Dünyanın en büyük kuyumcusu ticaret savaşına karşı nasıl önlem alıyor?
Dünyanın en büyük mücevher şirketi olan Pandora'nın merkezi Danimarka'da bulunuyor ve Amerika Birleşik Devletleri'nde 500'e yakın mağazası var ki bu sayı diğer önemli pazarların hepsinden daha fazla. Ancak bazı açılardan gerçek evi, şirketin yaklaşık kırk yıldır ürünlerini ürettiği Tayland.
Pek çok küresel şirket gibi Pandora da ürünlerini dünya çapında düşük maliyetle satmak için kıtaları aşan bir tedarik zinciri kullandı. Ancak geçen ay, ABD Başkanı Donald Trump'ın Tayland'dan ABD'ye giren mallara yüzde 36 gümrük vergisi ve düzinelerce başka ülkeye yüksek gümrük vergileri uygulayacağını açıklamasıyla bu tedarik zinciri darbe aldı.
Trump'ın karşılıklı gümrük vergilerini açıklamasının ardından Pandora'nın hisseleri Avrupa'da en kötü performans gösteren hisseler arasında yer aldı. Bir hafta sonra Trump bu gümrük vergilerini temmuz başına kadar erteleyerek bir rahatlama sağladı.
“Beklemekten başka yapacak bir şey yok”
Ancak tehdit devam ediyor ve Pandora'nın CEO'su Alexander Lacik, işletmeleri felç eden belirsizliğin süreceğini düşünüyor. Lacik verdiği bir röportajda, gümrük tarifeleri önceki seviyelere dönmediği sürece gelecek yılın çalkantılı geçeceğini söyledi. Şimdilik yatırımcıların, müşterilerin ve rakiplerin nasıl tepki vereceğini görmek için beklemekten başka yapacak pek bir şey olmadığını da sözlerine ekledi. Lacik, “Bugün elimdeki bilgilerle büyük stratejik kararlar almak için deli olmam gerekir” dedi.
Dünyanın dört bir yanındaki iş dünyası liderleriyle birlikte Lacik de Trump'ın neredeyse çıldırtıcı bir belirsizlik yaratan öngörülemez politikalarına nasıl karşılık verileceği konusunda kafa yoruyor. Trump yönetimi gümrük tarifelerini düşürmeye istekli olduğunu göstermeye başladı ancak İngiltere ve Çin ile yaptığı ilk anlaşmalar cevaplardan çok sorulara yol açtı ve gümrük tarifeleri hala birkaç ay öncesine göre daha yüksek.
Şirketler anlaşmaları bekliyor
Ticaret savaşının bazı yönleri askıya alınmış olsa da Pandora ve diğer çok uluslu şirketler belirsizlik içinde, daha fazla anlaşmanın tamamlanmasını bekliyor. En çok gümüş tılsımlı bileklikleriyle tanınan Pandora, 1989 yılından bu yana Tayland'da mücevher üretiyor. Üç fabrikada binlerce kişi ürünleri el işçiliğiyle yapıyor. Şirket Vietnam'da dördüncü bir fabrika inşa ediyor ancak Trump Vietnam mallarına yüzde 46 gümrük vergisi uygulamakla tehdit etti.
Neredeyse saniyede üç ürün satıyor
Geçen yıl 113 milyon parça mücevher satan şirket, her saniyede yaklaşık üç ürün satarak 100'den fazla ülkede mağazası bulunan, hacim bakımından en büyük mücevher markası haline geldi. Satışlarının üçte biri olan 9,7 milyar Danimarka kronu (1,4 milyar dolar) ABD'de gerçekleşti ve Lacik şirketin en kârlı pazarından uzaklaşmaya niyeti olmadığını söyledi.
Ancak fiyatların artacağını ve bunun yükünü kimin çekeceğinin belirsiz olduğunu belirtti. Lacik, “Asıl soru şu: Her şeyi ABD'li tüketiciye mi yansıtacağım, yoksa tüm Pandora fiyatlarını küresel olarak mı yükselteceğim?” dedi. Ancak Pandora birkaç aylık stok tutuyor, bu da ona diğer kuyumcuların fiyatlarını nasıl değiştirdiklerini görüp karar vermesi için zaman tanıyor.
Tedarik zincirinin bazı bölümlerini düzene sokmak gibi birkaç şey hemen yapılabilir. Pandora, karşılıklı tarifelerin açıklanmasından bir gün sonra, Kanada ve Latin Amerika'da satılan ürünlerin artık şirketin Baltimore'daki dağıtım merkezinden geçmemesi için dağıtımını değiştireceğini ve bu sürecin tamamlanmasının altı ila dokuz ay alacağını söyledi.
İşçilik maliyetleri ABD’de daha yüksek
Üretimin Amerika Birleşik Devletleri'ne taşınması, kısmen daha yüksek işçilik maliyetleri nedeniyle düşünülmüyor. Pandora Tayland'da yaklaşık 15. bin zanaatkâr istihdam ediyor ve Vietnam'da 7 bin kişiyi daha işe almayı bekliyor. Şirket geçen hafta yayınladığı kazanç raporunda ticaret savaşının maliyetini tahmin etti. Tayland'dan ithal edilen ürünlere uygulanan yüzde 36 ve Çin'den ithal edilen ürünlere uygulanan yüzde 145 oranındaki yüksek gümrük vergileri tekrar yürürlüğe girerse, Pandora'ya bu yıl 500 milyon Danimarka kronu (74 milyon dolar), bundan sonra ise yılda 900 milyon Danimarka kronu’na (135 milyon dolar) mal olacak. Ancak kuyumcu paniğe kapılmıyor. Lacik'e göre aslında ekonomideki ters köşeler normal gelmeye başladı. “Savaşa hazırız” diye ekledi.
Lacik, 2019'da şirkete genel müdür olarak katıldığında Pandora zor durumdaydı. Hisse fiyatı üç yıl önceki zirvesine göre yüzde 70'ten fazla düşmüştü. Lacik, yeni marka ve mağaza tasarımları, uygun fiyatlı lüks etiketine vurgu ve sadece takıların değil, tüm mücevher serisinin vitrini tam bir revizyon başlattığını söyledi.
Bu şirketi daha sonra küresel ekonomiyi vuran denemelere hazırladı. İlk olarak, 15 bin mağaza çalışanının evlerine gönderildiği ve bazı fabrika işçilerinin üretimi devam ettirmek için karyolalarda uyuduğu Covid-19 salgını. Ardından enflasyondaki artış müşterilerin geri çekilmesi riskini doğurdu. Lacik'in stratejisi işe yarıyor gibi görünüyordu. Ocak ayında Pandora'nın hisse fiyatı rekor seviyeye ulaştı. Ancak o zamandan bu yana yüzde 20'den fazla düştü.
Şirket kendisini ticaret kargaşasının bir kısmından korumayı başardı. Trump'ın ilk döneminde Çin'e yönelik gümrük vergilerini artırmasının ardından Pandora, 3.000 mağazası için tüm showroom mallarını ve teşhir malzemelerini Çin'den tedarik etmeyi durdurdu.
"Ekonomi" Kategorisinden Daha Fazla İçerik
Yazarlar
Çok Okunanlar
-
forbes.com.tr
Dünyanın en zengin 10 insanı (Ocak 2025)
-
-
-
-
forbes.com.tr
En zengin Türklerin sıralaması nasıl değişti?