Avrupa savaş ile barış arasında gri bir bölgede
Avrupa şu anda savaş ile barış arasında bir yerde sıkışmış durumda. Son haftalarda havaalanlarının üzerinde gizemli şekilde beliren ve uçuşları durduran dronlar manşetlere taşındı. Ancak bunlar buzdağının yalnızca görünen kısmı. Alman yetkililerinin daha önce açıklanmamış verilerine göre yalnızca Almanya’da günde ortalama üç drone ihlali yaşanıyor. Wall Street Journal’ın haberine göre bunlar askeri tesisler, savunma sanayi tesisleri ve kritik altyapı noktaları üzerinde gerçekleşiyor. Dronlar, Avrupa liderlerinin Ukrayna’ya verilen destek nedeniyle Rusya’nın kıtaya yönlendirdiğinden şüphelendiği yoğunlaşan saldırı dalgasının bir parçası. Bu saldırılar sabotaj, siber saldırılar ve dezenformasyon kampanyalarını da içeriyor.
Hibrit savaş
Almanya Şansölyesi Friedrich Merz yakın zamanda yaptığı bir açıklamada, “Rusya ile savaşta değiliz ama artık barış içinde de değiliz” dedi. Rusya ve Çin, İran, Kuzey Kore gibi Batı’nın diğer rakipleri için küçük ölçekli eylemler büyük getiriler sağlayabiliyor. Moskova, Ukrayna’da askeri açıdan bataklığa saplanmış durumda ve bu nedenle NATO üyeleriyle geleneksel bir savaşa girmesi zor. Bunun yerine, genellikle “hibrit savaş” ya da “gri bölge çatışması” olarak adlandırılan faaliyetler Kremlin’in düşmanlarını açık çatışmaya girmeden zorlamasına imkan tanıyor.
CIA’in eski üst düzey yetkilisi Dave Pitts Bosna-Hersek’in Saraybosna kentinde düzenlenen bir güvenlik konferansında, “Düşmanlarımız, belirsizlik ve inkar perdesinin arkasına saklanarak egemenlikleri ihlal edebileceklerini, ulusal yasaları ve uluslararası normları göz ardı edebileceklerini ve silahlı bir tepkiyi tetiklemeden siyasi baskı, sabotaj hatta suikast gibi faaliyetlerde bulunabileceklerini hesapladı” dedi.
Drone ihlalleri, geçen yıl Avrupa sularında Rusya ve Çin bağlantılı ticari gemilerin deniz altı kablolarını ve boru hatlarını kesmesi veya hasar vermesiyle yaşanan bir dizi belirsiz deniz olayıyla aynı çizgide. Bu olaylarda Moskova veya Pekin ile net bir bağlantı kurulamadı. NATO, ocak ayında “Baltic Sentry” adında bir devriye operasyonu başlattı ve o tarihten bu yana herhangi bir zarar bildirilmedi.
Şüpheli yangınlar ve patlamalar
Benzer şekilde, Avrupa genelinde demiryolları boyunca ve alışveriş merkezlerinden bir Alman savunma yöneticisine ait mülklere kadar uzanan tesislerde şüpheli yangınlar ve patlamalar meydana geldi. Batılı hükümetler uzun süredir Rusya’yı kendilerini istikrarsızlaştırmak ve Ukrayna’ya desteklerini zayıflatmak için hibrit bir savaş yürütmekle suçluyor. Avrupa genelinde birçok kişi, Rusya adına sabotaj eylemleri planlamak veya gerçekleştirmek suçlamasıyla tutuklandı.
Kremlin, Avrupa’daki sabotaj veya drone ihlallerine herhangi bir şekilde karıştığını defalarca reddetti. Rusya’nın gri savaşı yalnızca fiziksel değil. İngiliz hükümeti, temmuz ayında Rus askeri istihbaratını casusluk amaçlı kötü amaçlı yazılım dağıtmakla suçladı. Diğer hükümetler de benzer suçlamalarda bulundu, Moskova ise bunları reddetti. İstihbarat analistleri, Batı’nın rakiplerinin ayrıca rahatsız edici haberleri büyüterek toplumsal uyumu ve güveni aşındırmaya çalıştıklarını gözlemliyor.
Google Threat Intelligence (Alphabet’in çevrimiçi tehlikeleri izleyen birimi), Polonya’da yaşanan son dron ihlallerinin ardından çevrimiçi ortamda Rusya yanlısı “etki aktörlerinde” artış olduğunu, bunların Rusya’yı olumlu gösteren ve Ukrayna’ya verilen uluslararası desteği zayıflatan anlatılar yaydığını belirtti.
Açıkça Moskova’yı suçluyorlar
Bir zamanlar Moskova’yı suçlamaktan çekinen Avrupalı politikacılar artık giderek daha açık konuşuyor. Belçika’daki askeri üsler ve havaalanları yakınlarında dronlar görünüp sivil hava trafiğini karıştırdıktan sonra, Savunma Bakanı Theo Francken, bazı dronların askeri üslerdeki altyapıyı “kasıtlı olarak haritaladığını” söyledi.
Almanya cuma günü yaptığı açıklamada, Belçika’ya karşı dron ihlallerini önlemeye yardımcı olmak için bir dron ekibi gönderdiğini duyurdu. Berlin, ekim ayı başında da Danimarka’ya bir ekip göndererek AB zirvesini güvence altına almaya yardım etti; o dönemde ülke drone faaliyetlerinin odağı haline gelmişti.
Almanya Savunma Bakanı Boris Pistorius, Belçika üzerindeki drone gözlemlerindeki artışın, AB üyelerinin Ukrayna ordusunu finanse etmek için el konulan Rus devlet varlıklarını kullanma girişimiyle bağlantılı olabileceğini söyledi. Belçika, bu rezervlerin ve menkul kıymetlerin büyük kısmını elinde tutuyor; bu da fiilen plana veto yetkisi veriyor.
Havaalanlarını tehdit ediyor
Almanya’nın kendisi de son dönemde en çok etkilenen ülkelerden biri. Ülkenin hava trafiği güvenliği kurumu, pilotların ve hava trafik kontrolörlerinin eylül ayına kadar bu yıl korunan hava sahasında 172 drone tespiti bildirdiğini açıkladı. Geçen ay dronlar, Frankfurt ve Münih’teki Almanya’nın iki büyük havaalanının kapatılmasına yol açtı.
Ancak bu rekor sayı bile toplamın küçük bir kısmını temsil ediyor. Almanya’daki Federal Kriminal Dairesi (BKA), bu yıl binlerce dron olayı kaydetti. Almanya İçişleri Bakanlığı sözcüsü Wall Street Journal’a yaptığı açıklamada, toplam sayının bu yıl dört haneli bir rakam olduğunu, yani günde ortalama en az üç olay yaşandığını aktardı.
“Çok tehlikeli bir durum”
Çoğu drone halka fiziksel bir tehdit oluşturmuyor ancak havaalanları yakınındaki dronlar bunu yapabiliyor. Yolcu uçakları, dronlar veya hava balonlarının yükleri gibi sert cisimlerle çarpışmaya dayanacak şekilde tasarlanmadı. Avrupa’daki hükümetler şu ana kadar bu sorunla ilgili pek bir şey yapabilmiş değil. Dron ihlallerinin çoğu çözülemiyor. Şimdiye kadar yalnızca birkaç drone düşürüldü ya da pilotları yakalandı. Alman Dış İlişkiler Konseyi tarafından kısmen finanse edilen Avrupa güvenliğinin geleceği üzerine bir araştırma projesi olan Edina’nın direktörü Christian Mölling, “Şu anda devletin hava sahası üzerinde kontrolü yok gibi görünüyor ve bu çok tehlikeli bir durum. Bu algıyı acilen değiştirmemiz gerekiyor, bu da çok daha iyi bir durum farkındalığına ihtiyacımız olduğu anlamına geliyor” dedi.
Zorluklardan biri teknik nitelikte. Kuş büyüklüğünde, yavaş hareket eden ve radar ekranlarında her zaman görünmeyen cisimleri tespit etmek zor. Böyle bir tespit için radyo alıcıları, video kameralar ve akustik sensörler gibi farklı katmanlarda sensör sistemleri gerekiyor. Bir dron tespit edildikten sonra onu düşürmek de aynı derecede zor ve hukuki açıdan karmaşık. Yetkililer, yoğun nüfuslu bölgelerde düşürme girişimlerinden kaçınmaya çalışıyor.