüzde 51 ile multivitaminler olurken, D ve C vitaminleri de öne çıkan diğer bileşenler arasında. Özellikle kadınlar arasında D vitamini, kolajen ve biotin gibi içeriklerin bilinirliliği dikkat çekici şekilde yüksek.
Kişi başı harcama: Türkiye’de 7 dolar, ABD'de 284 dolar
Pazar büyüklüğü 750 milyon dolara ulaşsa da Türkiye, kişi başı harcamada Avrupa ve ABD’nin oldukça gerisinde. Serttaş bu farkı şöyle açıklıyor: “Türkiye’de kişi başı harcama 7,24 dolar. Almanya’da 121, ABD’de 284 dolar. Bu fark bilgi eksikliğinden ve yapının hâlâ ilaç gibi algılanmasından kaynaklanıyor.” Bu farkı kapatmak için kamuoyunu doğru bilgilendirme çalışmalarına hız veren GTBD’nin öncelikleri arasında “Çoklu satış kanallarının” güvenilirliğini anlatmak, sahte ürünlerle mücadele etmek ve bilinçli tüketimi artırmak var.
2035 vizyonu: Daha entegre, daha güçlü
GTBD’nin ev sahipliğinde düzenlenen son basın toplantısında sektörün 2035 hedefleri de gündeme geldi. Gıda takviyelerinin toplum sağlığına katkısı, ihracat potansiyeli ve üretim gücü üzerine yapılan tartışmalarda öne çıkan mesaj netti. Serttaş, “Bu sektörün geleceği, sağlık politikalarıyla daha entegre çalışmakta yatıyor. Bilinçli tüketici, güçlü üretici ve doğru kamu politikası ile Türkiye bu alanda bölgesel bir güç olabilir.”
"Ekonomi" Kategorisinden Daha Fazla İçerik
Yazarlar
Çok Okunanlar
-
forbes.com.tr
Dünyanın en zengin 10 insanı (Ocak 2025)
-
-
-
-
forbes.com.tr
En zengin Türklerin sıralaması nasıl değişti?