AB'de konut krizine karşı 300 milyar euro fon hazırlığı
Avrupa Birliği (AB) Komisyonu Enerji ve Konuttan Sorumlu Üyesi Dan Jorgensen, Brüksel'de Avrupa'nın çeşitli şehirlerinin belediye başkanlarından oluşan bir grupla konut sorunu konusunda yaptığı görüşmenin ardından açıklamalarda bulundu.
"Avrupa bir konut krizinin ortasında. Çok sayıda şehirde, çok sayıda insan düzgün bir eve sahip olamıyor" diyen Jorgensen, özellikle polis memurları, hemşireler veya öğretmenler gibi toplum için önemli işlere sahip insanların hizmet verdikleri şehirlerde yaşayamamasının kabul edilemeyeceğini vurguladı.
Somut öneriler getirildi
Jorgensen, konut krizini çözmenin ana öncelikleri arasında yer aldığına işaret ederek, bazı şehirlerin bu konuda somut tavsiyelerde bulunmasından memnuniyet duyduğunu belirtti. Avrupa'da uygun fiyatlı konut için bir plan hazırlama sürecinde olduğunu bildiren Jorgensen, önemli şehirlerin belediye başkanlarının bu konuda ön saflarda olduğunu ve görüşlerinin büyük önem taşıdığını anlattı. Bu kapsamda, Avrupa'nın farklı şehirlerinin belediye başkanları Jorgensen'e hazırladıkları Avrupa Konut Eylem Planı'nı sundu. Planda, AB'nin uygun fiyatlı konut sağlamak için yılda yaklaşık 300 milyar euro'yu harekete geçiren bir fon kurması talep edildi.
Kriz derinleşiyor
Konut, Avrupa'daki başlıca sosyal ve ekonomik sorunlardan biri haline geldi. Özellikle İspanya gibi ülkelerin Madrid ve Barselona gibi şehirlerinde bu sorun artık büyük protestolara neden oluyor. AB İstatistik Ofisi Eurostat'ın son verilerine göre, Avrupa Birliği'nde (AB) konut maliyeti pek çok aile için sürdürülemez bir yük oluşturuyor.
AB'de bulunan büyük şehirlerdeki hanelerin yüzde 10,6'sı gelirlerinin yüzde 40'ından fazlasını kiraya harcarken, kırsal kesimlerde bu oran yüzde 7'ye düşüyor. Örneğin Yunanistan'da kentli hanelerin yüzde 31'inden fazlası bu eşiği aşıyor. Tabloya göre en kötü durumda olan ülke Yunanistan. Bu bağlamda, artan fiyatlar, arz eksikliği ve turistik kiralamaların yükselişi, özellikle gençler için uygun konutlara erişimi zorlaşıyor.
Macaristan zirvede
2015 ve 2023 yılları arasında AB'deki konut fiyatları, ülkeler arasında önemli farklılıklar göstermekle birlikte, ortalama yüzde 48 oranında arttı. Macaristan yüzde 173'lük artışla sıralamada başı çekerken, Finlandiya ancak yüzde 5'lik bir artış kaydetti. İspanya'da fiyatlardaki artış da dikkat çekici. Madrid Mahalle Dernekleri Federasyonu Kentsel Planlama ve Konut Sözcüsü Quique Villalobos'a göre sadece bir yıl içinde konut fiyatları yüzde 20, kiralar ise yüzde 15,4 oranında arttı. Bu olgu özellikle demografik baskı ve turizmin durumu daha da kötüleştirdiği Madrid, Barselona ve Valensiya gibi büyük şehirlerde dikkat çekiyor.
Gençlerin aile evinden ayrılma yaşı yükseldi
Kriz Hollanda'dan Portekiz'e, Yunanistan'dan Almanya'ya ve İngiltere'de hissediliyor. Fiyatlar ve kiralar yükseldi, bulunabilirlik ve satın alınabilirlik düştü ve konut siyasi bir mesele haline geldi. Öyle ki bazı ülkelerdeki çiftler, ayrılsalar da beraber yaşamak zorunda kalıyor.
Z kuşağı aile evini öncekilerden daha geç terk ediyor: 2007 ve 2019 yılları arasında, genç Avrupalıların en az yüzde 50'sinin bağımsız yaşadığı yaş 26'dan 28'e yükseldi. Barınma konusunun, özellikle gençlerin başlıca endişeleri arasında yer alması şaşırtıcı değil. 2022 yılında yapılan bir Eurobarometer anketi, AB üye ülkelerinin üçte birinden fazlasında 25 ila 34 yaş arasındaki gençlerin yüzde 20'sinden fazlası için barınmanın seçmenlerin en büyük iki endişesinden biri olduğunu ortaya koydu.
Avrupa turist tuzağına düştü
Janan Ganesh'e (Financial Times) göre Avrupa turist tuzağına düştü. Kıtanın büyük teknoloji şirketleri yok, dünya üretimindeki payı azaldı ve yerli sanayiyi desteklemek konusunda rakipleri kadar bonkör de değil. Ancak turizm gelirlerinin de benzeri yok. Oysa bu durum Avrupa’yı geriye götürüyor.
Avrupa'nın cazibesi artmaya devam ediyor
Avrupa'nın birçok şehrinde yerel halk aşırı turizme tepki gösteriyor ve eylemler düzenliyor. Küresel orta sınıf onlara göre daha ucuz olan Avrupa'ya kayıyor. Peki kıta genelindeki bu turizm öfkesinin sebebi ne? The Times analizine göre ekonomik ve jeopolitik şansı azalsa da Avrupa'nın cazibesi artmaya devam ediyor
Bern Alpleri'ne bakan bir İsviçre köyü olan Lauterbrunnen aşırı turizmin bunun sorumlusu TikTok. Vadinin kalabalık yolları boyunca selfie çubukları savaşa girer gibi havaya kaldırılıyor ve şelalelerin önünde uzun kuyruklar oluşuyor. Tepede bir drone vızıldıyor. Bölge sakini Alexis Heuser'e göre burası son birkaç yılda aşırı kalabalıklaştı ve ticarileşti.
Bu, Avrupa genelinde tanıdık bir hikaye. Büyük bir kısmı güçlü dolarlarıyla Amerikalı olan turistler şaşırtıcı oranlarla kıtaya akın ediyor: AB'ye gelen ABD'li ziyaretçi sayısı on yıl öncesine kıyasla yüzde 65 daha fazla. Ancak sadece Amerikalılar değil; Çin, Hindistan ve Brezilya'nın zengin orta sınıfı da akın ediyor. Küresel zenginliğin payı Avrupa'dan Çin, Hindistan ve Körfez'e kaydıkça, Avrupa sahillerinin, müzelerinin, kiliselerinin, tasarım mağazalarının ve derin kültürel mirasının cazibesi, özellikle de pandemi yasakları kalktıktan sonra karşı konulamaz olduğunu kanıtladı.
Hava yolculuğunun ucuzlaması etkiledi
Asıl ezber bozan ucuz hava yolculuğunun ortaya çıkması oldu. Avrupa'yı her türlü tatile açan EasyJet devriminin üzerinden 30 yıl geçti. 1955 yılında Trans World Airlines ile New York'tan Londra'ya tek yön bilet 222 Sterlin ya da bugünün parasıyla 2,561 Sterlin tutuyordu. Şimdi aynı yolculuk yaklaşık 390 sterline mal oluyor. Airbnb sayesinde konaklama genellikle daha esnek ve uygun fiyatlı. Buna bir de sosyal medya turizmi ekleniyor. Instagram ve TikTok'un yaygınlığı sayesinde çok daha fazla insan aynı yerleri ziyaret ediyor, aynı restoranlarda yemek yemeye veya aynı şelalede fotoğraf çektirmeye hevesli. Özellikle genç Avrupalılar kıtalarının dev bir müzeye dönüşmesinden hoşnut görünmüyor çünkü bu en çok onların yaşam maliyetini etkiliyor.
"Ekonomi" Kategorisinden Daha Fazla İçerik
Yazarlar
Çok Okunanlar
-
forbes.com.tr
Dünyanın en zengin 10 insanı (Ocak 2025)
-
-
-
-
forbes.com.tr
En zengin Türklerin sıralaması nasıl değişti?