;
Arama

EVSİD: İhracatta mesafe değil kârlılık öncelikli

EVSİD Başkanı Talha Özger, 2025’in ilk yedi ayında ihracatın gerilediğini söylüyor. Sektör artık coğrafi yakınlıktan ziyade kârlı ve yönetilebilir pazarlara odaklanmış durumda. Finansmanın kalitesi ve kaynaklara erişim sanayi tarafını en çok zorlayan etmenlerden.

04 Eylül 2025, 12:25 Güncelleme: 04 Eylül 2025, 13:05

Türkiye’nin ev ve mutfak eşyaları sektörü, 2025’in ilk yedi ayında 1 milyar 747 milyon dolarlık ihracat yaptı. Geçen yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 3,1’lik gerileme dikkat çekerken, üretim tarafında da tablo parlak değil.

Ev ve Mutfak Eşyaları Sanayicileri ve İhracatçıları Derneği (EVSİD) Başkanı Talha Özger, sektörde kapasite kullanımının düştüğünü ancak stratejinin artık coğrafi yakınlığa değil kârlı ve yönetilebilir pazarlara göre şekillendiğini söyledi.

Plastik, porselen, çelik ve elektrikli ev aletleri alt kollarında fabrikalar daha az hat çalıştırmak zorunda kaldı. Özger, “Eskiden beş hat çalışan alüminyum üreticileri bugün iki hatta düşmüş durumda. Plastikçiler 60–70 enjeksiyon makinesi yerine 35–45 makine çalıştırıyor. Bu kapasite daralması sektörü zorluyor” dedi.

Buna rağmen ihracatçılar umutsuz değil. EVSİD içinde “rekaberlik” adı verilen modelle rakip firmalar aynı konteyner içinde müşteriye ürün gönderiyor. Böylece farklı üreticiler tek fatura ile sipariş toplayarak ihracatı kolaylaştırıyor. Özger, “Cebe dokunan, ticarete dönüşen etkinliklere ağırlık veriyoruz. Rekabet içinde beraberliği esas alıyoruz” diye konuştu.

Yaz ayları iç tüketimde normalde yavaşlamanın görüldüğü zamanlar ancak 2025 yazı önceki yıllara göre daha zorlu geçti.

Dünya pazarında Türkiye’nin yeri

EVSİD’in 250 üyesi var ve sektör ihracatının yüzde 85–90’ı bu üyeler tarafından gerçekleştiriliyor. Türkiye’nin toplam ev ve mutfak eşyaları ihracatı 3,5 milyar dolar civarında. Dünya pazarının büyüklüğü ise 100–125 milyar dolar ve Türkiye’nin payı yüzde 3. Özger, bu payı artırmak için markalaşma ve inovasyona ihtiyaç olduğunu vurguladı.

Ürün kırılımlarına bakıldığında elektrikli ev aletleri ihracatın lokomotifi. Mini fırın, çay makineleri ve tost makineleri öne çıkarken; plastikte geniş ürün gamı, porselende güçlü marka algısı dikkat çekiyor.

Latin Amerika’da hızlı sipariş

Dernek, 2025’te birçok heyet ve fuar organizasyonuna imza attı. Almanya’daki Ambiente, ABD’deki The Inspired Home Show ve Çin’deki Kanton Fuarı’na katılan firmalar, mayıs ayında İstanbul’da düzenlenen Invitation Only etkinliğinde 160 alıcıyla buluştu. Temmuz sonunda Latin Amerika pazarına yönelik Panama çıkarması ise dikkat çekti. Özger, “Panama’da iki gün süren görüşmelerde ertesi sabah sipariş onayı alan firmalarımız oldu. Son 10 yılda Latin Amerika’ya ihracatımız yüzde 100’ün üzerinde arttı” dedi.

Ancak Özger’e göre stratejide asıl değişiklik pazar tanımında. “Coğrafi yakınlık artık belirleyici değil. Panama uzak ama kârlı sipariş geliyor, bizim için yakın pazar oluyor. Buna karşılık bazı komşu ülkeler kârlı değilse uzak pazar sayılıyor” ifadelerini kullandı. Sektör genelinde son durumu özetlemek için ise şu ifadelere yer verildi: Karlılık yok, zarar yok ve yatırım da yok.

İhracat birim değerinde geride

Türkiye’nin kilogram başına ihracat değeri dört dolara yaklaştı. Çin beş dolar, İtalya 9–10 dolar, Almanya 11 dolar civarında. Özger, “Bizim hedefimiz 5–7 dolara çıkmak. Bunun yolu tasarım ve özgün ürünlerden geçiyor” dedi. Ancak tasarım teşviklerinin özellikle KOBİ ölçeğindeki firmalara yeterince ulaşmadığı yorumu yapıldı. 

Sorun sadece teşvik değil, aynı zamanda işgücü. “Kalıphanelerde yaş ortalaması 50–70. Yirmili yaşlarda kalıp ustası yok. AR-GE’yi destekleyecek insan kaynağı yetişmezse hedefler zor” sözleriyle uyardı.

Sektörün yaşadığı bir diğer sorun ise sanayi üretiminde birçok alanda sesleri yükselten finansman kalitesi ve erişimi noktasında. 

Çin'le rekabet, vergi ve lojistik

Bir diğer gündem de Çin rekabeti. Özger, “Çin, ABD ile ticaret savaşından dolayı devlet politikasıyla yeni pazarlara giriyor. Latin Amerika’dan Afrika’ya her yerde Çinli üretici var. Eğer biz yakın coğrafyayı ihmal edersek, Çin ve Hindistan oradaki müşterilerimizi alır” dedi.

Lojistik maliyetler de ihracatçıyı zorluyor. Türkiye’de bir konteynerin limana teslim ücreti 700–800 dolara çıkmış durumda. Özger, “Avrupa’da raylı sistemlerle bu maliyetler çok daha düşük. Bizde lojistik altyapı yetersizliği ihracatçıyı frenliyor” değerlendirmesini yaptı.

Özger ayrıca sektörün ara mal ithalatındaki gümrük vergilerinde de zorlandığını belirtti. Türkiye'de üretimin yapılmadığı mallarda bile vergi ödediklerine değindi


"Ekonomi" Kategorisinden Daha Fazla İçerik

  • AB, Latin Amerika ülkeleriyle ticaret anlaşması yapmaya hazırlanıyor

    DHA
    AB, Latin Amerika ülkeleriyle ticaret anlaşması yapmaya hazırlanıyor

  • Yılın en çok konuşulan anlaşmaları: Şirket ayrılıkları

    Yılın en çok konuşulan anlaşmaları: Şirket ayrılıkları

  • Trump’ın gümrük vergileri Hint milyarderlerin servetini tehlikeye atıyor

    Trump’ın gümrük vergileri Hint milyarderlerin servetini tehlikeye atıyor

  • Singapur'un en zengin 50 milyarderi

     Singapur'un en zengin 50 milyarderi

  • Japonya'nın müzakerecisi ticaret anlaşmasını hızlandırmak için ABD’de

    Japonya'nın müzakerecisi ticaret anlaşmasını hızlandırmak için ABD’de

  • Çin'e yılda 106 milyar metreküp Rus gazı sevkiyatı öngörülüyor

    Çin'e yılda 106 milyar metreküp Rus gazı sevkiyatı öngörülüyor

Yazarlar

Çok Okunanlar

  • Vantilatörle uyumanın etkileri: Bilim ne diyor?


  • En zengin 100 Türk


  • forbes.com.tr

    Dünyanın en zengin 10 insanı (Ocak 2025)


  • 2025 Forbes 39. Dünya Milyarderler Listesi


  • Dolar milyarderi Türkler