Rusya-Çin ticaretinde doların konumu zayıflıyor
Seçin, Batı ülkelerinin Rusya ve Çin’e karşı uyguladığı yaptırımların sonuçlarının giderek ağırlaştığını belirterek, bu politikanın sürdürülmesinin Batı ekonomilerinde yeni bir kriz dalgasını öne çektiğini ifade etti. “Birçok Batılı siyasetçi karşı karşıya kaldıkları risklerin boyutunu henüz kavrayabilmiş değil” dedi.
Rusya, Çin’in başlıca petrol tedarikçisi konumunda
Rusya’nın enerji gönderilerinin Çin’in uzun vadeli stratejik planlarında kritik bir rol oynadığını aktaran Seçin, son 10 yılda Rusya’nın Çin'in petrol ithalatında yaklaşık yüzde 20’lik paya ulaşarak ilk sıraya yerleştiğini hatırlattı.
Yuanın ticaretteki ağırlığı hızla yükseldi
Seçin, Çin’in dış ticaretinde yuan kullanımının son yıllarda büyük bir sıçrama yaptığını belirtti. 2010’da yüzde 2 seviyesinde olan yuanın payının bugün yüzde 52'ye çıktığını, doların payının ise yüzde 83’ten yüzde 43’e gerilediğini söyledi. Rusya ile Çin arasındaki ödemelerde dolar ve avronun artık neredeyse hiç kullanılmadığını, kullanım oranlarının “istatistiksel hata payı” seviyesine düştüğünü ifade etti.
“Doların rezerv para gücü aşınıyor”
Doların yaptırım aracı olarak kullanılmasının küresel finans sisteminde para biriminin güvenilirliğini sarstığını savunan Seçin, bu durumun dünya çapında doların rezerv para konumunu zayıflattığını öne sürdü.
Avrupa’daki yüksek enerji maliyetlerine dikkat çekti
Seçin, konuşmasının sonunda Avrupa’da tüketicilerin karşı karşıya olduğu yüksek enerji faturalarına da değindi. Almanya ve İtalya’da hane halklarının kilovatsaat başına yaklaşık 40 cent ödediğini belirterek, bu seviyenin petrol fiyatı bazında varil başına 300 dolara denk geldiğini söyledi.