Koç Üniversitesi araştırması: Hanehalkı enflasyon beklentisi düşüşünü sürdürüyor
Koç Üniversitesi’nin Hanehalkı Enflasyon Beklenti Anketi, enflasyon tahminlerindeki gerilemenin Ağustos ayında da devam ettiğini ortaya koydu. 1–10 Ağustos 2025 tarihleri arasında 2 bin 512 kişiyle gerçekleştirilen araştırma, farklı gelir gruplarının beklentilerinde belirgin ayrışmalar olduğunu gösterdi.
14 Ağustos 2025, 16:34
Güncelleme: 14 Ağustos 2025, 16:35
Anket sonuçlarına göre, katılımcıların önümüzdeki 12 aya ilişkin ortalama enflasyon beklentisi temmuzda yüzde 61 iken, ağustosta yüzde 59’a geriledi. Yıl sonu tahmini de yüzde 65’ten yüzde 62’ye düştü. Geçen 12 ay için hissedilen enflasyon oranı ise yüzde 71’den yüzde 69’a indi.
Uzmanlar, yıllık, yıl sonu ve 12 ay sonrası tahminlerde ortalama rakamların medyan değerlerin üzerinde olmasının, yüksek enflasyon beklentisine sahip kişi sayısının görece sınırlı olduğunu gösterdiğine dikkat çekti.
Açıklamada, bu farkın “enflasyonun satın alma gücü üzerindeki etkisinin ve gelir dağılımındaki bozulmanın, orta ve üst gelir gruplarında daha sert hissedildiğini” düşündürdüğü ifade edildi.
Uzmanlar, yıllık, yıl sonu ve 12 ay sonrası tahminlerde ortalama rakamların medyan değerlerin üzerinde olmasının, yüksek enflasyon beklentisine sahip kişi sayısının görece sınırlı olduğunu gösterdiğine dikkat çekti.
Tasarruf tercihleri değişmedi, dolarizasyon devam ediyor
Araştırmada, katılımcılara önümüzdeki 12 ay içinde tasarruflarını hangi araçlarda değerlendirmeyi planladıkları da soruldu. Sonuçlar, altın ve dövizin hâlâ en çok tercih edilen yatırım araçları olduğunu ortaya koydu. Tercihlerde geçen aya göre kayda değer bir değişiklik yaşanmadı. Bu tablo, hanehalkının dolarizasyon eğiliminin güçlü biçimde sürdüğüne işaret etti.Düşük gelir grubunun enflasyon beklentisi daha sınırlı
Gelir gruplarına göre yapılan değerlendirmede, en düşük gelir grubundaki katılımcıların 12 ay sonrası enflasyon beklentilerinin, orta ve yüksek gelir grubuna kıyasla daha düşük olduğu görüldü.Açıklamada, bu farkın “enflasyonun satın alma gücü üzerindeki etkisinin ve gelir dağılımındaki bozulmanın, orta ve üst gelir gruplarında daha sert hissedildiğini” düşündürdüğü ifade edildi.