Nvidia, en gelişmiş yarı iletken çiplerinden birini Çin’e satmak için uzun uğraşlarının sonucunda ABD hükümetinden izin aldı. Ancak bir şartla: Hükümet bu satışlardan elde edilen gelirin yüzde 25’ini alacak. Nvidia anlaşması, ABD Başkanı Donald Trump döneminde iş dünyası ile hükümet arasındaki ilişki hakkında önemli bir şey söylüyor. Trump’ın yönetim kurullarına yönelik düzenli müdahaleleri; sermaye payı almak, gelirden pay kesmek ya da bir “altın hisse” talep etmek, şirketleri fiyat düşürmeye zorlamak ya da ilaçları federal bir internet sitesi üzerinden satmaya yönlendirmek devletin şirketlere doğrudan sahip olmadığı ancak davranışlarını yönlendirmek için ciddi nüfuzunu kullandığı bir tür devlet kapitalizmi oluşturuyor.
Devlet kapitalizmi iki yönlü bir yol. Pek çok şirket, Trump’ın gündemine göre davranarak daha iyi muamele görüyor; Çin’e satış yapabilme imkanlarında, ödedikleri tarifelerde, nasıl düzenlendiklerinde ve hangi birleşmelere izin verildiğinde. Başka bir deyişle, devlet kapitalizmi yalnızca devletin değil, ayrıcalıklı kapitalistlerin de çıkarlarına hizmet ediyor.
İtiraz etmiyor
Nvidia fiilen eskiden ücretsiz olan bir lisans için ödeme yapacak ancak itiraz etmedi. Sonuçta, aksi takdirde kendisine kapalı olacak karlı bir pazara erişim elde ediyor. Ağustos ayında, Trump ilk kez yüzde 15’lik bir kesinti önerdikten kısa süre sonra, CEO Jensen Huang bir röportajda şöyle dedi: “Çin’de satış yapabilmemiz için onay almak adına ne gerekiyorsa, bizim için sorun değil.”
Devlet ile seçilmiş kapitalistler arasındaki bu samimi ilişkinin ülke için iyi olup olmadığı ise ayrı bir soru. Bir zamanlar Japonya ve Batı Avrupa’da popüler olan bu model, bugün Çin, Rusya ve diğer ülkelerde değişen derecelerde önemini koruyor. ABD’de şirketlere ortak olmak ya da üretimlerini fiilen devralmak, eskiden yalnızca savaşlar veya finansal kriz ve Covid gibi acil durumlarla sınırlıydı. Trump bunu standart bir uygulama haline getirdi. Trump Wall Street Journal’a verdiği bir röportajda, “Bence şirketlere ortak olmalıyız. Bazıları bunun pek Amerikan gelmediğini söyleyebilir. Aslında bence bu çok Amerikan” dedi.
Destekliyormuş gibi görünüyorlar
Kapılı kapılar ardında, pek çok iş dünyası lideri Trump’ın müdahalelerinden ürküyor; tıpkı Fed’e ve kendisine karşı gelen hukuk firmaları ile medya şirketlerine yönelik saldırılarından yakındıkları gibi. Kamuoyunda ise çoğu sessiz kalıyor ya da hatta destekleyici görünüyor. Bunun nedenleri karmaşık. Korku bunlardan biri. Trump’ın daha geniş gündemiyle dayanışma bir diğeri. ABD’nin eski başkanı Joe Biden’ın düzenleyici ve yaptırımcı hamlelerinden sonra, pek çoğu Trump’ın iş dünyası dostu atamalarından memnun. Trump iş düzenlemelerini ve denetimleri geri çekiyor, daha fazla birleşmeye onay veriyor ve iş dünyasına yönelik vergi indirimlerini yasalaştırıyor.
Çoğu, hem hafif dokunuşlu hem de mesafeli bir hükümeti tercih ederdi. Trump’la bu pek mümkün değil. Bu yüzden birçokları, en önemli hedefleri konusunda onunla ve yakın çevresiyle ilişkilerini sürdürmeye çalışıyor.
Örneğin Pfizer, bazı ilaçların ABD’deki fiyatlarını düşürmeyi, bir kısmını TrumpRx adı verilen federal bir portal üzerinden satmayı ve ABD’de üretime yatırım yapmayı kabul etti; karşılığında tarifelerden muafiyet aldı. Beyaz Saray’daki bir etkinlikte Pfizer CEO’su Albert Bourla Trump’a teşekkür etti ve tarihi anlaşmanın, Trump’ın ilaç maliyetlerini düşürme taleplerini karşılayacağını söyledi.
Trump’a yakın olmak, Pfizer’in Danimarkalı Novo Nordisk ile obezite karşıtı ilaç girişimi Metsera için girdiği teklif savaşında da işe yaradı. Trump’ın yakın çevresiyle güçlü bağları olan Cumhuriyetçi hukuk aktivisti Mike Davis, bir köşe yazısında Trump ve Federal Ticaret Komisyonu’ndan (FTC), “yabancı bir şirketin hükümetin gerekli antitröst denetimini aşmaya çalışmasına seyirci kalmamalarını” talep etti. Bunun ardından FTC, Novo’nun teklifini nasıl yapılandırdığına dair endişelerini dile getirdi ve Metsera’nın kendisini Pfizer’e satmasına yol açtı. Bourla CNBC’ye yaptığı açıklamada, FTC’nin “doğru olduğunu düşündükleri şeyi yaptığını ve bunun Trump yönetimiyle ilişkileriyle hiçbir ilgisi olmadığını” söyledi.
Silikon Vadisi’nin desteği
Devlet ile kapitalistler arasındaki hizalanma en açık şekilde yapay zeka arayışında görülüyor. Silikon Vadisi ile Trump, yapay zeka yarışının ABD’nin ekonomik büyümesini ve Çin karşısındaki stratejik liderliğini sürdürmesi için kritik olduğu konusunda hemfikir. En başından itibaren Silikon Vadisi Trump’ın arkasında durdu. Üst düzey yöneticiler yemin törenine katıldı. Ertesi gün Beyaz Saray’da Trump OpenAI, Oracle ve SoftBank liderliğinde, Stargate adı verilen 500 milyar dolarlık bir yapay zeka altyapı projesini duyurdu.
Trump bu arada sektörün önceliklerini güçlü biçimde destekledi. Biden’ın ulusal güvenlik ve halk sağlığına ilişkin yapay zeka rehberini yürürlükten kaldırdı ve yapay zekanın iştah kabartan elektrik ihtiyacını karşılamak için daha fazla enerji çağrısında bulundu. Geçen hafta Trump, yapay zekayı düzenleyen eyaletleri cezalandırmayı amaçlayan bir kararname imzaladı. Nvidia’nın çipleri ve Apple’ın iPhone’ları dahil kilit teknoloji ithalatları, şimdilik büyük ölçüde tarifelerden muaf tutuldu.
Sektörle birlikte hareket ediyor
Trump yönetimi, yalnızca sektörü desteklemenin ötesine geçerek onunla birlikte hareket ediyor. Trump Intel’den yüzde 10’luk bir hisse talep edip bunu aldıktan kısa süre sonra, Nvidia da şirkete yatırım yaptı. Bu rakipler, müşteriler ve bazı durumlarda federal hükümetin kendisi arasındaki sınırları bulanıklaştıran birçok döngüsel anlaşmadan sadece biriydi. Nvidia ayrıca, hepsi Nvidia çiplerini kullanan OpenAI, Anthropic ve xAI’a yatırım yaptı. OpenAI ve Anthropic’e bilgi işlem gücü sağlayan Microsoft, her ikisine de yatırım yaptı. SoftBank OpenAI’a yatırım yaptı ve OpenAI’ın, Nvidia’nın rakibi AMD hisseleri için bir alım hakkı bulunuyor.
Bu durum, bir zamanlar Japon ekonomisini tanımlayan iç içe geçmiş mülkiyet yapısına belli belirsiz benziyor. Bir yandan, kilit yapay zeka oyuncuları arasındaki işbirliği yatırımları hızlandırabilir ve ABD’yi Çin’in önünde tutabilir. Öte yandan, rekabet ve yeniliğe zarar verecek şekilde dışarıdakiler için engeller yaratabilir.