Veysel Memiş’in önderliğinde Tat Gıda Avrupa’ya açılıyor
Tat Gıda’nın İstanbul Taşdelen’deki yönetim binasında asansöre binerken ziyaretçileri duvara asılı “Koç Holding’in İlkeleri” yazısı karşılıyor. Şirket 1,5 yıl önce el değiştirmiş olmasına rağmen eşitliğin vurgulandığı bu ilkelerin hâlâ durması şaşırtıcı gelebilir. Tat Gıda Yönetim Kurulu Başkanı Veysel Memiş’in odasında, markaya ve mirasına duyduğu sevgiye, şirketin hikayesine tanıklık edince taşlar yerine oturuyor.
Pek çok kişi Memişoğlu Tarım Ürünleri Ticaret Limited Şirketi’nin adını belki de ilk kez geçen yıl şubat ayında, Tat Gıda’yı Koç Holding’den satın aldığında duydu. Bu el değiştirme, Vehbi Koç’un 1950’li yılların başından itibaren hayalini kurduğu, 1967’de kurulan ve 1968’de Bursa Mustafakemalpaşa’da üretime başlayan Tat Gıda’nın yolculuğunda bir dönüm noktası oldu. Koç Topluluğu’na ait yüzde 49,05 hisse ve 15 kurucu intifa senedi, 19 Şubat 2024’te 80 milyon 915 bin dolar karşılığında Memişoğlu Tarım’ın oldu. Tat Gıda’yı öz sermayeyle satın alan şirket, 1966’da kurulduğundan bu yana bakliyat ticaretinin önemli oyuncuları arasında yer alıyor.
Memişoğlu Tarım, 2008’den bu yana İstanbul Sanayi Odası’nın ilk 500 firması arasında yer alıyor. 2024’te 10 milyar 327 milyon lira ciro elde ederek listede 199’uncu sırada. Aynı yıl gerçekleştirdiği 118 milyon 881 bin dolarlık ihracatla Türkiye İhracatçılar Meclisi’nin (TİM) en çok ihracat yapan 1000 şirket listesinde 248’inci, hububat ve bakliyat sektöründe ise 24’üncü... Tat Bakliyat ve Tat Gıda bugün 1 milyon metrekareyi aşkın alana yayılan 13 tesisle üretimde. 1993’ten bu yana borsada işlem gören şirketin piyasa değeri ise (26 Eylül itibarıyla) yaklaşık 3,23 milyar lira.
Bakliyattan domatese uzanan yolculuk
Satın almanın ardından Tat Gıda Yönetim Kurulu Başkanlığı görevini Memişoğlu Tarım’ın kurucusu Şerafettin Memiş üstlenmişti. Ancak kendisi geçen yıl kasım ayında vefat edince görevi, yönetim kurulu başkan vekili olan oğlu Veysel Memiş devraldı. 39 yaşındaki Memiş, Memişoğlu Tarım’ın geçen yıl 12 milyar liralık cirosuyla alanında yüzde 12 pazar payına sahip olduğunu söylüyor. Tat Gıda’yı satın almaları marka karmalarını tamamlamak gibi oldu. Kendi markaları Tat Bakliyat'ın yanına Tat Gıda’yı eklediler. Veysel Memiş, “İçimde hep ukteydi Tat Gıda markasıyla özdeşleşmek. Zaten takip ediyordum, KAP’ta satış ilanını görünce hemen teklif verdik” diye anlatıyor satın alma kararlarını.
Mutlaka bir B planı da olmalı ama. “Peki, Tat Gıda alınmasaydı ne yapacaktınız?” sorusuna ise şöyle yanıt veriyor: “Biz hazır yemek sektörüne yatırım yapmayı düşünüyorduk. Çünkü bakliyat ve hububat sektöründe, özellikle pirinç, bulgur ve bakliyatta Türkiye’nin üretim kapasitesi en yüksek firmalarından biriyiz.” Satın almanın üzerinden geçen 1,5 yılda 553 milyon liralık yatırım yaptıklarını anlatan Memiş, 2024’te ihracatlarının 64 milyon dolar, cirolarının ise 7 milyar 388 milyon lira olduğunu söylüyor.
Şimdi “global marka olmak” gibi büyük bir hedefleri var: “Tat Ketçap markamız Medicat Ipsos iş birliğiyle gerçekleştirilen araştırmaya göre son iki yıldır ketçap kategorisinin en sevilen markası seçiliyor. Bizim en büyük hayalimiz, tıpkı Türkiye’de olduğu gibi Tat’ı dünyada da sevilen bir marka yapmak. Biliyoruz yolumuz uzun, ama yatırımla imkansız değil.” Mart ayında Hollanda’da bir şirket kurmuşlar. Amaç, Avrupa’daki işleri kolaylaştırmak, özellikle de zincir marketler tarafındaki operasyonları bu firma üzerinden yürütmek.
Memiş, yatırım odaklı olduklarını ve kârlılığı gözeterek faaliyet giderlerini minimize etmeye çalıştıklarını belirtiyor: “Bizim dünyamız Tat. Tat Gıda’dan çok para kazandık, gidip yat alalım, kat alalım gibi bir düşüncemiz yok. Bu yılın ilk altı aylık mali tablolarında faaliyet giderlerimizin bir önceki yılda aynı döneme göre yüzde 35 azaldığı ve bunun faaliyet kârımıza olumlu yansıdığı görülüyor.” Genel yönetim ve pazarlama giderlerindeki düşüş, bu gerilemede etkili olmuş. Tat Gıda’nın toplam cirosunun yüzde 50’sini doğrudan kendi satış ekibiyle yapmaya başlaması, satış destek giderlerinin azalmasında önemli rol oynuyor.
Domateste üretim lideri
Tat Gıda’nın ana üretim alanı domates. Salça ve ketçap gibi domates ürünlerinin yanı sıra konserve barbunya pilaki gibi hazır yemek ürünlerinden oluşan bir ürün portföyleri var. Domates ürünlerinde toplam yüzde 34 pazar payıyla kategoride ilk sıradalar.
Türkiye’de geçen yıl 14 milyon 617 bin ton olan domates üretiminin, bu yıl kuraklık ve önceki yıl çiftçinin elinde kalan ürün fazlası nedeniyle 13 milyon 782 bin tona düşmesi bekleniyor. Geçen yıl 3,1 milyon ton domates işleyen Tat Gıda, bu yıl 2,2 milyon tona gerilemiş. Yine de Türkiye’nin en yüksek domates işleme kapasitesine sahip firması konumunda.
Bursa’da iki, İzmir’de bir olmak üzere üç fabrika bu liderlik için mesaide. Bursa Karacabey ve İzmir Torbalı tesislerinde domates sezonuna bağlı olarak dönemsel üretim yapılırken Bursa Mustafakemalpaşa tesisinde yılın 12 ayı kesintisiz üretim gerçekleştiriliyor. Mustafakemalpaşa günde 2 bin 800 ton, Karacabey 5 bin 450 ton, Torbalı ise 2 bin 900 ton domates işleme kapasitesine sahip. Bu kapasite Tat Gıda’yı domateste dünyanın en büyük 12’nci, Avrupa’nın ise beşinci büyük üreticisi yapıyor.
Bu yıl Bursa ve Torbalı’da toplam 20 bin dekarda domates üretimi yapan Tat Gıda, Bursa, İzmir ve Manisa’da yaklaşık 500 sözleşmeli üreticiyle çalışıyor. Gübre, fide, toprak analizi ve iklim verileri sağlıyor. Geçen yıl 3 bin 750 liraya aldıkları domatesin tonunu bu yıl 4 bin 400 lira olarak belirlemişler.
Ketçapta da yüzde 12 ile lider olan marka, mayonezde yüzde 10 ile Heinz’ın ardından ikinci, turşuda yüzde 15 ile yine lider durumda. Hazır yemekte ise yüzde 19 payla ikinciler. Satın almanın ardından Türkiye’nin ilk turşulu ketçabını piyasaya sunan şirket, son dönemde ürün gamını sweet chili, kajun sos, karabiberli ve trüflü mayonezle zenginleştirdi.
Enerji güneşten gelecek
Geleceğe yatırımın yolu yalnızca ürün çeşitliliğinden geçmiyor. Tat Gıda, sürdürülebilirlik hedefleri doğrultusunda fabrikalarının elektrik ihtiyacını yenilenebilir kaynaklardan karşılamak için çalışmaları hızlandırmış. Manisa Akçaköy’de 1,1 milyon dolarlık yatırımla kurulan 2,3 megavat kapasiteli ilk arazi güneş enerjisi santrali (GES) devreye alındı. Sırada Afyon Çiçektepe var. Burada 29 yıl süreyle irtifak hakkı tesis edilmiş hazine arazisi üzerinde yapımı süren 7,3 megavat kapasiteli GES’in, bu yılın son çeyreğinde tamamlanması öngörülüyor.
3,8 milyon dolarlık yatırımla kurulacak tesis için Solares Enerji ile de sözleşme imzalanmış. Bu iki GES sayesinde Tat Gıda, 2024 yılı fiili verilerine göre elektrik ihtiyacının yüzde 97’sini karşılamayı hedefliyor. Böylece 2030’da yüzde 55, 2050’de ise net sıfır hedefi doğrultusunda kapsam 2 emisyonlarını yenilenebilir enerji kaynaklarından karşılamış olacak.
Tat Gıda için yeni dönem, yatırım ve dönüşüm demek. Avrupa açılımı, ürün gamındaki çeşitlenme ve sürdürülebilirlik projeleri, şirketin önümüzdeki yıllarda nasıl bir yol izleyeceğini gösterecek.
Çin, salça ihracatında Türkiye’yi zorluyor
Türkiye İstatistik Kurumu verilerine göre, salça ihracatında ton başına ortalama fiyat bin 241 dolar. Bu rakam, Türkiye’nin dünya pazarlarında rekabetinin zorlaşması demek. Akdeniz Hububat, Bakliyat, Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği (AHBİB) Yönetim Kurulu Başkanı da olan Veysel Memiş, ABD’nin ardından gelen dünyanın en büyük ikinci domates ve salça üreticisi konumundaki Çin’in uyguladığı düşük fiyat politikasıyla Türkiye’yi zorlamaya başladığını söylüyor. Kaliforniya, 9,25 milyon tonluk işleme hacmiyle küresel üretimin yüzde 22,7’sini temsil ederek dünyanın lideri konumunu koruyor. Çin’in tonunu 719 dolara sattığı salçaya ABD bin 323, İtalya ise bin 720 dolar fiyat veriyor.