Türk iş dünyası için soğukkanlı ve gerçekçi bir Çin yol haritası
Son iki haftadır Hong Kong’un dar sokaklarından Shenzhen’in laboratuvar dolu vadilerine, Şanghay’ın gökdelen ormanından Tianjin’in çelik yığınlarına ve Pekin’in ağırbaşlı devlet koridorlarına uzanan bir hatta mekik dokuyorum. Yeni iş anlaşmaları görüştüm, masaların altındaki mesajları okudum, eski dostlarla buluştum. Çin’i dışarıdan değil, içeriden görmek; sessizliğini, hızını, sabrını yeniden hissetmek istedim.
Her gelişimde aynı şey olur: Çin hiçbir zaman sizi şaşırtmaz; çünkü ne yapacağını bilirsiniz. Ama mutlaka yeniden düşünmeye zorlar. Oyun değişmez; hız, kapasite, teknolojik özgüven ve devlet aklı her yıl biraz daha artar. Bu yazı, o iki haftanın taze gözlemlerinden süzülen bir değerlendirme.