Shein’in ilk fiziksel mağazası için Paris’i seçmesi, hızlı moda perakendecisinin yerel işletmelere verebileceği olası zarar konusunda endişelenen Fransız perakendeciler ve siyasetçiler arasında büyük bir tepkiye yol açtı. Ancak kapıların açılmasından neredeyse iki ay sonra, Fransa’da Shein’e karşı koyma çabaları etkisiz kaldı. Paris’te mahkeme geçen hafta, çocukları andıran silah satışları ve cinsel ürün niteliğindeki bebekler nedeniyle hükümetin Shein’in çevrimiçi platformunun geçici olarak askıya alınması talebini reddetti.
Fransa’da kalıcı olmaya kararlı
Yüksek hacimli, ultra ucuz moda modelinin geleneksel perakendeciliği altüst ettiği e-ticaret şirketi, mağazanın açılışında siyasi yelpazenin her kesiminden gelen protestolara rağmen Fransa’da kalıcı olmaya kararlı görünüyor. Em Lyon Business School’un Şanghay kampüsünde inovasyon ve girişimcilik doçenti olan Sai Lan, “Ürünleri tüketiciler tarafından benimsendiği sürece Shein eninde sonunda galip gelecektir” dedi.
Çin’de kurulan ve şu anda Singapur merkezli olan Shein, çevrimiçi dünyada bir dev haline geldi. Coco Chanel ve Christian Dior’un ün kazandığı şehirde fiziksel bir mağaza açma kararı ile belli ölçüde meşruiyet kazanmayı hedefliyor gibi görünüyor.
“Paris onlar için bir vitrin”
Shein’in Paris’e gelişini duyururken Yönetim Kurulu Başkanı Donald Tang, grubun “önemli bir moda başkenti olarak konumunu onurlandırdığını ve yaratıcılık ile mükemmeliyet ruhunu benimsediğini” söyledi. EM Normandie Business School’da uluslararası strateji profesörü olan Olivier Lamotte, “Paris onlar için bir vitrin” dedi.
Notre-Dame Katedrali’ne yakın, tarihi BHV Marais büyük mağazasının en üst katında yer alan Shein, Fransa’daki perakende çevrelerinin şiddetle karşı çıktığı bir vitrin niteliğinde. Fransız kadın hazır giyim federasyonu başkanı Yann Rivoallan, mağazanın Fransız modasının imajını zayıflatacağını söyledi. Kasım ayında yayımlanan bir açıklamada perakende ticaret grupları, Shein ve çevrimiçi pazar yeri Temu gibi platformların “tüketici güvenliğini riske attığını, işletmeleri zayıflattığını, istihdamı yok ettiğini ve bölgelerin canlılığını tehdit ettiğini” belirtti.
Buna karşın Paris’teki mağazadaki sessiz koridorlar, açılış etrafındaki gürültüyle keskin bir tezat oluşturuyor. Bazı müşteriler bin metrekarelik alanda dolaşırken kendilerini videoya çekiyor, bazıları ise kıyafetleri mağazada görüp sonra daha ucuza internetten satın almanın daha iyi olduğunu konuşuyordu. Kısacası, görüntü pek çok sıradan mağazadan farklı değildi.
Seri üretime yönelik endişeler
Paris lüks butiklerle tanınsa, turistler Louis Vuitton ve Hermès çantaları almak için kuyruklar oluştursa da hızlı modaya yabancı değil. H&M, Zara ve Uniqlo mağazaları bulvarlar boyunca uzanıyor ve düşük fiyatlı seri üretim kıyafetler sunuyor. Ancak eleştirmenler, Shein’in sektör uygulamalarını tehlikeli bir noktaya taşıdığını söylüyor. Ultra ucuz ürünlerin yarattığı çevresel zarar, atık üretimi ve tedarikçilerdeki çalışma koşulları endişeleri artırdı. Şirket, iklim kirliliği ve atık göstergelerinde rakiplerinin sürekli gerisinde kalıyor. Fransız makamları, yanıltıcı satış uygulamaları nedeniyle bu yılın başlarında şirkete 40 milyon euro (46,8 milyon dolar) ceza kesti.
Tüketiciler ucuz ürünlere yöneliyor
Shein’in Fransa’daki hızlı yükselişi, diğer ülkelerde olduğu gibi kısmen artan yaşam maliyetlerinden kaynaklandı. Enflasyon yavaşlasa bile, tüketiciler ister hızlı moda ister ikinci el platformları olsun, ucuz ürünlere yönelmeye devam ediyor. Institut Français de la Mode’un verilerine göre Shein ile e-ticaret rakipleri Temu ve AliExpress’te yapılan satışlar, Fransa’daki toplam giyim satışlarının yüzde 6’sını, değer bazında ise yüzde 2’sini oluşturuyor. AlixPartners ve YouGov anketine göre ülkedeki tüketicilerin yüzde 10’u Shein’i en sık alışveriş yaptıkları perakendeciler arasında sayıyor; bu oran H&M ve Zara ile aynı seviyede. AlixPartners’ta ortak ve yönetici direktör olan Olivier Abtan, “Tüketici her zaman en düşük fiyata yönelecek ve en düşük fiyat da en rekabetçi maliyet yapısına sahip olanlardan gelir” dedi.
“Fransız moda endüstrisi geride bırakıldı”
Son yıllarda Kookaï, Camaïeu, Pimkie ve Naf Naf dahil en az bir düzine Fransız markası kapanırken ya da kapanmanın eşiğine geldi; Covid-19’un yanı sıra Shein gibi daha çevik platformların etkisiyle ağır darbe aldılar. Pandemi sırasında mağazalar kapandı ve bu durum daha fazla müşteriyi çevrimiçi alışverişe yönlendirdi. Perakendeciler dijital strateji benimsemekte yavaş kalırken, Shein sosyal medyayı trendler için analiz etti ve değişken zevklere hitap etmek amacıyla her gün binlerce yeni ürün piyasaya sürdü.
Danışmanlık şirketi ZW Conseil’i yöneten Sandrine Zerbib, “Fransız moda endüstrisi Shein tarafından tamamen geride bırakıldı. Talebi karşılamamızı sağlayacak araçları hayata geçirmedik. Rekabetçi olmak istiyorsak, tüketicilerin talep ettiğini yapmak zorundayız” diye konuştu.