Modern CEO’ların ikilemi: Verimlilik mi, insani yatırım mı?
İletişim danışmanlık şirketi Weber Shandwick, stratejik danışmanlık birimi Weber Advisory ve araştırma kuruluşu KRC Research iş birliğiyle hazırlanan “Modern CEO Gündemi” araştırması, şirket liderlerinin yapay zeka, kurumsal verimlilik ve çevresel, sosyal, insani değerler arasında nasıl bir yol haritası çizdiğini ortaya koydu. Araştırmaya göre CEO’lar, karlılığın ve teknolojinin önemine dikkat çekerken, aynı zamanda çevresel ve sosyal yatırımların artması gerektiğini vurguluyor.
Üst düzey yöneticiler perspektifini yeniden tanımlıyor
2025 Eylül ayında 250 üst düzey yöneticiyle yapılan araştırma, liderlerin yapay zeka, ESG (çevresel, sosyal, yönetişim) stratejileri, iş gücü dönüşümü ve kurumsal kültür konusundaki yaklaşımlarını yeniden şekillendirdiğini gösteriyor. Araştırma ayrıca 2025 Ocak’tan bu yana şirketlerin toplumdaki rollerini ifade etme biçimlerinde kayda değer bir değişim yaşandığını ortaya koyuyor.
Katılımcıların neredeyse yarısı (yüzde 48), sosyal ve çevresel girişimlerin şirket stratejisinin merkezinde yer alması gerektiğini savunuyor. Bununla birlikte, yüzde 45’i bu girişimlerin stratejik olarak desteklenmesi konusunda kararsız kalırken, yalnızca yüzde 7’si şirketlerin sosyal ve çevresel projelerinin kapsamının fazlasıyla geniş olduğunu düşünüyor.
Yapay zeka: Verimlilik mi, sosyal sorumluluk mu?
Araştırma, yapay zekanın şirketlerin geleceğinde kritik bir rol oynadığını da gözler önüne seriyor. Liderlerin üçte ikisinden fazlası (yüzde 68), yapay zekanın sağladığı verimlilik artışını yeni iş fırsatları ve büyüme için kullanmayı planlıyor. Ancak aynı zamanda çoğu yönetici, insan ve sosyal yatırımlara öncelik verilmesi gerektiğini savunuyor. Yani şirketler, rekabet avantajı sağlamak için teknolojiyi maksimum düzeyde kullanırken, insan odaklı yaklaşımdan da taviz vermek istemiyor.
Kurumsal dil insan odaklı hale geliyor
Çalışma, şirketlerin iletişim tarzında da önemli değişiklikler olduğunu ortaya koyuyor. Yöneticiler, toplumdaki rollerini tanımlarken artık daha çok iş ve çalışan odaklı ifadeler kullanıyor. “İşgücü gelişimi” ve “sorumlu iş” gibi terimler sırasıyla yüzde 41 ve yüzde 37 oranında daha fazla kullanılmaya başlarken, farklı görüş ve tercihlere açıklık da artış gösteriyor.