;
Arama

Çin’in yeni rotası: Teknoloji, riskler ve fırsatlar kesişiminde 15. Beş Yıllık Plan

Çin'de ana hatları onaylanan 15. Beş Yıllık Plan, ülkenin geleceğine dair iddialı ve bir o kadar da karmaşık bir vizyon sunuyor.

30 Ekim 2025, 15:11

Çin, küresel ekonominin ve jeopolitik dengelerin seyrini yeniden şekillendirecek kritik bir yola giriyor. Geçtiğimiz hafta Pekin’de düzenlenen 20. Komünist Partisi Merkez Komitesi'nin Dördüncü Genel Kurulu'nda ana hatları onaylanan 15. Beş Yıllık Plan (2026-2030), ülkenin geleceğine dair iddialı ve bir o kadar da karmaşık bir vizyon sunuyor.

Plan, belirli bir GSYİH büyüme hedefi koymasa da bir hükümet yetkilisinin belirttiği üzere önümüzdeki beş yıl için yüzde 4,5 - 5 arası bir büyüme hedefleniyor. Bu, Çin'in 2035'e kadar "sosyalist modernizasyon" (kişi başına düşen GSYİH'nin orta derecede gelişmiş ülke seviyesine ulaşması) ve 2049'da kuruluşunun 100. yılında "ulusal yeniden canlanma" hedeflerine ulaşma yolunda bir basamak niteliğinde.

Ancak rakamların ötesinde, planın ruhu teknolojik kendi kendine yeterliliğe odaklanmış durumda. Liderliğin temel inancı, Çin’in yeni teknoloji devrimi ve endüstriyel dönüşüm dalgasına liderlik etmesi gerektiği yönünde. Bu yeni rota, iş dünyası ve Türkiye için ne anlama geliyor?

Önceliklerin zirvesi: Teknolojik kendi kendine yeterlilik

Beş Yıllık Plan’ın en belirgin özelliği, bilimsel ve teknolojik kendi kendine yeterliliği en üst stratejik öncelik olarak konumlandırması. Plana göre halkın geçim kaynaklarını iyileştirme ve tüketimi teşvik etme gibi hedefler artık en on sırada yer almıyor. Bu stratejik tercih, özellikle ABD ile yaşanan jeopolitik gerilimler ve teknoloji kısıtlamaları ışığında, Çin’in dışsal şoklara karşı kendi kendine yetebilme kararlılığını gösteriyor.

Bu vizyon, “yeni nesil üretici güçler” kavramıyla somutlaşıyor. Amaç, sadece üretimi artırmak değil, verimliliği ve küresel rekabet gücünü yükseltmek için yapay zeka, temiz enerji, uzay teknolojisi ve yarı iletkenler gibi stratejik ve geleceğe yönelik endüstrileri teşvik etmek. Bu da Çinli şirketlerin batılı firmalar için hem Çin'de hem de üçüncü pazarlarda daha da zorlu rakipler haline geleceği anlamına geliyor.

Stratejik Öncelik

14. Beş Yıllık Plan (2021-2025)

15. Beş Yıllık Plan (2026-2030)

Birincil Odak

Kapsamlı Kalkınma Hamlesi

Teknolojik Kendi Kendine Yeterlilik

İkincil Odak

Teknolojik Gelişme

Halkın Refahı ve Tüketim

Temel Kavram

Çift Dolaşım (Dual Circulation)

Yeni Nesil Üretici Güçler

İç dinamikler: Tüketim ve demografinin zorlu dansı

Plan, iç talebi ve tüketimi artırmaya yönelik hedefler içerse de bu hedeflerin teknolojik atılımın gölgesinde kaldığı görülüyor. Çinli liderlerin ilk etapta, yükselen üretim kapasitesini karşılayacak talebi yaratmada başarılı olamadıklarını ve bunun da genç nüfustaki yüksek işsizliği ve uzun süredir düşen üretici fiyatları ile kendini gösteren bir arz fazlasına yol açtığını kabul etmeleri anlaşılan bu konjonktürde çok da elzem görünmüyor. Bu durum, sosyal refah ve istihdamın planda neden daha geride kaldığını açıklıyor.

Bu durumu daha da karmaşık hale getiren demografik krizi Tsinghua Üniversitesi'nin bir raporu ortaya koymuş durumda, Çin’in emekliliğe hazırlık endeksi 10 üzerinden sadece 5.5 ve gençlerin yüzde 56,5’inin erken emekli olmak istemesi, hükümetin 1 Ocak 2025’ten itibaren emeklilik yaşını yükseltme kararıyla tam bir tezat oluşturuyor. Bu, yaşlanan nüfusun ekonomik baskıları ile iş gücünün beklentileri arasında hassas bir denge kurma zorunluluğunu ortaya koyuyor.

Küresel satranç tahtası ve Türkiye için stratejik çıkarımlar

Teknolojik kendi kendine yeterlilik stratejisine rağmen Çin, küresel ekonomiyle bağlarını koparmıyor; aksine, bu ilişkileri kendi şartlarına göre yeniden şekillendiriyor. Hafta sonu Kuala Lumpur’da ABD ile yapılan ticaret görüşmelerinde temel bir fikir birliğine varılması ve hafta içi alınan kararlarla döviz işlemlerini kolaylaştıracak yeni politika adımları atılması Pekin’in jeopolitik rekabet ortamında bile pragmatik adımlar atabildiğini gösteriyor. Ancak daha büyük resim, Çin'in jeopolitik bir mücadeleye hazırlandığını gösteriyor.

Ayrıca, Çin’in, nadir toprak elementleri gibi kilit tedarik zincirlerindeki hakimiyetini bir koz olarak kullanarak ekonomik gücünü ve dış yaptırımlara karşı direncini artırmaya devam edeceği ve aynı zamanda, ABD'nin küresel ticaret sistemini sarstığı bir dönemde, kendisini küresel bir istikrar ve işbirliği kaynağı olarak konumlandırması da bu mücadelede akılcı bir rol üstlendiği anlamına geliyor.

Türkiye için stratejik çıkarımlar

Çin’in yeni yol haritası, Türk iş dünyası için hem riskler hem de önemli fırsatlar barındırıyor:

  • Tedarik Zincirinde Yeniden Konumlanma: Çin’in teknoloji odaklı sanayi hamlesi ve Batı ile artan rekabeti, küresel şirketleri tedarik zincirlerini çeşitlendirmeye itecektir. Türkiye, bu noktada stratejik bir üretim ve lojistik üssü olarak öne çıkabilir.
  • Yeni Pazar Fırsatları: Çin’in iç talebi canlandırma çabaları ve demografik yapısının getirdiği ihtiyaçlar (sağlık, yaşlı bakımı, “gümüş ekonomi”), bu alanlarda faaliyet gösteren Türk şirketleri için yeni pazarlar yaratabilir.
  • Artan Rekabet ve Korumacılık: Çinli şirketler teknoloji, imalat ve yeşil teknoloji alanlarında daha da zorlu rakipler haline geldikçe, Avrupa'nın daha fazla korumacı önlem alması muhtemeldir. Bu durum, Türk ihracatçılarının Avrupa pazarında daha yoğun bir rekabetle karşılaşabileceği anlamına geliyor.
  • Stratejik Sektörlere Odaklanma: Çin, düşük katma değerli teşvikleri azaltıp, kaynaklarını stratejik teknoloji alanlarına yönlendirecektir. Bu durum, Türk şirketlerinin de Çin pazarında ve küresel pazarlarda rekabet edebilmek için teknoloji yoğun ve katma değerli üretime odaklanmasını zorunlu kılıyor.

Yeni döneme hazırlık

Çin'in 15’inci Beş Yıllık Planı, ülkenin sadece kendi geleceğini değil, küresel ekonomik düzeni de yeniden şekillendirme potansiyeline sahip. Bu yeni dönemde oyunun kuralları, teknolojik inovasyon, jeopolitik dayanıklılık ve stratejik özerklik üzerine kuruluyor. Türkiye için bu denklemde başarılı olmak; değişimi doğru okumak, riskleri yönetirken proaktif bir şekilde fırsatlara odaklanmak ve Çin’in yeni ekonomik mimarisine uygun, katma değeri yüksek stratejiler geliştirmekle mümkün olacaktır.


Yazarlar

Çok Okunanlar

  • Nilgün Balcı Çavdar, Erkan Kızılocak, Cem Cemal Pekin, Nuray Tarhan

    En zengin 100 Türk


  • Vantilatörle uyumanın etkileri: Bilim ne diyor?


  • 2025 Forbes 39. Dünya Milyarderler Listesi


  • Nilgün Balcı Çavdar, Cem Cemal Pekin, Erkan Kızılocak

    Dolar milyarderi Türkler


  • forbes.com.tr

    Dünyanın en zengin 10 insanı (Ocak 2025)


Sayfa Sonu

Yüklenecek başka sayfa yok