Çinli firmalardan arz fazlasına 80 milyar dolarlık çözüm: Rota yurt dışı
Avustralya merkezli araştırma grubu Climate Energy Finance (CEF) tarafından yayımlanan rapora göre, Çinli firmalar geçtiğimiz yıl arz fazlasını absorbe edecek yeni pazar arayışları kapsamında yurt dışında yaklaşık 80 milyar dolarlık temiz teknoloji yatırımı için düğmeye bastı.
Pazar günü yayımlanan rapor, birçok ülkenin ABD Başkanı Donald Trump'ın gümrük vergisi politikalarının ardından Çin ile temiz teknoloji alanındaki iş birliklerini derinleştirdiğini ortaya koydu. Bu stratejik yönelim, Çin'in 2023 yılının başından bu yana yeşil teknoloji alanındaki toplam doğrudan yurt dışı yatırımlarını 180 milyar doların üzerine taşıdı.
Çinli firmalar halihazırda kritik maden işleme, güneş panelleri ve batarya teknolojileri gibi temiz enerji tedarik zincirlerinde hakim konumda bulunuyor. Çin'in temiz enerji altyapısına yönelik yaptığı bu dış yatırımlar, söz konusu ürünler için küresel ölçekte yeni pazarlar yaratılmasına olanak sağlıyor.
"Yapısal uyumsuzluk dış pazarı zorunlu kılıyor"
Raporun yazarı ve CEF Çin etkileşim lideri Caroline Wang, Çin'in iç pazarındaki duruma dikkat çekerek, "Çin'de yapısal bir arz-talep uyumsuzluğu nedeniyle güneş panelleri ve bataryalar gibi yeşil teknolojilerde ciddi bir arz fazlası var. Bu yüzden ellerindeki ürünleri eritebilecekleri yurt dışı pazarlara ihtiyaç duyuyorlar" değerlendirmesinde bulundu.
Wang, bu durumun sadece Çin için değil, ithal fosil yakıtlara olan bağımlılıklarını azaltmak isteyen gelişmekte olan ekonomiler için de önemli fırsatlar sunduğunu belirtti.
Yatırımların yüzde 75'i gelişmekte olan pazarlara
Johns Hopkins Üniversitesi Net Sıfır Sanayi Politikası Laboratuvarı tarafından yapılan araştırma, Çin'in düşük karbonlu doğrudan yabancı yatırımlarının yüzde 75'inin Asya, Orta Doğu, Afrika ve Latin Amerika bölgelerine yapıldığını ortaya koydu.
CEF raporuna göre Güneydoğu Asya, Çin'in temiz teknoloji üretim yatırımları için bir numaralı hedefi olma özelliğini korudu. ABD gümrük vergileri nedeniyle bölgede yeni güneş enerjisi üretimi yatırımları azalsa da yenilenebilir enerji, elektrikli araçlar ve batarya alanındaki Çin yatırımlarında artış gözlendi.
Öte yandan Orta Doğu ve Kuzey Afrika bölgeleri, petrolden uzaklaşarak ekonomilerini çeşitlendirmeye yönelik ulusal stratejilerin etkisiyle en hızlı büyüyen yatırım destinasyonları olarak öne çıktı.
Dev projeler yolda: Nijerya ve Endonezya örneği
CEF'in tespitlerine göre Çinli firmalar, tedarik zincirinin yukarı ve aşağı yönlü aşamalarını entegre eden büyük ölçekli projeleri giderek daha fazla tercih ediyor.
Bu kapsamda duyurulan en büyük yeni projeler arasında, güneş enerjisi devi Longi Green Energy'nin Nijerya'da hayata geçireceği 8,28 milyar dolarlık yeşil hidrojen projesi ve CATL firmasının Endonezya'da inşa ettiği 6 milyar dolarlık batarya fabrikası yer alıyor.
Gelişmekte olan ekonomilerin bu yatırımlara kucak açmasındaki bir diğer motivasyon kaynağının teknolojik dönüşümü yakalamak olduğunu belirten Caroline Wang, "Çin teknolojide ve inovasyonda dünyaya liderlik ediyor. Eğer tedarik zincirine hızlı bir şekilde dahil olmazsanız, inovasyon fırsatlarını kaçırma riskiyle karşı karşıya kalırsınız" ifadelerini kullandı.
