Trump, Putin ve Xi Jinping'i ayırma planlarına başladı
İki otoriter lider Putin ve Xi Jinping arasında kişisel bir uyum ve her ikisinin de ABD liderliğindeki dünya düzenini yıkmak istemesi anlamında güçlü bir hedef yakınlaşması var. Diğer büyük engel ise ekonomi. Kissinger'ın zamanında Çin ve Rusya birbirlerine bağımlı değillerdi oysa bugün öyleler.
Trump sağcı gazeteci Tucker Carlson'a verdiği bir röportajda "Gerçekten olmasını istemediğiniz şey Rusya ve Çin'in bir araya gelmesi. Onları ayırmak zorundayım ve sanırım bunu yapabilirim" dedi. Ancak Rusya'yı Avrupa pazarından koparan Ukrayna savaşından bu yana iki ülke birbirini tamamlar hale geldi. Rusya'nın ihracatının yüzde 30'u Çin'e gidiyor: petrol, gaz, metaller, kömür gibi hammaddeler. Rusya'nın ithalatının yüzde 40'ı da Çin'den geliyor: Makine, elektronik bileşenler, savunma ve telekomünikasyon sektörleri de dahil olmak üzere sanayi için temel teknolojiler gibi ürünler.
Rusya ve Çin'i koparmak zor olacak
Yaptırımlar ve askeri ihtiyaçlar nedeniyle bu bağımlılık giderek artıyor ve bunu tersine çevirmek çok zor olacak. Rusya ile ticareti artırmak için Amerika ve Avrupa'nın eşgüdümlü bir çaba göstermesi gerekecek ki bu oldukça zorlama bir senaryo. Amerika, Rusya ile çok az ticaret yapıyor ve daha yakın bir ilişki kurmasını gerektirecek önemli ticari çıkarları yok. Avrupa ise enerji tedarikçileri havuzunu genişletti ve artık düşmanca ve saldırgan olan bir rejime yeniden bu kadar bağımlı olmak istemeyecek.
Rusya ve Çin ilişkileri
Rusya ve Çin arasındaki ilişkiler bazı açılardan hiç bu kadar iyi olmamıştı. 1950'lerde Soğuk Savaş'ta ortak bir cephe oluşturmak için bir ittifak kurdular ancak bu ittifak istikrarsız ve kısa süreliydi, birkaç yıl içinde çöktü. Gerçek şu ki Kissinger 1971'de Çin'e gizli gezisini düzenlediğinde iki komünist gücün arası zaten kötüydü. Hatta 1969 yılında sınırda bir çatışma bile yaşanmıştı. ABD bu anlaşmazlığı istismar etmekte ustaydı.
Aynı zamanda Putin'in Trump konusunda iyimser olmak için bazı iyi nedenleri olduğu da doğru. Seçilmiş başkan Ukrayna'daki savaşın bir an önce sona ermesini istiyor. Bu, saldırıya uğrayan ülkeyi satmak istediği anlamına gelmiyor ancak Amerika'nın ilgisinin ve bağlılığının azalması Kiev'in direnişini kesinlikle zorlaştırıyor. Putin'in hedefi maksimalist olmaya devam ediyor: sadece askeri olarak işgal edilmiş toprakları değil, Ukrayna'nın büyük bölümünü Rusya'nın etki alanına geri getirmek. Eğer başarılı olursa bu aynı zamanda ABD için bir yenilgi olacak ve Putin ile Xi Jinping arasındaki bağı zayıflatmak yerine güçlendirecek.
Faiz oranı meselesi
Bu arada Rus ekonomisinde de ciddi sorunlar baş göstermeye başladı. Tüm yaptırımlara rağmen devasa askeri harcamalar sayesinde büyüdü. Alarm zilleri ise merkez bankasının rublenin değerini desteklemek için uyguladığı aşırı yüksek faiz oranları (yüzde 20'den fazla). Yine de Rus para birimi Kasım ayında çöktü. Zayıf ruble Çin'den yapılan ithalatın maliyetini arttırırken yüksek faiz oranları yatırımları caydırıyor. Tahminler ekonominin 2025 yılında keskin bir şekilde yavaşlayacağını söylüyor.
Rusya ve Çin'i birbirinden ayırmak için en doğru stratejinin diktatör zorbalığına boyun eğmemek olması muhtemel. Daha fazla yaptırım ve Ukrayna'ya destek Putin'in projesinin boş olduğunu gösterecek. Bu gerçekleşecek mi? Çar'ın iyimser olmak için iyi nedenleri var.
"Dünya" Kategorisinden Daha Fazla İçerik
Yazarlar
Çok Okunanlar
-
forbes.com.tr
Dünyanın en zengin 10 kişisi (Kasım 2024)
-
forbes.com.tr
En zengin Türklerin sıralaması nasıl değişti?
-
forbes.com.tr
Dünyanın en zengin 10 insanı (Ocak 2025)
-
Nilgün Balcı Çavdar
Türk Milyarderler
-
forbes.com.tr
Milyonlarca Stanley Kupası piyasadan geri çekiliyor