Gökhan Erdem’in uzay yolculuğu, kişisel bir hedefin ötesinde insan merakının kısa bir özeti
Her uzay yolculuğu artık hepimizin bildiği üzere geri sayımla başlıyor. 10, 9, 8, … Gökhan Erdem, filmlerden izleyenleri bile heyecanlandıran bu sürecin öncesi ve sonrasını an be an anlatırken aynı heyecanı yaşıyor. Ama hiç korkmamış: “Hiçbir saniyesinde korkmadım. Ne inişte ne çıkışta. O kadar çok antrenman yapmıştık ki, her şeye hakimdik. Kalp atışlarım bile hızlanmadı.” Kabine girdikten sonra yaklaşık 30 dakika beklediklerini anlatıyor: “Sonra kontroller başladı. Son on dakika artık ciddi sürece giriyorsunuz. Sonra ‘hold’ verdiler. On dakikalığına durdurulduk.” Bu kısa bekleyiş, onun için yolculuğun güzelliğini daha da artırmış: “O sırada iptal edilmesini bile istedim. Çünkü o anı yaşamak güzeldi. Bir gün daha sürsün istedim. Bir daha rokete bineceğiz, misafirlerimi göreceğim… Çok heyecanlıydım.” Sonra anons: “Geri sayım üç dakika içinde başlayacak.” Ve başlıyor… “10, 9, 8… derken roketten bir alev çıkmaya başladı. Gürültü artıyor, alevlerin ışığı kabini aydınlatıyor. Sonra roket bir asansör gibi yükseliyor. Çok rahat kalkıyor.”
Bu yolculuğa karar vermesi onu yakından tanıyanlar için şaşırtıcı olmamış. Eşi Jelena, Erdem’in gece fırlatmaları izlemek için saatini kurup uyandığını söylüyor. Yolculuk kararı verdikten sonra da hep destekçisi olmuş.