ABD ve Suudi Arabistan arasında silah satışı rekor kırdı detaylar ortada yok
Donald Trump yönetimi, bu hafta Orta Doğu’ya düzenlenen ziyaret sırasında Suudi Arabistan ile imzalanan 142 milyar dolarlık savunma anlaşmasını “tarihin en büyük savunma satış anlaşması” olarak duyurdu. Ancak uzmanlar, anlaşmanın kapsamı ve içeriğine dair birçok soru işareti bulunduğuna dikkat çekiyor.
Anlaşma kapsamında hava kuvvetleri ve uzay projeleri, füze savunması, kıyı güvenliği ve diğer çeşitli modernizasyonlar yer alıyor gibi görünse de, kamuoyuyla paylaşılmış net bir sistem listesi ya da teslimat takvimi bulunmuyor. Beyaz Saray, Pentagon ve Suudi Arabistan büyükelçiliği sorulara yanıt vermedi. Dışişleri Bakanlığı ise açıklama yapmaktan kaçındı.
Brookings Enstitüsü'nden Bruce Riedel, Suudi Arabistan'ın yıllık savunma bütçesinin yalnızca 78 milyar dolar olduğunu hatırlatarak, açıklanan rakamların gerçekle örtüşmediğini söyledi. Riedel, “Bu büyük bir reklam kampanyası gibi, ama sayılar birbirini tutmuyor” değerlendirmesini yaptı.
Trump daha önce, 2017 yılında da Suudi Arabistan’la 110 milyar dolarlık silah satışı içeren bir paket açıklamıştı. Ancak bu paketin çoğu Obama döneminde başlayan görüşmelere dayanıyordu. Dışişleri Bakanlığı’nın Ocak 2024 tarihli bilgi notuna göre, 2017’deki paketten bugüne kadar yalnızca 30 milyar dolarlık satış tamamlandı.
Suudi Arabistan’ın düşen petrol fiyatları ve artan iç borç nedeniyle savunma harcamalarını bu denli artırıp artıramayacağı da ayrı bir tartışma konusu. Yılın ilk çeyreğinde ülkenin borcu 30 milyar dolar artarak rekor seviyeye ulaştı.
Yine de uzmanlar, anlaşmanın iki ülke arasındaki savunma ortaklığının derinliğini simgelediğini belirtiyor. Suudi Veliaht Prensi Muhammed bin Selman için, Kaşıkçı cinayeti ve Biden’ın silah satışlarını askıya almasının ardından bu tür bir anlaşma güçlü bir “güvence” işlevi görüyor.
Ortadoğu Enstitüsü'nden Brian Katulis, “Bu daha çok bir imaj meselesi ama imajın da önemi var. Yıllarca süren belirsizlik sonrası verilen bir güvence mesajı bu” dedi.
Savunma uzmanı Todd Harrison ise özellikle füze savunması alanında bu anlaşmanın somut sonuçlar doğurabileceğini ifade etti. Harrison, “ABD'nin bu alanda sunabileceği çok şey var ve Suudi Arabistan’ın ciddi ihtiyaçları söz konusu” yorumunu yaptı.
Anlaşma İsrail’in bölgedeki “niteliksel askeri üstünlüğü” konusunda da soru işaretlerine neden oldu. Ancak eski ABD Savunma Bakan Yardımcısı Dana Stroul, şu aşamada paylaşılan kategorilerin Suudi Arabistan’ın uzun süredir yürüttüğü askeri modernizasyon planlarının bir parçası olduğunu ve İsrail açısından tehdit oluşturmadığını söyledi.
Suudi Arabistan, ABD ile karşılıklı savunma anlaşması ve sivil nükleer program kurma konusunda kararlılığını sürdürüyor. Tel Aviv Üniversitesi’nden Yoel Guzansky, “Suudiler ABD’ye yüzde yüz güvenmiyor. Bu yüzden İran’la tansiyonu düşürmeye çalışıyor ve Çin ile Rusya’yla da temas hâlinde” dedi.
Guzansky’ye göre, Suudi Arabistan aynı anda hem Washington’dan F-35 gibi ileri teknolojili silahlar istemeye hem de bölgesel riskleri dengelemek için alternatif kanallar aramaya devam edecek.
"Dünya" Kategorisinden Daha Fazla İçerik
Yazarlar
Çok Okunanlar
-
forbes.com.tr
Dünyanın en zengin 10 insanı (Ocak 2025)
-
-
-
-
forbes.com.tr
En zengin Türklerin sıralaması nasıl değişti?