Yapay zeka çağında ekonomi, toplum ve insanlığın geleceği
1956’daki Dartmouth Konferansı ile yapay zekanın resmi olarak bir disiplin haline geldiğini ancak bu yolculuğun sadece teknolojik değil, aynı zamanda felsefi bir dönüşüm olduğunu söyleyen Ecehan Ersöz “1980’lerin uzman sistemlerinden 1997’de Deep Blue’nun Kasparov’u yenmesine, 2012’de derin öğrenmenin yükselişinden 2023’te ChatGPT’nin küresel sahnede boy göstermesine kadar uzanan bu serüven, inişli çıkışlı bir büyüme eğrisine sahipti" dedi.
“Yapay zeka kışları” olarak adlandırılan duraklama dönemlerinde bile Geoffrey Hinton gibi isimlerin kararlılığı sayesinde ilerleyiş sürdü. Ersöz’e göre, yapay zeka bugün yalnızca makineleri değil, insan zihninin işleyişini, toplumsal yapıları ve bilgi dolaşımını da dönüştürüyor. “Ben buna ‘füzyon zeka’ diyorum: İnsan zekası ile yapay zekanın sentezinden doğan yeni bir bilinç formu.”
Yapay zekanın endüstriyel etkisi
“Yapay zeka artık bir üretim bandı değil; doğrudan üretim kararlarının alındığı merkezdir” diyor Ersöz. Sanayi 4.0’ın kalbinde yer alan yapay zeka, lojistikten finansa kadar tüm alanlarda karar verici rolünü üstleniyor. Amazon’un karar veren fabrikaları, Tesla’nın otonom üretim süreçleri ve finans sektöründeki algoritmik ticaret sistemleri artık bir norm haline geldi.
Yapay zeka tarımda ürün verimini optimize ederken, sağlıkta teşhis süreçlerini insan hekimlerle yarışacak doğrulukta yönetebiliyor. Eğitimde ise bireyselleştirilmiş içerikler artık öğrenci hızına göre şekilleniyor. “Ekonomi, artık sadece sermaye ve emekle değil; algoritmik öngörüyle şekilleniyor” diyen Ersöz, gelecekteki büyümenin verimlilik, yeni iş modelleri ve dijital liderlik üzerinden geleceğini vurguluyor.
İş gücü evriliyor
Ersöz’e göre yapay zeka, iş gücü piyasasında bir yok oluş değil, yeniden yapılanma yaratıyor. Rutin ve tekrarlayan işlerin otomasyonla kaybolduğu bu dönemde, insan-merkezli becerilerin değeri artıyor. Yeni meslekler ve beceriler artık çok-disiplinli bir yapı içinde ortaya çıkıyor:
• Prompt mühendisliği,
• Yapay zeka etik uzmanlığı,
• Veri hikaye anlatıcılığı,
• İnsan-makine etkileşim tasarımı,
• Yapay zeka eğitmenliği…
Şirketlere ise düşen görev net: Mikro öğrenme kültürü, hibrit beceri haritaları, algoritmik karar destek sistemleriyle insan+YZ ekipleri kurmak ve etik rehberler oluşturmak.
Veri, politika, etki: Dijital ekosistemin güç üçgeni
“Veri, artık çağımızın yeni petrolü değil; sinir sistemidir” diyen Ersöz, yapay zeka teknolojilerinde veri mahremiyeti ve algoritmik şeffaflık tartışmalarına dikkat çekiyor. Yapay zeka sistemleri, yalnızca doğruyu değil; verideki önyargıyı da öğreniyor. Kadınların iş başvurularında dışlandığı algoritmalar, sistemsel eşitsizliklerin teknolojiyle yeniden üretilebileceğini gösteriyor. Avrupa Birliği'nin Yapay Zeka Yasası gibi girişimler umut vadediyor olsa da, regülasyonların çoğu hâlâ teknolojinin gerisinde.
AGI ve ötesi: Zekanın sınırlarını kim çizecek?
“Yapay genel zeka (AGI) artık bilimkurgu değil, stratejik bir gerçekliktir” diyen Ersöz, 2040’lara kadar bu hedefin ulaşılabilir olduğunu belirtiyor. AGI, insan zekâsını taklit edebilen sistemleri temsil ederken; “süper zeka” kavramı, insan zekasını aşacak varlıkların sinyallerini veriyor. Buna hazırlıklı olmak için küresel ölçekte stratejiler gerekiyor:
• Küresel Yapay Zeka Anayasası
• İnsani yeteneklerin evrimi
• Psikolojik uyum ve dayanıklılık geliştirme
Aksi halde, iş gücü krizleri, kimlik bunalımları ve siber distopyalar, insanlığın yeni sınavı olabilir.
“Zeka yalnızca akılla değil, vicdanla da ölçülmeli”
Yapay zeka çağında belki de en kritik sorunun "Biz hâlâ gerçek anlamda düşünebiliyor muyuz?” olduğunu savunan Ersöz, İnsanlık tarihinin yeni çağında, makinelerden çok insanın yeniden kendini keşfetmesi gerekiyor. Jules Verne’in hayal gücü bugün hâlâ bize lazım. Ama bu kez hayal kuran sadece insanlar değil, makineler de” diyor.