Kanada'da Trump karşıtları iktidarını korudu

Kanada'da yapılan erken genel seçimleri Başbakan Mark Carney liderliğindeki Liberal Parti kazandı. Seçim kampanyasında Trump’a karşı duruş ön plandaydı.

Kanada’da ABD Başkanı Donald Trump’ın "51. eyalet" söylemleri gölgesinde yapılan erken genel seçimlerde, Başbakan Mark Carney liderliğindeki Liberal Parti, oyların yüzde 43,5’ini alarak seçimleri kazandı. Resmi olmayan sonuçlara göre, Liberal Parti Federal Parlamento'daki 343 sandalyeden 168’ini elde etti. Ancak tek başına iktidar için gereken 172 sandalye sınırına ulaşamadı.

Ana muhalefetteki Muhafazakar Parti ise oyların yüzde 41,4’ünü alarak parlamentoda 144 sandalye kazandı. Seçimde Quebec Bloku Partisi yüzde 6,4 oy oranıyla üçüncü sıraya yerleşti. Oyların yüzde 98,86’sının sayıldığı bildirildi.

Üst üste dördüncü kez iktidar olması beklenen Liberal Parti, en son 2015’te parlamentoda çoğunluğu sağlamıştı. Bir önceki seçimlerde, Justin Trudeau liderliğindeki Liberal Parti 160, Muhafazakar Parti 119, Quebec Bloku Partisi 32 ve Yeni Demokrat Parti 25 sandalye kazanmıştı.

Carney’den güçlü mesajlar: Kanada parçalanmayacak"

Başkent Ottawa'da halka seslenen Başbakan Carney, “Kim benimle birlikte Kanada için ayağa kalkmaya hazır? Kanada’yı güçlü şekilde inşa etmeye hazır mısınız?” ifadelerini kullandı.  

Carney, ABD'nin Kanada'nın topraklarını, kaynaklarını ve suyunu istediğini belirterek, "Başkan Trump, ABD'nin bize sahip olabilmesi için bizi parçalamaya çalışıyor. Bu asla ama asla olmayacak" dedi.

Tüm vatandaşlara hitap eden Carney, "Nerede yaşarsanız yaşayın, hangi dili konuşursanız konuşun, nasıl oy verirseniz verin; Kanada’yı evi olarak gören herkesi temsil etmek için elimden geleni yapacağım" vurgusu yaptı.

ABD ile önceki yıllardaki entegrasyona dayalı ilişkinin sona erdiğini kaydeden Carney, küresel ticaret sisteminin de İkinci Dünya Savaşı’ndan bu yana en ciddi tehdit altında olduğunu ifade etti. Carney, "ABD ihanetinin şokunu atlattık ama aldığımız dersleri asla unutmamalıyız" diye konuştu.

Carney ayrıca, Trump ile gelecekte yapılacak görüşmelerde Kanada'nın yalnızca ABD'ye bağlı kalmayacağını, Avrupa, Asya ve diğer bölgelerdeki güvenilir ortaklarla iş birliğini güçlendireceklerini söyledi.

"Eyaletler, bölgeler ve Yerli halklarla birlikte yeni ticaret ve enerji koridorları kuracağız" diyen Carney, Kanada'nın kendi değerlerine dayalı bir gelecek inşa edeceğini belirtti. Konuşmasını “Yaşasın Kanada” sözleriyle tamamladı.

Trump etkisi seçimlerin belirleyici unsuru oldu

Seçim gözlemcilerine göre, Kanada’daki seçim kampanyasının ana eksenini Trump’a karşı alınacak tutumlar oluşturdu. Başbakan Carney kampanyasını açık bir şekilde Trump’a karşı direniş üzerine kurarken, Muhafazakar lider Pierre Poilievre konut sorunu, enflasyon, göç ve vergiler gibi iç politik konulara odaklandı.

Poilievre’nin göç politikalarının Trump’a benzerliği nedeniyle “mini Trump” olarak anıldığı ve Trump’a karşı etkili bir duruş sergileyip sergileyemeyeceği konusunda kamuoyunda şüpheler bulunduğu belirtildi.

Seçimlerin arka planı: Carney'nin liderlik devralması ve erken seçim kararı

Başbakan Justin Trudeau’nun 14 Mart’ta görevinden ayrılmasının ardından yönetimi devralan 60 yaşındaki ekonomist Mark Carney, kısa sürede ülkede liderliğini pekiştirdi.  

Trump’ın Kanada’ya yönelik tarifeleri ve tehditleriyle artan gerilimin ardından Carney, 23 Mart’ta parlamentoyu feshederek 28 Nisan'da erken seçim yapılacağını açıklamıştı.

Carney, 17 Nisan’da katıldığı bir radyo programında, "Bu seçimde esas mesele, Trump’a kimin karşı koyabileceği" ifadesiyle seçim kampanyasının ana temasını açıkça ortaya koymuştu.