Enflasyon raporu öncesi Nomura'dan tahmin
Japonya merkezli finans kuruluşu Nomura’nın Kıdemli Türkiye Ekonomisti Zümrüt İmamoğlu, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) kasım ayındaki Enflasyon Raporu toplantısında, para politikasında sıkı duruşun süreceğine dair mesajlar vermesini beklediklerini söyledi.
İmamoğlu, ekim ayı enflasyonunun yıllık bazda yüzde 32,87 ile tahminlerin altında gerçekleştiğini hatırlatarak, “Bu yıl sonu için enflasyonu yüzde 31,2 seviyesinde öngörüyoruz. Yıl içindeki dalgalanmalar, gıda fiyatlarındaki kuraklık etkisi ve küresel fiyat baskıları nedeniyle tahminlerimizi bu seviyeye revize ettik.” değerlendirmesinde bulundu.
Türkiye’de dezenflasyon sürecinin sürdüğünü ancak bu sürecin beklenenden daha yavaş ilerlediğini belirten İmamoğlu, “Ekonomi yönetimi yumuşak iniş istiyor. Haziran 2023’ten bu yana ekonomiyi hızlı bir resesyona sokacak bir adım atılmadı. Bu nedenle enflasyonda daha kademeli bir düşüş patikası izliyoruz.” ifadelerini kullandı.
Nomura ekonomisti, TCMB’nin kasım ayında açıklayacağı Enflasyon Raporu’nda 2025 yılı için yüzde 25-29 aralığında olan enflasyon tahmin bandını yüzde 28-32 aralığına çıkarabileceğini, 2026 için de yüzde 16-22 bandında bir revizyon olabileceğini belirtti.
“Makro ihtiyati çerçeveye yönelik yeni planlamalar duyabiliriz.” diyen İmamoğlu, Türkiye’de 2026 sonu enflasyon tahminlerinin yüzde 21-22 seviyesinde olduğunu, politika faizinin ise 2025 sonuna kadar yüzde 28 seviyesinde korunmasını beklediklerini söyledi.
Dolar/TL tahminlerine de değinen İmamoğlu, “Bu yıl sonu için 43-43,5, 2025 sonu için 51 seviyelerini öngörüyoruz. TL’de reel değerlenme ılımlı şekilde devam edecek.” dedi.
İmamoğlu, yabancı yatırımcı ilgisinin devam ettiğini belirterek, “Şu anda tahvillere bir miktar giriş oldu. Yabancıların yüzde 6,5 civarında pozisyonu var ve bu artabilir. Yatırımcılar enflasyonun hızlı düşeceğine inandıkları noktada uzun vadeli tahvillere de gireceklerdir.” değerlendirmesinde bulundu.
Nomura ekonomisti ayrıca, Türkiye’nin enflasyonla mücadelesinde kararlı duruşunu koruması halinde “sürdürülebilir büyüme” hedefine ulaşabileceğini vurguladı.
