Trump 30 yıl sonra nükleer silah testlerine yeniden başlama talimatı verdi
ABD Başkanı Donald Trump, ülkesinin nükleer kapasitesini “diğer ülkelerle eşit seviyede tutmak” gerekçesiyle, 30 yılı aşkın bir aradan sonra nükleer silah testlerinin yeniden başlatılması yönünde talimat verdi.
Trump, Güney Kore’de Çin Devlet Başkanı Şi Cinping ile görüşmesinden önce sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, “Diğer ülkelerin test programları nedeniyle Savaş Bakanlığı’na nükleer silahlarımızı eşit koşullarda test etmeye başlaması talimatını verdim” ifadesini kullandı.
Trump, ABD’nin dünyanın en fazla nükleer silahına sahip ülkesi olduğunu, Rusya’nın ikinci, Çin’in ise “uzak bir üçüncü” sırada yer aldığını belirtti. ABD 1992 yılından bu yana nükleer test gerçekleştirmemişti.
Bu açıklama, Trump’ın kısa süre önce Rusya’yı nükleer tahrikli füze denemeleri nedeniyle eleştirmesinin ardından geldi. Kremlin ise söz konusu testlerin “nükleer” olmadığını savundu.
Trump, iki liderin görüşmesinden sonra uçağında gazetecilere yaptığı açıklamada test sahalarının daha sonra belirleneceğini söyledi. “Diğerleri test yaparken, bizim de yapmamızın uygun olduğunu düşünüyorum” dedi.
Silah Kontrolü Derneği’ne (ACA) göre, bu yüzyılda yalnızca Kuzey Kore nükleer test patlaması gerçekleştirdi ve Pyongyang 2018’de moratoryum ilan etmişti.
Trump’ın açıklamasında, testlerin nükleer patlama mı yoksa nükleer silah taşıma kapasitesine sahip bir sistemin testi mi olduğu netleştirilmedi.
Çarşamba gecesi yaptığı paylaşımda nükleer silahların “muazzam yıkıcı gücüne” dikkat çeken Trump, ilk başkanlık döneminde ABD’nin cephaneliğini “güncellemekten ve yenilemekten başka seçeneği olmadığını” belirtti.
Ayrıca Çin’in nükleer programının “beş yıl içinde ABD seviyesine ulaşacağını” ileri sürdü.
ABD’nin politikası değişiyor
Trump’ın açıklaması, uzun süredir devam eden ABD politikasında önemli bir değişime işaret ediyor. Ülkenin son nükleer silah testi 23 Eylül 1992’de Nevada’da yapılmıştı.
O dönemde Başkan George H. W. Bush, Soğuk Savaş’ın sona ermesinin ardından nükleer testlere moratoryum ilan etmişti.
Rusya geçtiğimiz hafta sonu, nükleer başlık taşıyabilen iki yeni silahın başarıyla test edildiğini duyurmuştu. Kremlin, bu silahlardan birinin ABD’nin savunma sistemlerini aşabildiğini, diğerinin ise “Poseidon” adlı bir su altı drone’u olduğunu bildirmişti. Ancak testlerin hiçbirinde nükleer patlama yapılmadı.
Perşembe günü Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov, Trump’a iletilen bilgilerin doğru olduğunu umduklarını belirterek, “Bu testler hiçbir şekilde nükleer test olarak yorumlanamaz” dedi.
Kremlin ayrıca, ABD’nin test niyetine ilişkin kendilerine herhangi bir bildirimde bulunmadığını açıkladı. “ABD egemen bir ülke olarak kendi kararlarını alma hakkına sahiptir. Ancak Başkan Putin’in de defalarca söylediği gibi, eğer biri moratoryumdan ayrılırsa Rusya da buna karşılık verecektir” ifadelerini kullandı.
Çin de Trump’ın duyurusuna tepki göstererek, ABD’nin Kapsamlı Nükleer Deneme Yasağı Antlaşması’na (CTBT) bağlı kalmasını ve nükleer testleri askıya alma taahhüdüne sadık olmasını istedi.
Nükleer güç dengesi
Trump, ABD’nin dünyanın en fazla nükleer silahına sahip ülkesi olduğunu vurguladı.
Amerikan Bilim İnsanları Federasyonu’na (FAS) göre, Rusya’nın yaklaşık 5.459, ABD’nin ise 5.177 savaş başlığı bulunuyor. ABD merkezli ACA ise bu sayıları biraz daha yüksek tahmin ederek, ABD’nin 5.225, Rusya’nın ise 5.580 savaş başlığına sahip olduğunu bildiriyor.
Çin yaklaşık 600, Fransa 290, Birleşik Krallık 225, Hindistan 180, Pakistan 170, İsrail 90 ve Kuzey Kore 50 savaş başlığına sahip.
ABD merkezli Stratejik ve Uluslararası Çalışmalar Merkezi’ne (CSIS) göre Çin, son beş yılda nükleer cephaneliğini neredeyse ikiye katladı ve 2030’a kadar 1.000 silahı aşması bekleniyor.
Trump’ın açıklaması, ABD ile Rusya arasında kalan son nükleer silah anlaşması olan Yeni Stratejik Silahların Azaltılması Antlaşması’nın (New START) Şubat 2026’da sona ermesine yaklaşık 100 gün kala geldi.
Uzmanlardan tepki
Silah Kontrolü Derneği İcra Direktörü Daryl G. Kimball, X platformunda yaptığı paylaşımda, “Trump yanlış bilgilendirilmiş ve gerçeklerden kopuk. ABD’nin 1992’den bu yana ilk kez nükleer patlama testi yapması için teknik, askerî ya da siyasî hiçbir gerekçe yok” ifadelerini kullandı.
Kimball, böyle bir kararın ABD içinde ve müttefik ülkelerde ciddi tepki yaratacağını, aynı zamanda diğer ülkelerde de zincirleme testlere yol açabileceğini ve Nükleer Silahların Yayılmasını Önleme Antlaşması’nın (NPT) zedelenebileceğini vurguladı.
Nevada Temsilcisi Demokrat Dina Titus da “Bunu durdurmak için yasa teklifi sunacağım” açıklamasını yaptı.
Tarihi dönüm noktası
ABD nükleer çağa ilk kez 1945’te New Mexico’daki Alamogordo Çölü’nde gerçekleştirilen Trinity testiyle girmişti.
Aynı yılın ağustos ayında, II. Dünya Savaşı sırasında Japonya’nın Hiroşima ve Nagazaki kentlerine iki atom bombası atan ABD, nükleer silahları savaşta kullanan tek ülke olarak tarihe geçti.
Hiroşima’da yaklaşık 140 bin, Nagazaki’de 74 bin kişi hayatını kaybetti. Ölümlerin bir kısmı patlama ve yanıklarla, bir kısmı ise sonraki yıllarda gelişen radyasyon hastalıkları nedeniyle gerçekleşti.