;
Arama

Avrupa Birliği'ni yeniden şekillendirmek isteyen üç kadın

İtalya'dan Giorgia Meloni, Fransa'dan Marine Le Pen ve Almanya'dan Alice Weidel, uçlarda ortaya çıkan bir hareketi temsil ediyorlar.

13 Nisan 2025, 09:00

Üç kadın, Avrupa'nın popülist sağının evriminin sembolü olabilir. Giorgia Meloni, İtalya'da her şeye rağmen iktidara geldi. İkincisi Fransa'nın bir sonraki cumhurbaşkanı olmak istiyor ancak geçen ay bir mahkeme onun aday olmasını yasakladı. Alice Weidel ise gözünü 2029’da Almanya başbakanlığına dikmiş durumda. Donald Trump'ın ikinci döneminin sonunda dünya, her biri karmaşık bir köken hikayesine ve ülkelerinin aşırı sağcı geçmişinin tarihsel yüküne sahip olan bu üç kadın tarafından şekillendirilen en büyük üç ekonomisiyle tamamen yeniden yapılandırılmış bir Avrupa Birliği'ne bakıyor olabilir. Birlikte, bir zamanlar tabu olan milliyetçi gururu ana akıma taşımak için uçlardan ortaya çıkan ve savaş sonrası suçluluk duygusundan sıyrılan bir hareketi temsil ediyorlar.

Görünüşte benzerlikler var: Avrupa'daki sağcı partilerin üç hırslı kadın lideri, göçmen karşıtı görüşleri benimsiyor ve daha geniş Avrupa entegrasyonundan hoşlanmıyorlar. Ancak daha derine bakınca daha farklı olamayacakları görülüyor. Meloni tam bir ülke muhafazakarı; Le Pen devlet müdahalesine inanan bir milliyetçi; Weidel ise Margaret Thatcher'ı idealize eden radikal bir özgürlükçü. Trump'ın MAGA hareketi tarafından azarlanan ve küçümsenen Avrupa'nın geleceği, bir ölçüde bu iki rakip vizyondan hangisinin galip geleceğine göre belirlenecek.

Benzer tarzları


Bu üç liderin her biri kendi özenle seçilmiş stillerini benimsediler. Bu da her biri dış görünüşlerini önemsiz gösteren Hillary Clinton, Angela Merkel veya Theresa May'in yaklaşımından açık bir kopuşa işaret ediyor. Weidel, kusursuz bir şekilde dikilmiş koyu renk takım elbiseleriyle Tötonik bir ideali yansıtıyor. Le Pen ise Fransız Devrimi'nin seküler cisimleşmiş hali olan Marianne'i canlandırıyor. Meloni, İtalya'nın ilk kadın başbakanı olmak için yükseldikçe daha da sarışınlaştı. Kuaförü, ne zaman önemli bir şey olsa görünüşünü biraz değiştirdiğini söyledi.

Hiçbiri eşitlik savaşçısı olduğu da söylenemez. Meloni Maurizio Costanzo Show'a 2019'da verdiği bir röportajda, “Kadınlar güç pozisyonlarına sahip olduklarında sözde eşitlik savaşını kazanmış olacağız ama bir erkek onları oraya koyduğu için değil” demişti. Burada bir paradoks yatıyor: Bu güçlü kadınlar günümüzün feministleri sayılmazlar. Meloni, çalışan anneler için kreşleri ve ekonomik yardımları genişletti. Ama aynı zamanda taşıyıcı anneliği suç saydı, kürtaj ve eşcinsel evliliklere karşı çıktı. 2008 yılında Silvio Berlusconi kabinesindeki kadın temsilini arttırmak için baskı altındaydı ve seçeneklerin azlığı nedeniyle Meloni nispeten bilinmezlikten sıyrıldı ve “gençlik bakanı” oldu. Meloni'nin siyasi çıkışını küçümsediği pembe kotalar sayesinde elde etmiş olması biraz ironik.

Le Pen bugünlerde kendisini rahatlıkla feminist olarak tanımlıyor ancak bu tür ifadeleri “kadınlığa” ya da “erkeklere karşı siper savaşına” inanmadığını söyleyerek nitelendirmekte hızlı davranıyor. Kadınları desteklemek için pozitif ayrımcılık yapılması fikrine derin bir şüpheyle yaklaşıyor.

Farklı seçimleri


Meloni, Le Pen ve Weidel bazı stilistik dokunuşları paylaşıyor olsalar da diğer konularda aralarındaki farklar keskin. Her biri kendine özgü geçmişi, tarihsel mirası ve dini görüşleri ile şekillenen sağcı siyasete farklı bir yaklaşım geliştiriyor.

Meloni bekâr bir anne tarafından büyütüldü. O bir yaşındayken aileyi terk eden babası hapiste yatmış. Roma'nın işçi sınıfı bir mahallesinde büyümüş. Burası, duvarlara sprey boyayla “faşistleri öldürün” yazılan bir yer. 15 yaşındayken, Mussolini'nin o kadar da kötü olmadığına inanan ve artık feshedilmiş olan neo-faşist bir siyasi partiye katılmış ve sert ve mücadeleci bir aktivist olarak öne çıktı. 

Meloni yükselirken bile güçlü Roma geçmişinden hiçbir iz kaybetmedi. Üniversiteye gitmedi. Avrupa'nın politikacılarıyla etkileşimlerinde belirgin bir kavgacılık var. O da bekar bir anne. Başbakanlığının bir yılında, erkek arkadaşının cinsiyetçiliği dair çıkan iddialar kariyerini tehdit etti. Bu siyasi sorumlulukla başa çıkmak için hızla harekete geçti ve on yıllık ilişkisini sosyal medya üzerinden bitirdiğini ilan etti. Meloni, İtalya'nın en genç bakanı olarak Berlusconi'nin son hükümetinde görev yaptı.Bu deneyim Meloni'nin kendi partisini kurmasını sağladı.

Buna karşın Le Pen, Fransa'nın önde gelen sağcı siyasi hanedanının veliahtı. Ailesinin mirasından kopmak için uzun ve zorlu bir mücadele verdi. Bu yıl 96 yaşında ölen babası, gaz odalarını tarihin bir detayı olarak tanımladı ve şimdi Ulusal Birlik olan partinin yeniden markalaşmasını üstlendi. Bugün Le Pen İsrail'in sadık bir müttefiki ve partisi Fransız Yahudileri arasında yaygın bir destek görüyor. Üç kez cumhurbaşkanlığına aday oldu ve Emmanuel Macron'un göreve gelmesinden bu yana her seçimde kazanımlar elde etti.

Ancak 31 Mart'ta bir mahkemenin onu zimmetine para geçirmekten suçlu bulması ve beş yıl boyunca aday olmasını yasaklamasının ardından uğruna çok mücadele ettiği her şey yıkıldı. Le Pen kararı temyize götürüyor ve mahkeme 2026 yazında karar verecek. Le Pen'in gidişatı değiştirmek için zamanı var. Le Pen şimdiden davayı bir cadı avı olarak nitelendiriyor ve bitmek bilmeyen hukuki sıkıntıları seçmenlerini harekete geçiren ve Beyaz Saray'ı geri almasını engellemeyen Trump onun için örnek olabilir.

Hayatı çelişkilerle dolu


Weidel ise nispeten yeni bir isim ve partisini daha geniş bir seçmen kitlesi için cazip hale getirme konusunda kat etmesi gereken daha çok yol var. Meloni ya da Le Pen'in aksine, merkezden daha fazla seçmen kazanmak için ılımlı davranmıyor. Aksine söylemi, git gide sertleşti. Hayatı çelişkilerle dolu. AfD'nin belirleyici özelliği yabancı düşmanlığı olsa da Weidel İsviçre'de yaşıyor ve eşi Sri Lanka doğumlu. Bir zamanlar Çin'de yaşamış eski bir Goldman Sachs bankacısı olan Weidel, kalesi Frankfurt'un finans merkezi yerine eski Doğu Almanya'da olan, erkeklerin çoğunlukta olduğu popülist bir partinin başında oturuyor. Partisi eşcinsel evliliğe karşı ama kendisi bir lezbiyen. 2023 yılında, eşcinselliğini partisinin homofobisi ile bağdaştırması istendiğinde verdiği cevap kafa karıştırıcıydı: Eşcinsel değilim ama 20 yıldır tanıdığım bir kadınla evliyim.

Bir süredir Le Pen ve Meloni, aralarında Meloni'nin dostu Musk'ın da bulunduğu diğer küresel figürlerle yakınlaşan Weidel ile hiçbir şey yapmak istemiyordu. Ancak Meloni'nin Trump'ın milyarder danışmanıyla kurduğu kolay ilişkinin aksine, Weidel'in ocak ayında X'te Musk'la yaptığı bir saatlik sohbet yapmacık ve zorlama görünüyordu. Uzaylılar ve Mars'ta yaşam konularının tartışıldığı ve Hitler'in komünist olduğu konusunda hemfikir olunduğu sohbet tuhaflığın sınırlarını zorladı.

AfD'nin şubat ayında Almanya'da yapılan seçimlerde ikinci gelmesi, partinin önemli bir ivme yakaladığını gösteriyor. Ancak bir sonraki ulusal oylama için dört yıl daha var. Weidel, 2029'da nerede olacağı belli olmasa da partiye prezentabl bir yüz kazandırıyor.

Politika farklılıkları


Bu farklı arka planların sonucu bazen keskin bir şekilde farklılaşan politikalar. Rusya ve Çin ile nasıl başa çıkılacağı gibi temel bir konuyu ele alalım. Meloni, İtalya'yı Çin'in devasa altyapı yatırımlarından çeken ve Ukrayna'daki savaşta kesinlikle Rusya'nın yanında yer alan kararlı bir transatlantikçi. Le Pen'in partisi bir Rus bankasından şimdi geri ödenmiş olan bir kampanya finansmanı kredisi aldı ve 2017 Fransa cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ilk turundan birkaç hafta önce Vladimir Putin ile el sıkışmak için Moskova'ya uçtu. Rusya'nın 2022'de Ukrayna'yı işgali, onu geçmişteki bu bağları küçümsemek gibi garip bir duruma soktu. Bir de Pekin ve Moskova ile yakın ilişkiler içinde olan, siyasi olarak çok daha az şekillenmiş Weidel var. Çin Merkez Bankası'nda çalışmış, akıcı bir Mandarin dili konuşan Weidel'in partisi Rusya'ya yönelik yaptırımları kaldıracağını söyledi.

Din, bu üç kadını birbirinden net bir şekilde ayırıyor. Meloni'nin durumunda, derinden hissettiği Katolikliği onu neyin harekete geçirdiğini anlamanın anahtarını elinde tutuyor. Joe Biden ile kurduğu şaşırtıcı bağda da rol oynayan din, bu ay yeni din değiştiren ve inancını sık sık siyasetinin merkezine koyan JD Vance'i ağırlarken de rol oynayacak. Buna karşın Le Pen pek Hıristiyan sayılmaz. Weidel ise agnostik. 

Avrupa konusunda Le Pen, Meloni'nin oyun kitabının başarılı olduğu kanıtlanmış yönlerine sadık kaldı: Avrupa şüpheciliğini bırakmak ve göçmen karşıtı duruşu sürdürmek. Brexit'in ardından tamamen Frexit'ten yanaydı. Ancak Fransız seçmenler arasında Birleşik Krallık'ın birlikten ayrılmasını takip etmeye istekli olmadığı ortaya çıkınca bundan vazgeçti. Weidel'in AB karşıtlığı ön plana çıkıyor. Birliğe üyelik konusunda Almanya'da yapılacak bir referanduma giden olası bir yolun ana hatlarını çizdi.

Üç ayrı kulvarı temsil ediyorlar


Din, dış politika ve AB konularındaki bu farklı görüşler bir araya geldiğinde, aynı genel çizgileri taşıyan farklı tonlardan daha fazlasını ifade ediyorlar. Sağ siyasette üç ayrı kulvarı temsil ediyorlar. Bu üç kadın, tabiri caizse çağdaşlar, birbirlerinden pek hoşlanmıyor olabilirler ve hatta içgüdüsel olarak birbirlerine rakipler. Merkel “Avrupa'nın Kraliçesi” olarak tek başına hüküm sürerken diğer ikisi bu taç için yarışıyor. 

Avrupa sağının üç güçlü kadını dünya çapında yükselen sağı yansıtıyorlar. Politikaları bir anda yakınlaşabilir ancak daha sonra tekrar çatışabilir. Belki de Avrupa'nın popülist sağı için tek bir vizyon galip gelmeyecektir. Tıpkı 1930'larda yaygın hoşnutsuzluğun belli bir tür güçlü adamı (ya da bu durumda kadını) cazip kıldığı dönemde olduğu gibi, bu kadınlar tarafından bir form verilen çoklu vizyonlar bir arada var olabilir.


"Dünya" Kategorisinden Daha Fazla İçerik

  • İngiltere'den AB ve ABD arasında stratejik denge hamlesi

    İngiltere'den AB ve ABD arasında stratejik denge hamlesi

  • ABD’den İran’a nükleer program için şartlı yeşil ışık  

    ABD’den İran’a nükleer program için şartlı yeşil ışık  

  • OpenAI Chrome’u satın almak istiyor

    OpenAI Chrome’u satın almak istiyor

  • Tayvan ABD tarifelerine karşı 12,6 milyar dolarlık destek paketi önerdi

    Tayvan ABD tarifelerine karşı 12,6 milyar dolarlık destek paketi önerdi

  • Avustralya'nın en zengin kadını Çin’le rekabet etmek istiyor

    Avustralya'nın en zengin kadını Çin’le rekabet etmek istiyor

  • Boeing CEO’su: Uçakları kabul etmezlerse Çin için üretimi durdururuz

    Boeing CEO’su: Uçakları kabul etmezlerse Çin için üretimi durdururuz

Yazarlar

Çok Okunanlar

  • forbes.com.tr

    Dünyanın en zengin 10 insanı (Ocak 2025)


  • Dünyanın en zengin 10 kişisi (Kasım 2024)


  • forbes.com.tr

    En zengin Türklerin sıralaması nasıl değişti?


  • Nilgün Balcı Çavdar, Cem Cemal Pekin, Erkan Kızılocak

    Dolar milyarderi Türkler


  • Türk Milyarderler