;
Arama

Arktik bölgesinde maden yarışı hız kazandı

ABD, Kanada ve Rusya gibi ülkeler, Çin'in hammadde hakimiyetini kırmak amacıyla, iklim değişikliği nedeniyle buzulların eridiği Arktik bölgesindeki kritik mineral yataklarını kontrol etmek için rekabeti artırdı.

20 Kasım 2025, 10:44

Arktik bölgesinin jeostratejik önemi, ülkelerin kaynak güvenliklerini sağlamlaştırma çabalarıyla birlikte giderek daha belirgin hale geldi. ABD, Kanada ve Rusya, bölgedeki nüfuzlarını artırmak için harekete geçen ülkeler arasında öne çıkarken, Çin’in mineral hakimiyetini kırmak isteyen devletler, eriyen buzulların erişilebilir kıldığı kuzey kutup bölgesine yöneldi. Bu yönelim, bölgedeki ham maddelerin kontrolünü ele geçirme ve yeni ticaret yollarından faydalanma hedefini taşıyor.

ABD Başkanı Donald Trump, geniş bir Arktik toprağı olan Grönland’ın önemini sık sık vurgularken, adanın ABD mülkiyetinde olmasının ekonomik ve ulusal güvenlik nedenleriyle mutlak bir zorunluluk olduğunu savundu. Diplomatik ilişkilerin gerildiği bir dönemde Kanada da kaynak potansiyelini açığa çıkarmak amacıyla Arktik yatırımlarını artırma yoluna gitti. Geniş bir kıyı şeridine sahip Rusya ise bölgeyi uzun süredir stratejik öncelik olarak kabul ediyor. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, salı günü yaptığı açıklamada, Arktik sularında görev yapacak yeni nükleer enerjili buzkıran gemisinin inşasından övgüyle bahsederek ülkesinin bölgedeki konumunu güçlendirmenin önemine işaret etti.

Erişilemeyen kaynaklar artık masada

Norveç Arktik Üniversitesi’nden Doçent Marc Lanteigne, CNBC’ye yaptığı değerlendirmede Arktik bölgesinin sadece petrol ve gaz değil, pek çok stratejik materyal ve nadir toprak elementi için de kaynak olarak görüldüğünü belirtti. Lanteigne, Grönland’ın baz metaller, değerli taşlar ve uranyum deposu olduğunu ancak yakın zamana kadar bu kaynakları çıkarmanın elverişsiz bulunduğunu hatırlattı. Lanteigne, iklim değişikliği ve Arktik Okyanusu’nda artan seyir imkanlarıyla birlikte Grönland’ın Çin’e alternatif bir kaynak olarak daha dikkatli incelenmeye başlandığını ifade etti.

İngiltere’deki Leeds Üniversitesi araştırmacıları tarafından geçen yıl yayımlanan uydu analizi, Grönland’daki buz örtüsünün yerini sulak alanlara ve çıplak kayalara bıraktığını ortaya koydu. Bu durum madencilik şirketleri için adanın stratejik minerallerini daha erişilebilir hale getirdi. Güney Grönland’da faaliyet gösteren Critical Metals CEO’su Tony Sage, özellikle Trump’ın göreve dönmesiyle birlikte bölgeye yönelik yatırımcı ilgisinde kayda değer bir artış yaşandığını dile getirdi.

Yatırımcı ilgisi ve jeopolitik riskler

Bölgede arama faaliyetleri yürüten Amaroq CEO’su Eldur Olafsson, güney Grönland’da keşfettikleri yüksek tenörlü nadir toprak elementlerinin şirket için büyük önem taşıdığını vurguladı. Şirket ayrıca batı Grönland’da ticari seviyelerde germanyum ve galyum bulunduğunu doğruladı. Olafsson, germanyum ve galyum keşfinin kamuoyunun anladığından çok daha büyük bir haber niteliği taşıdığını savundu. Elektrikli araçlardan askeri uygulamalara kadar geniş bir yelpazede kullanılan bu metallerin ana üreticisi olan Çin, geçen yıl ABD’ye yönelik ihracat kısıtlamaları getirmişti. Olafsson, nadir toprak elementlerine erişimin zor da olsa mümkün olduğunu ancak germanyum ve galyum eksikliğinin devasa bir sorun yaratabileceğini kaydetti.

Zorlu coğrafya ve maliyet gerçeği

Arktik kaynakları için yaşanan sürecin bir “altına hücum” olup olmadığı sorusunu yanıtlayan Marc Lanteigne, algı ile gerçekliğin bu noktada ayrıştığını söyledi. Lanteigne, maden kaynaklarını geliştirmek için bir hücum tartışması olsa da bölgedeki lojistik zorlukların ve sert iklim koşullarının, şirketlerin kâr elde etmesini 15 ila 20 yıl geciktirebileceği uyarısında bulundu.

İsveç’te nadir toprak elementi keşfi

Maden yarışı sadece Grönland ile sınırlı kalmadı. İsveç’in kuzey bölgelerinde de hareketlilik gözlendi. Devlete ait madencilik firması LKAB, Avrupa’nın bilinen en büyük nadir toprak elementi yataklarından biri olan Per Geijer sahasını geliştirmek için çalışmalarını sürdürüyor. LKAB yetkilisi Niklas Johansson, kaynak geliştirme sürecinin ekonomik açıdan uygulanabilir olması için Avrupalı yasa yapıcılarla görüşme halinde olduklarını belirterek altyapıya sahip olmalarına rağmen sürecin kendileri için bile kesin bir iş fırsatı olarak görülmediğini, diğer şirketler için durumun daha zor olabileceğini ifade etti.


Yazarlar

Çok Okunanlar

  • Nilgün Balcı Çavdar, Erkan Kızılocak, Cem Cemal Pekin, Nuray Tarhan

    En zengin 100 Türk


  • Vantilatörle uyumanın etkileri: Bilim ne diyor?


  • 2025 Forbes 39. Dünya Milyarderler Listesi


  • Nilgün Balcı Çavdar, Cem Cemal Pekin, Erkan Kızılocak

    Dolar milyarderi Türkler


  • forbes.com.tr

    Dünyanın en zengin 10 insanı (Ocak 2025)


Sayfa Sonu

Yüklenecek başka sayfa yok